Kur-an-ı Kerim’de yüce Allah Rad Suresinin 7. Ayet-i kerimesinde Peygambere hitaben şöyle buyurmaktadır: “Sen ancak bir uyarıcısın. Her kavim için de bir yol gösteren vardır.”

Hz. Peygamber sallâllâhu  aleyhi ve alih buyurdular ki: “Kim zamanının imamını tanımadan ölürse, cahiliye döneminde ölenler gibi ölmüş olur.”
Kaynak: Müsned-i Ahmed Cilt 4. Sayfa: 96

Ehl-i Beyt mektebine göre Mehdilik inancı, ahir zamanda dünyaya gelmesi beklenen belirsiz bir kurtarıcıya inanmak değildir.
 Bu mektebe göre Mehdi aleyhisselâm babası, annesi, doğum yeri ve birçok diğer alametleriyle tanınan, şu anda hayatta olan ve yeryüzünün İmamı olup, ancak İlahi hikmet gereği gizli bulunan, belli bir şahıstır.

Şîa, Hz. Adem  aleyhisselâm’dan ta kıyamete kadar yeryüzünün, asla Allah’ın hücceti olan mâsum bir önderden yoksun kalmadığına ve kalmayacağına inanmaktadır.
Şiilik inancında, son peygamber olan Hz. Muhammed Mustafa sallâllâhu  aleyhi ve alih’ kendisinden sonra İslam ümmetine on iki mâsum İmamın geldiğine ve bunların sonuncusunun ise, on ikinci İmam olan Hz. Mehdi aleyhi’s-selâm olduğuna ve bu İmamın İlahi vaatlerin gerçekleşmesi, dinin yeryüzüne tamamen hâkim olması, hakkın batıldan tamamen ayrılması ve şartların elverişli hale gelmesi için, uzun bir süre gözlerden saklı kalarak, İmamet görevini yürüteceğini ve sonunda zuhur edip, tüm dünyada adaleti hakim kılacağına inanmaktadır.

Hz. Mehdi Kimdir?
Ehl-i Beyt mektebine göre; ismi, Hz. Peygamberin ismi, künyesi de yine Hz. Peygamberin künyesidir.

Hz. Mehdi, Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın soyundan gelmektedir ve Hz. Hüseyin’in oğlu, Hz. Ali ZeynülAbidin aleyhi’s-selâm’ın oğlu, Hz. Muhammed Bâkır aleyhi’s-selâm’ın oğlu, Hz. Cafer-i Sadık aleyhi’s-selâm’ın oğlu, Hz. Musa Kazım aleyhi’s-selâm’ın oğlu, Hz. Ali Rıza aleyhi’s-selâm’ın oğlu, Hz. Muhammed Taki aleyhi’s-selâm’ın oğlu, Hz. Ali Naki aleyhi’s-selâm’ın oğlu, Hz. Hasan Askeri aleyhis-selâm’ın oğludur.

Yani, Hz. Resulullah sallâ’llâhu aleyhi ve alih’in onuncu, Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın ise, Hz. Hüseyin aleyhi’s-selâm’dan olan dokuzuncu kuşak torunudur.
Hicri 255. yılın Şaban ayının 15’inde dünyaya gelmiştir. Annesi cariyedir ve Nergis diye tanınır. Babası vefat ettiğinde beş yaşında idi; Allah ona hikmeti, Kur’an ilmini vermiş ve onu âlemlere bir nişane kılmıştır.

Hz. Yahya’ya çocuklukta hikmeti verdiği gibi ona da çocuklukta hikmet vermiştir. Hz. İsa’yı beşikte peygamber kıldığı gibi onu da çocukluk döneminde İmam kılmıştır.”
Kur’an-ı Kerim’de Hz. Mehdi (as)

Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetinde, yeryüzünde geniş çaplı bir ıslah hareketinin başlayacağı, Yüce Allah şeytanın hâkimiyetine son verip, onu izleyenlerin iktidarını yıkacağı ve salih kullarını bütün yeryüzüne egemen kılıp, dünyanın yönetimini kendilerine vereceği açıkça bildirilmiştir.

Yüce Allah, Enbya Suresinin 105. Ayeti kerimesinde şöyle buyurmaktadır. “Andolsun ki biz, Tevrat’tan sonra Zebur’da da yazdık: Şüphe yok ki yeryüzü, sâlih kullarıma mîras kalır.”
Yine Kasas Suresinin 5. âyet-i kerimesinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Biz yeryüzünde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve onları yeryüzüne varisler kılmak istiyoruz.”   

