Suriye Arap Cumhuriyeti resmi heyeti ile ‘muhalefet’ olarak adlandırılan koalisyon heyeti arasındaki ilk görüşme sona ererken, görüşme Birleşmiş Milletlerin Suriye özel temsilcisi el Ahdar el İbrahimi’nin konuşmasıyla sınırlı kaldı.
Cenevre II Konferansında SANA temsilcisi BM kaynaklarından naklen İbrahimi’nin konuşmasında iki taraf arasındaki ortak paydalardan söz ettiğini ifade etti.
İki heyet arasındaki görüşmelerde Suriye resmi heyetine BM’deki Suriye daimi temsilcisi Beşşar el Caferi başkanlık ederken, ‘muhalefet’ olarak adlandırılan koalisyon heyeti ise içindeki çırpınmaların yanı sıra belirli taraflara tabiliğini kanıtlayan bünyesindeki yeniden düzenlemelerle katıldı.
Bu arada Cenevre II Konferansında SANA temsilcisi Suriye Arap Cumhuriyeti heyeti ile ‘muhalefet’ olarak adlandırılan koalisyon heyeti arasındaki ikinci oturum Şam saatiyle bugün saat 17:00 civarında düzenleneceğini aktardı. Temsilci BM kaynaklarından naklen İbrahimi’nin katılımıyla iki heyet arasında yapılacak ikinci oturumun sadece insani durumları ele alacağını aktardı.
Suriye Arap Cumhuriyetinin Cenevre’deki resmi heyetine yakın kaynaklar; anlaşmaların yapıldığına ilişkin öne sürülen tüm haberlerin aslı gerçeği olmadığını aktarırken, Suriye'nin resmi heyeti ile ‘muhalefet’ olarak adlandırılan koalisyon heyeti arasında ilk diyalog oturumunun bu gün öğleden sonra düzenleneceğini ve insani durumlara odaklanacağını ifade etti.
BM’ye yakın kaynaklar Suriye Arap Cumhuriyeti resmi heyetinin en büyük öneme sahip olması itibarıyla her şeyden önce insani durumları masaya yatırmaya ısrar ettiğini belirtti.
Kaynaklar söz konusu oturumun pratik olarak ilk oturum sayıldığını ve insani durumlardan başka herhangi bir konunun tartışılmayacağını ifade etti.
Cenevre II Konferansında Suriye Arap Cumhuriyeti heyetinin üyesi Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Yardımcısı Faysal Mikdat, umutlu olduklarını ve mütevazı başlangıçları temel alacaklarını belirterek “çünkü Suriye halkını terör eylemleri Suudi Arabistan, Fransa, İngiltere, ABD ve Türkiye’nin teröristleri silahlandırması, finanse etmesi, çocuklarımızı öldürmesi, okul ve hastanelerimizi yıkması için teröristleri Suriye’ye göndermesi sonucu yaşadığı felaketten kurtarmak istiyoruz” dedi.
Mikdat gazetecilere yaptığı açıklamada, Suriye halkını eski yeni sömürgeci çevrelerin dayattığı felaketten kurtarmanın temel görevleri olduğuna inandıklarına vurgu yaparak şu ya da bu tarafın hile ve oyunlarına değil ciddi müzakerelere ihtiyaç duyduklarını, bu tür davranışlara karşı kararlı ve belirleyici bir tavır alacaklarını bildirdi.
Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Yardımcısı, Suriye resmi heyetinin samimi ve iyi niyetlerle Cenevre’ye geldiğini bildirerek görüşmelerin dün başlaması gerekirken karşı tarafın ortaya çıkmadığını ve bu konuda muhtelif yorumların yapıldığını söyledi.
SANA’nın bugün ikili görüşmelerin düzenlenip düzenlenemeyeceğini ilişkin sorusuna yanıt veren Mikdat, BM’nin Suriye Özel Temsilcisi el-Ahdar el-İbrahimi’nin başkanlığında bir toplantı düzenleneceğini, iki heyetin aynı salonda el-ibrahimi ile bir araya geleceğini bildirirken iki heyetin konuşmasının beklenmediğine işaret etti.
Mikdat, “sözde muhalefet koalisyonunun salona gelmemesi halinde bu saçmalık ve hilelere son vereceğiz” diye belirtti.
Suriye resmi heyetinin Rus ve Amerikan heyetleriyle görüşmesi konusunda ise ikili görüşmelerin düzenlendiğini fakat Suriye heyetinin Amerikan heyetiyle kesinlikle görüşmediğini vurguladı.
El-İbrahimi’nin düzenlediği basın toplantısı ve görevinde başarısı için dua edilmesini istemesine ilişkin görüşünü bildiren Mikdat, “ne yazık ki toplantılarımızın olması nedeniyle basın toplantısına katılamadım. Dua konusuna gelince biz inançlı insanlarız ve tüm Suriye halkının başarılı olmamız için dua etmesini istiyoruz. Bu anlamsız katliam ve teröre karşı Allahın ve halkın iradesinin kazanacağı ve başarıya ulaşacağına inanıyoruz” dedi.
