Bismih-i Teala
وَلَا تَهِنُوا وَلَا تَحْزَنُوا وَأَنْتُمُ الْأَعْلَوْنَ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ

“Gevşemeyin, üzülmeyin, inanmışsanız, mutlaka siz en üstünsünüzdür.” (Âl-i İmran/139)

“Müslümanlar kendilerinden başkalarına karşı tek yumruktur.” Hz. Peygamber (s.a.a)

Son zamanlarda dünya çapında özellikle güney sınırlarımızda komşumuz olan Suriye ve son haftalarda Irak’ta vuku bulan insanlık dışı hadiseler insaf sahibi her Müslüman’ın kalbini derinden yaralamaktadır.

İslam ile mücadelede aciz kalan batı ve dünya emperyalistleri maalesef yine Müslümanlar arasındaki münafık unsurlardan yararlanarak Müslüman’ı Müslüman’a kırdırma senaryosunu el altından sahneye koydular.

Afganistan’ı yerle bir etmek için kullanılan taşeron el Kaide diğer İslam coğrafyalarında farklı isimlerle taşeronluğa soyundu. Tekfirci Vahabi selefi hariciler hiçbir mektep ve mezhebin dini hassasiyetlerini göz önünde bulundurmadan Müslümanların ortak değerlerine en alçakça yöntemlerle saldırmaktadır.

Daha dün güzide sahabi Hucr b. Ady’nin kabrini tahrip edenler başka bir gün Ammar b. Yasir, Veysel b. Karani ve İbn-i Esir’in türbesini tahrip ettiler. Yarın Bağdat’a girmeleri halinde bizim açımızdan İmamı Azam Ebu Hanife’nin türbesine yapılacak olası bir saldırı Kazimiye’deki Ehl-i Beyt İmamları İmam Musa Kazım ve İmam Muhammed Taki’nin türbelerine yapılabilecek herhangi bir saldırı kadar kalbimizi cerihedar kılar.

İnsan Kâbe’den yetmiş kat daha üstündür diye buyuran İslam dininin aziz peygamberinin söylem ve eylemlerini, sünnetini bir kenara bırakıp Emevi zihniyetini ve cahiliye dönemi geleneklerini hortlatıp Müslümanlara dehşet ve vahşeti yaşatıyor.

Dünya emperyalistlerinin ırakta kan emen, ciğer yiyen, gözü dönmüş IŞİD terör örgütü eliyle gerçekleştirmeye çalıştığı mezhepler arası çatışma ve savaş bu ümmetin izan ve basiret sahibi akilleri tarafından Allah’ın da inayetiyle bertaraf edilecektir.

Hz. Ali, İmam Hüseyin, Hz. Abbas gibi Ehl-i Beyt’e mensup türbelerin veya Müslümanların yolunu aydınlatmış birer meşale olan çok değerli âlimlerin kabirlerine yapılan veya yapılmak istenen bu menfur saldırılar ne Kuran ne de sünnet ile izah edilebilir.

Bu noktada Irak’ta meydana gelen bu IŞİD fitnesi ve emsallerinin ümmetin topyekün birlik ve beraberliği, vahdet ve konsensüsü ile ortadan kaldırılması gerektiğine inanıyoruz.
Zamanın haricileri olan bu tür terör örgütleri nihayetinde her köşesi cennet olan güzel vatanımıza da Allah muhafaza musallat olacak ve aynı dehşet ve vahşetin kendi memleketimizde de yaşatacağı konusunda ciddi endişe taşımaktayız. Zira kan emen yarasalar aydınlığa düşman olur.

Bir zulme suskun kalan zalimle aynı cezayı paylaşır hadisinden hareketle başta devlet ricalimizi, güvenlik birimlerimiz ve necip halkımızı yaşanan bu vahşete karşı çıkmaya ve itiraz etmeye davet ederken kısa adı CABİR olan dünya Caferi âlimler birliği olarak bu menfur saldırıyı şiddetle kınıyor ve telin ediyoruz.