Tevbe Suresinin 32. Âyetinde ise Yüce Allah: “Onlar ağızlarıyla Allah’ın nûrunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nûrunu tamamlayacaktır.” Buyurmaktadır.    
İslâm Kaynaklarında İmam Mehdi'ye İnanmak

Hz. İmam Mehdi (a.s)'ın ahır zamanda zuhur edip zulüm ve haksızlıkla dolmuş olan yeryüzünden, her türlü zulüm ve haksızlığı kökünden kazıyarak onu baştanbaşa adalet ve eşitlikle dolduracağı inancı, asr-ı saadetten itibaren, Müslümanlar arasında yaygın olan köklü bir İslamî akide olup, ilgili bilgi ve belgeler İslamî kaynakların genelinde yer almıştır.
Büyük sahabelerden Ebu Said Hudrî’den şöyle naklediyor; Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu:

“Yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolmadıkça kıyamet kopmaz.” Sonra buyurdu ki: “Benim Ehl-i Beytimden- bir kişi zuhur edecek ve yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolduğu gibi, onu adalet ve eşitlikle dolduracaktır.”

Kaynak: Müsned-i Ahmed, c.3, s.36, hadis: 10887; el-Müstedrek, c.4, s.557; Yenabî’ul-Mevedde, s.186.

Yine büyük sahabelerden Cabir bin Abdullah-i Ensarî şöyle diyor: Resulullah (s.a.a) buyurdu ki:
“Mehdi benim evlâtlarımdandır; onun ismi benim ismimdir; künyesi de benim künyemdir; ahlâk ve yaratılış olarak da insanların en çok bana benzeyenidir. O gaybete çekilecek ve o dönemde halk şaşkınlık içinde kalacak, ümmetler sapıklığa düşecektir. Sonra Mehdi, parlak bir yıldız gibi ortaya çıkacak, yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolduğu gibi, onu adalet ve eşitlikle dolduracaktır.”  

  Kaynak: Feraid’us-Simtayn, c.2, s.334.
Yine Ebu Hüreyre diyorki; Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu:

“Eğer dünyanın ömründen sadece bir gün kalmış olsa dahi, Allah o günü Mehdi’nin hükûmete ulaşması için uzatacaktır.”
Kaynak: Sahih-i Tirmizî, hadis: 2157; Müntehab-u Kenz’il-Ummal, c.6, s.30

Bir başka kaynaktan, Ümmü Seleme’den; dedi ki: Allah Resulü şöyle buyurdu:
“Mehdi benim itretim ve Fatıma evlâtlarındandır.”

Kaynak: Sünen-i Ebî Davud, hadis: 3735;
Bu hadisi Hâkim, el-Müstedrek’inde tahriç ettikten sonra,  Buharî ve Müslim’in hadis kriterlerine göre sahih hadis olduğunu, ancak onu etmediklerini belirtmiştir.
İmam Mehdi aleyhiselamla ilgili Ehl-i Sünnet Kaynaklarından birkaçının adını ve müellifini zikredeceğiz:  

Bunlar:  el Musannef, Sünen-i İbn-i Mace, Ebu Abdullah, Sünen-i Tirmizi, Kitab-ul Bed-i vet-Tarih, el Mucem- ul Kebir, Muhtasar-u Sünen-i Ebi Davud, Vefiyât-ul A’yan, Zehair-ul Ukba, Meveddet-ül Kurba, el Eimmet-ul İsna Aşer, Kenz-ul Ummal, Gayet-ül Mevaiz, Akidet-ü Ehl-i Sünne Fi’l Mehdi .

İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimlerinden bazılarının ismi ve yazdığı eserler şunlardır:

Kemaluddin Muhammed b. Talha Şafii- Tabakat-uş Şafiiyye'de,

Muhyiddin İbn-i Arabi "Futuhat--ul Mekkiye"de,

Hafız Muhammed b. Yusuf-i Genci Şafii: İbn-i Sebbağ-i Maliki, "el-Fusul-ul Muhimme” eserinde,

İbn-i Hacer Heysemi Mekki  - “Sevaik-u Muhrika” eserinde zikretmiştir.

Şeyh Feriduddin-i Attar: Hicri 627 yılında öldürülmüştür. Hicri yedinci yüzyılın meşhur arifidir. "Mesnevi"nin sahibi Celaluddin Muhammed Belhi diyor ki:

Attar gezdi yedi şehri
Biz sokağın başındayız.

Attar "el-Muzaffer-us Sefa" adlı kitabında diyor ki:
Son peygamber olan Mustafa'ydı
Açıklanan son veliyse Murtaza'ydı
Evliyadır Haydar'ın evlatları
Hepsi bir nur olması, hak tarafından olan nidaydı.

Diğer masum İmamları andıktan sonra İmam-ı Zaman'a ulaşınca şöyle diyor:
Yeryüzünde yüz bin evliya
Yakinen isterler Allah'tan Mehdi'yi
Ya ilahi! Mehdi'yi gaybetten çıkar
Tâ ki cihanda adalet ola aşikâr
Mehdi hâdidir, muttakilerin tacı
En iyi mahlûk evliya burcunda
Sensin bu zamanın evliyasının sonuncusu
Her manadan gizlisin ey can-ı canan
Seni ki hem açıksın, hem gizli
Attar kölen, senâ etmeye geldi

İslam dininde ise bu gerçek, yani Hz. Mehdi’nin (sa) zuhuru, dinin kesin ve açık meselelerinden biridir.
Unutmamak gerekir ki yüce makamları kendileri için iddia eden sahtekârlar tarih boyunca var olmuş ve olmaya da devam edecektir.  Kimileri kendini ilah olarak tanıtırken, kimileri kendini peygamber olarak tanıtmış ve yaşadığımız çağda da kendilerini Mehdi diye tanıtanları duymaktayız. Ancak her sahtenin ortaya çıkış olması, onun bir gerçeği olduğunu itiraf mahiyetindedir.

