Kafkas Müslümanları İdaresi Kadılar Konseyi Fetvası
Kafkas Müslümanları İdaresi Kadılar Konseyi, son dönemlerde "cihat" adı altında yapılan terör eylemleri ve çarpıtılan "şehitlik" kavramı hakkında bir fetva yayınladı.
Kafkas Müslümanları İdaresi Kadılar Konseyi Fetvası
Bismillahirrahmanirrahim
KMİ Kadılar Konseyi son zamanlarda İslam'da cihad ve şehadet gibi kutsal konuların su-i istifade edilmesinin ve bir takım çevrelerin bu konuda önyargılı tutumlarının dindar çevreleri rahatsız ettiğini gördüğünden, aşağıdaki bildiriyi gerekli görmüştür.
İslam dininde şehitlik; imanın, hakkın, adaletin ve vatan uğrunda mücadelenin en yüksek zirvesidir. Vatan ve toprak uğrunda canından geçerek şehitlik makamına ulaşmak, en büyük şeref ve gururdur. Bizim her birerimizin üzerinde 20 Yanvar ve Karabağ şehitlerimizin hakkı vardır, bu sebeple şehitlerimizin adlarını yüceltmek, onları genç nesillere örnek göstermek her birerimizin borcudur. Şükürler olsun ki devletimiz ve milletimiz şehitlerimizin hatırasını daima yüksek tutuyor ve onları saygıyla yad ediyor.
Şehitlik, hadis-i şerifte de buyurulduğu gibi, "Vatanına, dinine, toprağına, ailesine edilen zulm ve haksızlığa karşı mücadelede öldürülen kişi şehittir." İslam dininde cihat ve şehadetin esas şartı, zulmedenlere karşı nefs-i müdafaadır. Fakat üzülerek söylüyoruz ki, son dönemlerde cihad ve şehadet gibi İslam'da mukaddes olan konulara dair tahrif edilmiş düşüncelerin, maksatlı bir şekilde camiamıza sirayet ettirilmesi girişimleri görülmektedir. Bizi rahatsız eden konu, başka ülkelerde cereyan eden silahlı çatışmalara çeşitli maksatlarla katılan bazı vatandaşlarımızın amellerinin cihat, ölümlerinin ise şehadet gibi takdim edilmesidir.
İnanç, iman ve vatana bağlılık ile tamamlanmıyorsa kamil değildir, Hz. Muhammed (sav)'inde buyurduğu gibi; "Vatanı sevmek imandandır." Azerbaycan halkının Karabağ gibi büyük bir derdi vardır, topraklarının yüzde yirmisi Ermeniler tarafından işgale uğramıştır, Hocalı katliamının acısını hala yaşamaktayız.
Savaş şartlarında yaşadığımız bir zamanda, bazı vatandaşlarımızın diğer ülkelerde baş gösteren kargaşalarda, güya dini duyarlılıkla sivil halka kin ve nefretle saldırması, çok sayıda masum insanın öldürülmesine sebep olmaktadır ve bu dinimizin mahiyetiyle terstir. Peygamber efendimizin buyurduğu gibi, "Kin ve nefretle saldırı yaparken öldürülen kişi şehit değildir."
Kafkas Müslümanları İdaresi Gaziler Konseyi olarak, bu şahısların hareketlerinin cihat ve şehitlik makamlarıyla anılmasının şeri bir dayanağı yoktur.
Kafkas Müslümanları İdaresi Kadılar Şurası, bu şahısların cihat ve şehitlik makamlarıyla bir alakası olmadığını açıkça ifade etmektedir. Fitne-fesat ehli olan böylelerinin asıl maksatlarının şahsi menfaatler olduğunun farkındayız ve bazı vatandaşlarımızın para uğruna başka devletlerin içişlerine karışmalarını şiddetle kınıyoruz. Dindar halkımız, devletimizin uluslar arası arenada siyasi ve iktisadi gücünün artmasından rahatsız olan dış güçlerin oluşturduğu ve finanse ettiği kurumların ülkemizde huzuru bozmaya yönelik arzularını hayata geçirilmesini, vatandaşların korku ve baskıyla sindirilmesini, dinden tahribat amacına kullanılmasını kabul edilemez görmektedir.
Biz Kafkas Müslümanları İdaresi olarak, dünyanın herhangi bir noktasında meydana gelen terör, zorbalık, aşırılık ve din perdesi altındaki radikallik karşısında sesimizi yükseltmişiz. Halkımızın milli-manevi değerlerine uymayan haricilik, tekfircilik, Vahabilik, Selefilik, Nurculuk ve diğer dini akımları radikal şekilde tebliğ edenlerin ağına düşerek devletimizin dini inanç özgürlüğü kanununa aykırı faaliyette bulunan kişilerin hem kutsal dinimize, hem de halkımıza ve devletimize zarar veren hareketlerini kınıyoruz. Kadılar Şurası olarak Azerbaycan dindarlarının çok sayıdaki şikayetlerini de dikkate alarak böylelerinin bağımsız devletimizin kanunları karşısında hesap vermelerini talep ediyoruz.
Bakü , 27 Ocak 2014
|
|