MOSKOVA – Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Suriye'deki taraflara ‘çözüm örnekleri dayatmanın caiz olmadığını’ belirtirken, Suriyelilerin kendi aralarında orta çözümler bulmaları gerektiğini ifade etti.
Rusya Televizyonunun bugün aktardığı açıklamalarında Lavrov; Suriyeli tarafların diyalog masasına oturmaları ve orta siyasi çözümler bulmalarına teşvik edilmeleri gerektiğini belirtti. Suriyelilerin oturacakları masaya çözüm örnekleri dayatmanın doğru olmadığını ifade eden Lavrov; bundan başka bir yolun olmadığını sözlerine ekledi.
Lavrov Rusya açısından önemli olanın Suriye'deki krizin çözümüne ilişkin diyalogun Cenevre'de başlaması olduğunu belirtirken, Suriye ve Rusya arasındaki ilişkilerin ayrıntılarına girme gereği olmadığını söyledi.
Cenevre I Deklarasyonunun Suriyeli herhangi bir tarafın çıkmasını öngörmediğine dikkat çeken Lavrov; tam tersine herkesin kabul edeceği geçiş dönemi için ilke ve kriterler temelini belirlemelerine oturmalarını öngördüğünü vurguladı.
Lavrov Cenevre I Deklarasyonunun her şeyden önce ordu ve güvenlik başta olmak üzere Suriye toplumunun mevcut kurum ve kuruluşlarını korumayı öngördüğünün altını çizdi.
Suriye'de yönetimin değiştirilmesi ihtimalinin hedef olarak koyulması halinde Suriye'yi bekleyen şeyin kaos olduğunu irdelediklerini söylediklerine dikkat çeken Lavrov; bunun haricinde bile yeteri kadar kaosun bulunduğunu söylediklerine işaret etti. Lavrov böyle bir şeyin Suriye'deki gelişmelerde facialara yol açabileceğine burgu yaparken, bunun da kimse tarafından istenmediğini söyledi.
Lavrov herkesin Suriye'de yönetimi korumanın gerektiğini bildiğini belirtirken, yönetimle birlikte mevcut diğer kurumları korumaktan başka herhangi bir alternatifin olmadığının bilindiğini sözlerine ekledi.
Suriye Arap Cumhuriyeti heyetinin başkan yardımcısı Enformasyon Bakanı Omran el Zoubi Suriye heyetinin Cenevre'de yabancıların Suriyelilerin içişlerine müdahalelerine izin vermeyecek, Suriyelilerin meseleleriyle ilgilenecek mantık ve gerçeğe dayanacak siyasi bir süreç başlatma amacıyla bulunduğunu belirtti.
Basına yaptığı açıklamalarda Zoubi; Suriye heyetinin özellikle Cenevre I Deklarasyonunun yanı sıra gizli değil de ilan edilmiş çekimserlikler başta olmak üzere Suriyeli siyasi yönelimler doğrultusunda her türlü tartışmaya açık olduğunun altını çizdi. Bunun diğer ekip açısından sürpriz olmaması gerektiğini belirten Zoubi; Cenevre I Deklarasyonun ilan edildiği ilk andan beri Suriye'nin buna ilişkin bir dizi çekimserlikleri olduğunu ve bu çekimserliklerini Birleşmiş Milletlerin yanı sıra büyük devletlere iletildiğine dikkat çekti.
Diğer ekibin bu durumları sürpriz olarak görmesinin kendi meselesi olduğunu belirten Zoubi; Suriye'nin bu ve daha bir dizi meselede belirli bir tutumu olduğunun altını çizdi. Zoubi her şeye rağmen bu ve daha başka meseleleri geçerli nedenlerle tartışmaya açık olduğunun altını çizerken, Suriye'de güvenlik ve istikrarın sağlanması için ortak çabaların harcanabileceği bir zemin hazırlama yönünde tartışma ve diyaloga hazır olduklarını ifade etti.
Heyet başkan yardımcısı Zoubi BM Suriye özel temsilcisi el Ahdar el İbrahimi’nin bugün ki temasları ‘adımın yarısı’ olarak nitelendirdiğini ve bu adımın bugün bugünkü temaslarda tamamlanacağınsan söz ettiğine işaret ederken, diğer heyetin ise kendi içinde bünyesel bir sorun yaşadığını söyledi. Zoubi diğer heyetin bütünsel bir siyasi vizyona sahip olmadığını, yada kendi kaynaklarının sızdırdıkları haberelere göre heyetin bir kısmının görüşmelere katılmak istemediğini, diğer bir kısmının ise başka yol ve yöntemlerin yanı sıra başka öncelikleri tartışmak istediğine dikkat çekti.
Zoubi diğer heyetin karar alması halinde bugün görüşmelerin yapılacağı salona gelmesi ve ciddi bir tartışmanın olması gerektiğine vurgu yaptı. Bunun haricinde Suriye Arap Cumhuriyetinin resmi heyetinin şu an ilan edilmesi uygun olmayan bir tutumu olacağına işaret eden Zoubi; ‘muhalefet’ olarak adlandırılan koalisyon heyetinin şu ana dek çok zaman kaybettiğini ve bununla da Cenevre II konferansına davet metnine aykırı davrandığını belirtti.