"Gerçeği olmayanın sahtesi de olmaz" "Sahteleri çıkıyor diye gerçek Mehdiyi inkâr etmek, haklı bir gerekçe olsaydı, sahte peygamberler ya da ilahlar çıkıyor diye, Allah'ı ve Peygamberi de inkâr eden haklı olurdu.      

Sonuç olarak: Tüm semavi dinlerde, gerçek manası mehdeviyet olan bir kavram yer alıyor. Lakin bu gerçek çeşitli yollardan tahrif edilerek muğlâk bir şekilde ifade ediliyor.
İslam dininde mehdeviyet, kesin olan konulardan biridir, yani Şii mezhebine özgü değildir. İslam dininde tüm mezhepler dünyanın sonu Hz. Mehdi (sa) tarafından kurulacak, hak ve adalet hükümetine göre belirleneceği üzerinde hemfikirdir. Bu konuda çeşitli rivayetler farklı mezheplerde İslam peygamberi (sav) ve evliyalardan naklen beyan edilmiştir. Dolaysıyla mehdeviyet konusu, üzerinde hiç şüphe olmayan Kur’an-i bir hakikattir.

Yüce rabbimiz, bu hak-batıl mücadelesinin sonunda ezilen mazlumların üstün geleceğini, yeryüzü son olarak salih kulların yurdu olacağını, fitnenin kökünün kazınacağını, dünyaya sadece Allah’ın dininin hükmedeceğini vaat etmiştir. “O, kendisine ortak koşanlar hoşlanmasa da, dinini bütün dinlere üstün kılmak için peygamberini hidayet ve hak din ile gönderdi.(saf-8) Şüphesiz ki Allah doğru söylemiştir, o vaadinde sadıktır.

Evet, Mehdi haktır ve o gelecektir…

Hz. Mehdi (af) Gelince Neler Olacak?
Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurur:

Mehdi benim evlatlarımdandır. O gay-bete çekilecektir. Zuhur ettiği zaman yeryüzünü zulüm ve sitemle dolduğu gibi adalet ve eşitlikle dolduracaktır.[1]
[1]- Yenabiu'l-Mevedde, s.448.
İmam Muhammed Bâkır (a.s) şöyle buyurur:

Resulullah'ın (s.a.a) her yaptığını o da yapacaktır; Resulullah (s.a.a) cahiliyet temellerini yıktığı gibi o da önceki temelleri yıkacaktır. O, İslâm'ı yeniden baştan alacaktır.[1]
[1]- Mikyalu'l-Mekarim, c.1, s.57.

İmam Cafer Sadık şöyle buyurur:

İlim yirmi yedi harftir. Hz. Resululla-h'ın (s.a.a) getirdiği tüm öğretiler sadece iki harftir. Kâimimiz (Mehdi) kıyam edince geri kalan yirmi beş harfini de açığa çıkarıp halk arasında yayacaktır.[1]
[1]- Biharu'l-Envar, c.52, s.336.

 Aklın Kemale Ermesi

İmam Muhammed Bâkır (a.s) şöyle buyurur:

Kâimimiz (Mehdi) kıyam ettiği zaman Allah Teala rahmet elini kullarının başına bırakıp onların akıllarını toplayarak çeki düzen verecek, onların akıl ve düşüncelerini kemale erdirecektir.[1]
[1]- Muntehabu'l-Eser, s.483, Kâfi'den naklen.

- Huzur ve Emniyet

Suhuf-i İdris'ten şöyle nakledilir:

Âl-i Muhammed'in Kâim'i kıyam edince yeryüzüne emniyet verilecek; birbirine zarar vermek ve birbirinden korkmak yok olup gidecektir.[1]

Emirü'l-Müminin Hz. Ali (a.s) de bu konuda şöyle buyurur:

O dönemde bir kadın, hiç kimsenin ve hiçbir şeyin korkusuna maruz kalmadan Irak'tan Şam'a kadar yaya olarak gidecektir.[2]
[1]- Biharu'l-Envar, c.52, s.384.
[2]- Mikyalu'l-Mekarim, c.1, s.101.
 
Emirü'l-Müminin Ai (a.s) şöyle buyurur:

Kâimimiz (Mehdi) kıyam edecek olursa insanların kalbinden kin ve düşmanlık yok olup gider.[1]
[1]- age.

 Yeryüzünün Günahtan Temizlenmesi

İmam Cafer Sadık (a.s) Hz. Mehdi'nin (a.f) zuhurundan sonra halkın durumu hakkında şöyle buyurur:
Yeryüzünde insanlar Allah'a itaatsizlik etmeyeceklerdir.[1]
[1]- Muntehabu'l-Eser, s.497.