İstanbul-Cem Vakfı tarafından düzenlenen 6. Uluslararası Anadolu İnanç Önderleri toplantısı Bostancı Gösteri Merkezi'nde yapıldı. Toplantıda konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz yaptığı konuşmayla büyük takdir ve alkış aldı. İşte o konuşma:

"Biz Türkiye'de millet olarak adam eti yiyenlerin dostu değiliz. Bir kişi bunlar bizim dostlarımız dese de, biz dünyanın kopuğunu, sapığını 80 ülkeden gelerek, komşumuzun evini yıkanların dostu değiliz.

Biz bu bakışa lütfen devleti ve hükümeti temsil eden sayın valimizin şahsında devleti yönetenlere diyorum, size de diyorum Alevisi’ne, Şii’sine, Sünni’sine, Türküne, Kürdü’ne, Lazı’na, Çerkez’ine kim varsa bu ülkede, Türkiye kimliği taşıyan herkese diyorum biz ayrı düşüncelerdeyiz, ayrı inançlara mensubuz ama aynı geminin yolcularıyız.

Adam gibi beraber yaşamayı, eşit olduğumuzu, bu ülkenin külfetini de, nimetini de beraber taşımak zorunda, paylaşmak zorunda olduğumuzu unutmamalıyız. Bizi sevmeyin kardeşim. Büyükler sevilir, küçükler sevilir, okşanır sevmeyin kardeşim. Ben senin kadar büyüyüm ben senden küçük değilim ki!

Sırtımı sıvazlama kardeşim, başına taç etme ben senin başındaki tacına sakalımın bir telini değişmem.Ayıptan kurtul,bu ülkede herkes kendini eşit olarak görsün, dairelerde bunu görsün, okullarda bunu görsün, üniversitelerde bunu görsün, Bürokraside bunu görsün, parlamentoda bunu görsün, kabinede bunu görsün.. Başına taç eyleme kardeşim! Senden hak istemiyorum. Sen veren el, ben alan el olmak istemiyorum. Türkiye bu ayıptan kurtulsun. Biz eşit vatandaşsak her yerde eşitliğimizi yaşamak istiyoruz kardeşim. Sayın valimizin devlet adına, hükümet adına burada bulunması iyiye işarettir.

Bir anayasa hazırlanıyor, Kürdün hakkını verin, Lazın, Çerkez’in hakkını verin, Alevinin, Sünni'nin ya kimsenin hakkını vermeyin kardeşim. Benim önerim, adalet, hürriyet, müsavat bunu mihver alan anayasayı çıkarın ne Alevi’si, ne Sünni’si, ne Türkü, ne Kürdü, ne Çerkezi ne Lazı biz eşit vatandaşlarız bizi mutlu edecektir.

Evet, vatanın külfetini taşıyacağız bunu birilerine hoş gelsin diye yapmayacağız. Birileri bu ülkeye ihanet etse bile, bu ülkeyi var eden, bu ülkeyi Türk yurdu, İslam yurdu yapan o Ahmet Yesevi anlayışına sahip erenlerin nesilleriyiz. Bu ülke bizimdir yabancılık hisseden istediği yere gidebilir. Bu ülke Vehabilerin, Selefilerin, tekfircilerin değil.

Bu ülke yedi düvele hükmetmiş, adalet öğretmiş, ortaçağı kapatmış, o Hacı Bektaş veli gülbenkleriyle adam olmuş bir milletin evlatlarının ülkesidir. Benden değil diye Muaviye'nin anası Hinde gibi adam eti yiyen, ciğer yiyen vahşi canavarların, çakalların ülkesi olamaz burası. Ben dedelerimi, babalarımı bu güne kadar Ehli Beyt sevdasını bu millete aşılayan, nakış nakış işleyen bu büyük erenleri saygıyla selamlıyorum, onların hakkı üzerimizde büyük. Ehli Beyt sevdası Muhammed Mustafa (saa)'nın ücretidir bunu unutmayın.

Pazar günü akşam gruptan sonra Muharrem giriyor. Başta Zeynebiye Camii olmak üzere Türkiye'nin her yerinde matem başlayacak, karalar giyeceğiz, peygamberle beraber ağlayacağız. Peygamberle gülüp, peygamberle ağlayacağız. Biz İslamı böyle anlıyoruz ve sadece ibadet, tapına dini değil bir muamelat dinidir, başkasının hakkına tecavüz etmeme dinidir, başkasının kanını akıtmama dinidir, başkasına insan gibi davranma, Müslüman olanı dindaş olarak, Müslüman olmayanı da türdeş olarak görüp, insanlığa eşit yaklaşım sergileyerek yaklaşma dinidir.

 Biz İslam’ı böyle anlıyoruz. Aşura günü Halkalı'da sizi bekliyoruz. Orada Peygamberimize başsağlığı vermek üzere orada toplanacağız, Hz. Fatımayla birlikte ağlamak üzere orda toplacağız. Fatıma’nın naibesi  Zeyneb-i Kubra'nın yürek derdini paylaşmak üzere Aşura günü Küçükçekmece Halkalı'da buluşup Hz. Fatıma'yla ağlayacağız. Gözyaşınız bol olsun. Biz Türkiye'nin Sünni’si de, Şii’si de Alevi bizim üst adımızdır Ehlibeyt sevdasıyla birleşmişiz. Vehabi Selefi anlayış bu ülkede kök salamaz. Bizim genlerimize Muhammed Mustafa (saa) ve hanedanının sevgisi nakış nakış işlenmiştir. Allah birliğimizi ve dirliğimizi bozmasın."