Kuveyt’in Al Kout tv kanalına konuşan Arabistan’ın etkin Şii âlimlerinden Şeyh Hasan Saffar, Arabistan kralı tarafından gündeme getirilmiş olan ulusal diyalog konusunun eski ciddiyetini yitirdiğinden söz etti ve şöyle konuştu: Bu projede bir kere ülkedeki çeşitli etnik gruplar göz ardı edilmiş. Bu gruplar arasında karşılıklı iyi niyete dayalı kalıcı bir irtibatın sağlanması konusu gündeme alınmamıştır. Bu ciddiyetsizlik dâhili etkenlere dayanmaktadır. Devlet daha ilk günden ulusal diyalogun bir tavsiye olduğunu ve zorunluluk getirici olmadığını duyurdu. Bu yüzden biz daha yolun başında bile değiliz. Henüz Arabistan’daki çeşitli etnik gruplar arasında irtibat köprüsü olma aşamasına ulaşmış değiliz. Kral Abdullah’la ülkedeki Şii şahsiyetlerin görüşmesi aslında bir protokol görüşmesinden öteye geçmedi. Bizler o görüşmede ülkedeki Şiilerin temsilcileri olarak kralla görüşmedik, sadece dile getirdiğimiz birtakım talepler not edildi. Bununla birlikte genel olarak görüşmemiz olumlu olmuştur.
Kralla görüşmenin ardından “el-Haber” şehrinde iki Şii camisinin yapıldığı haberini yalanlayan Şeyh Saffar şöyle konuştu: el-Haber şehrinde hiçbir cami açılışı yapmış değiliz. Şiiler için İhsa, Katif ve Neciran dışındaki bölgelerde camii yapmak halihazırda yasaktır. El-Haber ve diğer şehirlerde mescit ve büro şeklinde ibadet yerleri açılmıştır ki Şiiler bu mescit veya bürolarda illegal olarak (!) ibadet yapmaktadırlar. Bu mescit ve bürolar özellikle son yıllarda takibe alındığı için bu şehirlerde yaşayan Şiiler mecburen evlerde cemaat namazı ve dini etkinliklerini yapmaktadırlar.
Arabistanlı Şiilerin yönetimle görüşmeye karşı olmadıklarını kaydeden Şeyh Saffar sözlerini şöyle sürdürdü: Genel olarak Katif ve İhsa bölgelerinde yaşayan Şiilerin çoğunluğu Arabistan yönetimiyle görüşülmesine karşı değildir. Aksine tecrübe ve tarih de şu gerçeği ortaya koymuştur ki sorunların aşılması ve çözüme kavuşması ancak hükümetle görüşmekten geçer. Çünkü hükümet, genel anlamda milli çıkarları düşündüğünden vatandaşlarının sorunlarını görmezden gelemez. Tabi ki bu meyanda hükümete, verdiği vaatleri yerine getirmediği için güvenmeyenler ve bu yüzden hükümetle görüşmeleri faydasız görenler de var ama bunlar azınlıktadır. Hâlihazırda hükümetle görüşen Şii şahsiyetler var ve bu şahsiyetler yönetimle olan iyi düzeydeki irtibatları sayesinde ülkedeki Şiilerin sorunlarını ilgili mercilere duyurmaktadırlar. Bunun az da olsa muhakkak faydası vardır. Dolayısıyla hükümetle teamül konusu sadece benim şahsi görüşüm değil, Arabistan’da yaşayan Şiilerin çoğunluğunun düşüncesi bu yöndedir.
Şeyh Hasan Saffar, İslam dünyası arasında vahdet ve kardeşlik düşüncesini hâkim kılmak için çaba sarf eden kurumların işinin bir hayli zor olduğuna dikkat çekti ve şöyle konuştu: İslam dünyasındaki ihlaslı âlimler gerçekten fedakârlıklar göstererek İslami vahdet ve kardeşlik ruhunu ümmet arasında hâkim kılmanın mücadelesini veriyorlar. Bugün medya organlarından da azami düzeyde faydalanarak kesintisiz şekilde fitnecilik çağrısında bulunan bir akım var. Müslümanların kanlarının dökülmesini, mallarının talan edilmesini ve namuslarının çiğnenmesini mubah sayan fitneci unsurlar var! Bu, “İslami mezhepler arasını yakınlaştırma” adıyla İran’da, Mısır’da ve Lübnan’da faaliyet gösteren kardeşlerimizin işini bir hayli zorlaştırmaktadır. Ama ben “İslami mezhepler arası yakınlaştırma” sonunda yenilmeyeceğine inanıyorum.
Şey Saffar, Arabistanlı Şiilerin Arabistan’dan ayrılmak ve eş-Şarkiyye bölgesinde özerk bir yönetim kurma arayışı içinde oldukları yönündeki soruya şu cevabı verdi: Asla böyle bir düşüncemiz yoktur, olamaz da. Şu ana kadar hiçbir Şii âlimi Arabistan’dan ayrılmak gibi bir söylem ve çağrıda bulunmamıştır. Bu sadece Arabistan’la ilgili bir konu da değil. Tarih boyunca dünyanın hiçbir yerinde Şiilerin ülkelerine ihanet ettikleri görülmemiştir.
Bakın, size bir örnek vereyim: Irak’ta bulunan Şii uleması, Şiilerin devletten büyük baskı ve eziyet gördüğü Osmanlı devleti döneminde Osmanlı devletinden ayrılmayı caiz görmemişler aksine sömürgeci Britanya’ya karşı Osmanlı’yı savunmanın vacip olduğunu söylemişlerdir. Dolayısıyla Şiiler asla ayrılığa davet etmezler.
Bazılarının Şeyh Saffar’ın Arabistan’da Ayetullah Sistani’nin temsilcisi olduğu ve onun görüşleriyle hareket ettiğini söylediğini kaydeden Şeyh Saffar şöyle konuştu: Ben merceiyet makamının görüşlerinin sözcüsü olduğumu iddia etmiyorum. Zira Ayetullah Sistani’nin benimle birlikte bölgede birçok temsilcisi var. Ayetullah Sistani daima şunu buyurur: Siyasete karışmayın. İnsanları vahdet ve kardeşliğe, birbirine yaklaşmaya, barışa ve sorunları çözmeye çağırın. Ben Şia taklit mercilerinin güvendikleri temsilcilerinden biri olmamla birlikte siyasi konularda ve aktivitelerde kendime özgü görüşlerim vardır.