28-11-2013 tarihinde eklendi
Özgündüz İran ile nükleer anlaşmayı değerlendirdi
İslam dünyası karlı çıktı

 Uluslararası meselelerde olsun, bireysel meselelerde olsun, siz alış-veriş yapıyorsunuz. Mesela elinizde çok güzel, çok değerli malınız var ve satıyorsunuz. Neden satarsınız? O parayla daha güzelini alıp, onu yerine koyacaksan, aynısını alıp-satıp, beş lira da kar edeceksen, alış-veriş yapılır. Onun için de dünyada herkes trilyonlar yatırıp iş yeri yapıyor, o iş yerinde mal üretiyor, ürettiği malı götürüp birilerine veriyor, karşılığında da para alıyor. Yani, kar-zarar hesabı yapılır.

Uluslararası ilişkilerde de, hep bana-hep bana olmaz. Tabi ki sen de bir adım atacaksın, karşındaki de bir adım atacak. Şimdi özel konuya, sorduğunuz konuya gelince, bu işten kim karlı çıktı? Bence, bu işten İslam dünyası karlı çıktı, gerilim azaldı.

İran karlı çıktı, dünya karlı çıktı. Çünkü İsrail'in tehlikeli oyunlarına dünya da gelmedi. Körfez savaşı olsaydı, İran- Irak'a benzemez Körfez'in Kuzey'i, en ucundan en sonuna kadar, Hürmüz Boğazı'nın dışına taşan, Umman Denizi'nin dışına taşan İran'ın coğrafyası ve onun kontrolü altındadır.

İran'ın o körfezi cehenneme çevirmesi çok kolay, çok basittir. Orayı siz savaş alanına çevirirseniz, yani işte uçaklarını kaldıramaz, füzelerini çalıştıramaz, uçaksavarları vurulur, onun için orada bir şey yapamaz gibi düşünce yok, olamaz. Çünkü, orası Irak'a benzemez. Irak körfezin tam ucundaydı, körfezi kapatabilmek için, 1000 km yol gitmesi lazım Hürmüz'e kadar. Ne ile, uçakla. O zaman da düşürürler, izin vermezler, uçağını kaldırtmaz, hava alanını vururlar.

Ama İran öyle değil, toplarını yerleştirmiş yerin altından sahil boyu, binlerce kilometre. Nerden topun namlusu çıkacak belli değil. Körfezin tamamı top mermisinin içinde ve bir takım yeni teknolojiler de geliştirdiler. Mesela körfezi mayınlamak. Mayın gemisini vurursun, mayınlamasına izin vermezsin. Ama İran öyle bir teknoloji geliştirdi ki, top mermisine mayın yüklüyor, istediği menzilede bırakıyor. Onu nasıl önleyeceksin? Ondan sonra bu mayınları denizin dibinden toplamak, değil mi karadan aylar yıllar çekiyor temizlenmesi, bir kısmı da kalıyor, yer yer kazalara sebep oluyor, bir insana, bir koyuna, bir hayvana isabet ediyor, ama orada yüzbin tonluk, üçyüzbin tonluk gemilere isabet ettiğini düşünün. Onlarca, yüzlerce personeliyle beraber gemilerin patladığını, körfezin petrole bulandığını bir düşünün.

Savaştan sonra kim kazandı, kim kaybetti bir yana, dünya kaybetmiş olacak. Dünya petrolünün büyük bir bölümü oradan çıkıyor. Her gün onlarca milyon varil, dünyanın ekonomisinin kanı olan petrol çıkıyor, o boğazdan, o körfezden.

Bunun yıllarca durduğunu düşün, dünyada petrol bulunmaz, bin dolara çıkar, beş yüz dolara çıkar, o ayrı bir mesele, bulamazsınız. Başka alternatif enerji mi geliştirilir? O da zaman alacak, petrol sadece yakıt olarak kullanılmıyor ki, yürüdüğün asfalt da petroldür, giydiğin elbise de petroldür, kullandığın ilaca kadar petroldür, contaya kadar petroldür.

