22-02-2014 tarihinde eklendi
Mısır'ın Katar'a isyanı
Mısır: ‘‘Katar ve El Cezire Televizyonu, teröristlerin suç ortağıdır’’

 
 Katar’ın El Cezire Televizyonu’nda çalışan 20 muhabirin ‘‘teröristlere yardım etmekle’’ suçlandıkları dava, Mısır’ın başkenti Kahire’de görülmeye başlandı. Peki, Mısır Halkı Katar’ın başkenti Doha’dan hangi konuda şikayetçi?

Al Ahram Gazetesinin Yayın Müdürü Amr Abdul Samea Rus radyosuna konuştu. Samea kendisine öneltilen sorulara şu çarpıcı yanıtları verdi:
- Sizce Kahire ile Doha arasında yaşanan ve özellikle son zamanlarda net bir biçimde görülen yabancılaşma sürecinin altında yatan temel sebep nedir?

- İfade ettiğiniz yabancılaşma süreci, zaten uzun bir zamandır Arap ülkeleri arasındaki mevcudiyetini korumaktadır. Kahire ile Doha arasında şu anda yaşanmakta olan, bu genel yabancılaşma sürecinin kollarından bir tanesinin çok güçlü bir şekilde ortaya çıkmasıdır. Bu durumun altında yatan temel sebep ise hem ekonomik hem de toplumsal planda biz Arapların birbirimizden çok farklı yapılara sahip olmamızdır. Ama eğer burada özellikle Katar üzerinde duracaksak, o takdirde pek çok faktörün bu süreçte farklı roller üstlendiğini söylememiz gerekir. Kulağa her ne kadar garip gelse de bu ülkenin sahip olduğu genel psikolojik durumun, kendisinin haritada kapladığı alandan çok daha büyük hırslara sahip olması gerçeğini de beraberinde getirdiğini kabul etmemiz lazım. Bu sebeple Katar, Arap dünyasının ve Ortadoğu coğrafyasının siyasal arenasında düzenli olarak boy göstermek adına her türlü kötü senaryoyu uygulamaya koymaya meyilli bir ülke durumundadır.

Katar’ın Arap Baharı sürecinde oynadığı role gelince… Burada Katar, ABD’nin bölgedeki pis işlerini yerine getiren ‘‘kötü çocuk’’ rolündedir. Libya’daki Kaddafi rejiminin devrilmesi sürecinde en fazla gayreti Katarlılar göstermiştir. Aşırılık yanlısı radikal İslami örgütler devamlı olarak Katar tarafından silahlandırılmaktadır. Yine aynı Katar, devamlı olarak Sudan’ın içişlerine müdahale etmekte ve sahip olduğu finansal kaynakları kullanmak suretiyle İslam dünyasındaki mezhepler arasındaki çatışmaları ve anlaşmazlık ortamını körüklemektedir. Mısır’ın da içişlerine müdahil olmakta, ülkedeki bazı siyasileri ve gazetecileri kendi idealleri doğrultusunda kullanmaktadır. Suriye’deki isyancı militanları desteklemek suretiyle, bu ülkede yaşanmakta olan krizde oldukça tahrip edici bir rol üstlenmektedir.

Katarlılar bu faaliyetleri ile mevcut tahammül sınırlarını çoktan aştıkları için bu saatten sonra her şeyi bir kenara bırakıp geri de dönememektedirler. Artık tek bir stratejileri var: Ya hep, ya hiç. Fakat geçen senenin 30 Haziran tarihinde gerçekleşen ve Mısır’da arkasını kolladıkları siyasileri deviren devrimin ardından Katarlılar artık her şeyin sahibi olamayacaktır. Katar’ın ABD ile birlikte müttefik olarak başladığı bu oyundan artık çıkışı mümkün değildir ve işin ilginç yanı, bu oyunu aslında çoktan kaybetmiş durumda olmalarıdır.

- Kahire’de bulunan Katar Büyükelçiliği’nin önünde sık sık protesto gösterileri düzenleniyor. Bu gösterilerde toplanan halk, El Cezire Televizyonu’nda gördüklerini açık bir şekilde protesto ediyor. El Cezire Televizyonu’nda çalışan 20 muhabirin yargılandığı davanın başlaması ise yeni bir protesto dalgasının yayılmasına sebep oldu. Mısır’daki bazı siyasi partiler bile Katar’la ilişkilerin toptan koparılmasını talep etmeye başladı. Sizce bu mümkün mü?

- Mısır Halkı’nın büyük bir kısmı sadece Katar’la değil, aynı zamanda Türkiye ile de diplomatik ilişkilerin tamamen sonlandırılmasını talep etmektedir. Bu geniş halk kitleleri işi bir adım daha ileriye götürmekte ve ABD ile olan ilişkilerin de tamamen kesilmesini gündeme getirmektedir. Ben bunun mümkün olmadığını düşünüyorum. Çünkü ülkeler ile ilişkileri tamamen koparmak, mevcut sorunları çözmez. Katar ve Katar’la yakın ilişki halinde olan ülkeler üzerine uygulanabilecek çok farklı baskı yöntemleri mevcuttur. Ancak yeri gelmişken şunu da özellikle belirmek isterim ki, tüm yakın tarih boyunca hiçbir yasal televizyon kanalı, El Cezire Televizyonu’nun yaptıklarını yapmamıştır. Bu El Cezire denen kurum bir medya kuruluşu değil; aksine bir istihbarat örgütü enstrümanıdır. Bunu çok iyi gören Mısırlıların öfkesi bu yüzden dinmemektedir. Fakat şunu da söylemek gerekir ki, Mısırlıların bu öfkesi Katar Halkı’na değildir. Tüm uzmanlar Katarlıların Mısırlılara, Mısırlıların da Katarlılara iyi gözle baktıklarını ifade etmektedir. Buradaki en büyük problem, kendi politikasını Arap Milleti ile ilişkilerden ziyade ABD ile ilişkileri üzerine kuran Katar kraliyet ailesinden kaynaklanmaktadır.

http://caferider.com.tr/misir-in-katar-a-isyani_h11193.html