İsrail Adalet Bakanı ve aynı zamanda Filistin-İsrail barış görüşmelerinden sorumlu başmüzakereci olan Tzipi Livni, Filistin tarafıyla 2–3 Nisan günlerinde düzenlenen görüşmelerde, Filistin'in tek taraflı olarak uluslararası sözleşmelere katılım başvurusu yapması nedeniyle, 4'üncü grup Filistinli tutukluları serbest bırakmayacaklarını belirtti.

İsrail: Filistin, anlaşmaya uymadı

İsrail'in daha önceden belirlendiği şekilde, 29 Mart günü son grup Filistinli tutukluları salıvermemesi üzerine, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin'in 15 uluslararası sözleşmeye katılma başvurusunu imzaladı.

İki ülke müzakerecileri, 2–3 Nisan günlerinde Kudüs'te 9 saat süren bir görüşme yaptı.

Livni, görüşmede, İsrail hükümetinin Filistinli tutukluları bir an önce serbest bırakmaya çalıştığını, ancak Filistin'in uluslararası sözleşmelere başvurarak, daha önce varılan anlaşmaya aykırı davrandığını söyledi.

Livni, Filistin'e başvurularını durdurup, barış görüşmelerine dönme çağrısında bulundu.

ABD'nin girişimleri neticesiz kaldı

Filistin tarafı ise söz konusu görüşmede, 1967 yılı öncesinde belirlenen sınırlar esasında kurulacak ve başkenti Doğu Kudüs olacak Filistin Devleti'nin tanınması, bin 200 Filistinli tutuklunun salıverilmesi, Yahudi yerleşim merkezleri inşasının durdurulması ve Gazze şeridine yönelik ablukanın kaldırılması gibi yeni koşullar ileri sürdü.

Müzakerelerde ortaya çıkan sorunlar, ABD'nin arabuluculuk rolünü de sekteye uğrattı.

İsrail'in Filistinli tutukluları serbest bırakmayı ertelemesi nedeniyle, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry 31 Mart günü Ortadoğu'ya gitti.

Ancak Kerry'nin bölgeden ayrılmasının hemen ertesinde İsrail, Doğu Kudüs'te yüzlerce yerleşim noktası kurulmasıyla ilgili kararı imzalarken, Filistin de uluslararası sözleşmelere katılım sürecini başlattı.

Müzakereler tıkandı mı?

Washington, Filistin ve İsrail'in tek taraflı girişimlerinin barış müzakerelerine yararlı olmayacağı, sorunların diplomatik yollardan çözülmesi için hâlen imkânlar bulunduğu kanısında...

Kerry, dün yaptığı açıklamada, ABD'nin müzakerelerin ilerletilmesine yardımcı olabileceğini, ancak iki ülkenin bu konuda tavizler vermesi gerektiğini belirtti.

Gözlemciler, hem Filistin hem de İsrail'in son günlerde barış görüşmelerine zarar veren eylemlerde bulunmasına rağmen, müzakerelerin başarısız olduğunun söylenemeyeceğini belirtiyor.

Müzakereleri nisan ayı sonuna kadar sürdüreceklerini kaydeden Mahmud Abbas, Filistin'in uluslararası sözleşmelere katılmasının, barış görüşmelerinden çekilme anlamına gelmediğini vurguladı.

Müzakerelerin kesilmesinin ülke için yararlı olmayacağını belirten İsrail tarafı ise sürecin uzatılması durumunda, daha çok Filistinli tutukluyu serbest bırakacaklarını açıkladı.