Yani her alanda petrol işlevi vardır. Başka alternatif yakıt geliştiririz, yakıt değil ki sadece petrol. Onun için dünya sanayisi çöker, dünya ekonomisi çöker. Bunu dünya gördü, iyi etti. O yüzden dünya açısından da bu barış, hayırlı oldu.

İran geri adım attı, ileri adım attı, bu tür şeylerde düşmanın da ağzına bakın. İsrail patlıyor, kıskanıyor, rahatsız, neden? İşte, dünya İran'a teslim oldu diyor. Sen İsrail'den daha çok İsrail olmuşsan ona benim diyeceğim yok. Ama, düşman İsrail'in kendisi bizatihi diyor ki, İran bir gülücüğüyle dünyanın süper güçlerini dize getirdi, yola getirdi, kandırdı, oyuna getirdi. Yani sen Netanyahu'dan daha mı siyonistsin? Ne demek istiyorsun? Düşman itiraf ediyor ki İran kazandı bu işi, dünyayı oyuna getirdi bir gülücükle.

Nükleer teknolojisinde uranyumu ne kadar zenginleştirme konusu, o teknoloji artık İran'ın elinde, istediği gün yüzde yirmi yapar, istediği gün yüzde kırka çıkar. Yani o teknolojiyi elde etmek önemliydi. O bilgi, o birikim, o tecrübe, onu yaptı. Yüzde yirmilik üretimi yapabiliyor mu? Yapıyor, makina elinde orada hazır. Ya şimdi, yüzde beş yapın, yüzde yirmi zenginleştirilmişi biz size verelim, tamam, ama sizde bunun karşısında şunu, şunu verin.

Şimdi yüzlerce milyar dolar kâra geçmenin ötesinde, dünya ile barışık olmak, dünyanın barış içerisinde olması, petro dolar ile hesaplanmaz.

Mesela Peygamberimizin Hudeybiye Barışını gözden geçirin, o gün Peygamber terbiyesi almış, vahyin kontrolünde terbiye edilmiş sahabeyi kiramın bile, Kuran'ın tabiriyle mütezelzil oldular, yani sarsıldılar, bu anlaşmanın altına imza atılır mıydı diye. Ama sonucunda iki sene aradan geçmeden Mekke'nin altın anahtarını Mekke'nin otoritesi, rejimi, kendi eliyle, kan dökmeden, kavga etmeden, direnmeden Peygamber'e sunmak zorunda kaldılar.

Sulh her zaman hakkın, doğrunun, güzelin işine gelir, yanlışın işine gelmez. İran- Irak Savaşı'ndaki ateşkesten sonra, İran mağlub oldu, teslim oldu, ama aradan çok az bir zaman geçmeden de, Irak bütün uçaklarını İran'a teslim etti, ordumu da isterseniz size vereyim dedi. Yani daha neler verdi, onun bir kısmını ben biliyorum, bir kısmını zaten dünya da biliyor. Tarık Aziz'in dünyaya çıkış-giriş kapısı Tahran oldu, çıktığında da Tahran'ı selamlamak durumundaydı, Irak'a döndüğünde de Tahran'a selam vermek zorundaydı. Yani gördünüz ki, sulh o gün kötü bile görünse, hep İslam'ın,  müslüminin hayrına olmuştur. Bundan sonra da öyle olacaktır.

Onun için neyinden geri adım attı İran, İslami duruşundan mı vazgeçecek? Bunu mu diyorsun? Bunu diyecek bir babayiğit var mı? Yok, zarar mı etti? Maddi anlamda mı zarar etti? Yok. Halkı mı rahatsız oldu bundan? Yok, peki düşman ne diyor? Düşman da diyor ki İran kazandı. Peki sen kıskançlığından, ne diyeceğini unutmuş, mantıksız laf üretiyorsan, Netanyahu'dan kıskanç olmuşsan ben ne diyeyim?

http://caferider.com.tr/ozgunduz-iran-ile-nukleer-anlasmayi-degerlendirdi_h10701.html