Almanya'daki Dünya Açlıkla Mücadele Örgütü, 16 Ekim Dünya Gıda Günü öncesinde Berlin’de 2013 Dünya Açlık Endeksi’ni açıkladı. Örgütün verilerine göre, her yıl dünya genelinde 842 milyon kişi açlık çekiyor, bunun 7 milyonu ise açlık nedeniyle hayatını kaybediyor. Almanya merkezli örgüt, her yıl 16 Ekim Dünya Gıda Günü vesilesiyle bir dizi etkinlik düzenleyerek, açlık krizinin sebeplerine ve yanlış yürütülen politikalara kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışıyor. Örgütün bu yılki sloganı ise "Dünya adil beslenmiyor".
Tüketiciye düşen görevler
FIAN adlı insan hakları örgütünden Roman Herre yanlış hammadde ve ihracat - ithalat politikalarının dünyanın güneyindeki küçük ölçekli çiftçileri dev firmalara bağımlı hale getirdiğini vurguluyor. İnsanların tüketim alışkanlıklarının durumu vahimleştirdiğine dikkat çeken Herre, tüketicilerin de sorunun çözümüne katkı sağlayabileceğini vurguluyor. Herre "Örneğin satın alacakları ürünün nereden geldiğine dikkat ederek alışveriş yapabilir. Ayrıca tüketim alışkanlıklarında kaynakların verimli kullanılması ve boş yere harcanmaması da önemli. Örneğin hepimiz biliyoruz ki, bir parça etin üretilmesi için 7 ya da 8 katı fazla gıdanın tüketilmesi gerekiyor. Zira et üretiminde yem ithalatına ihtiyacı var" diye konuşuyor.
Sanayi ülkelerine getirilen eleştiriler
Dünya Açlıkla Mücadele Örgütü Başkanı Bärbel Dieckmann da gelişmekte olan ülkelerdeki çölleşme, sel felaketleri ve diğer afetlere karşı uzun vadeli stratejilerin geliştirilmesini talep ediyor. Gen teknolojisinin açlıkla mücadeleye yardımcı olmadığını kaydeden Dieckmann, aksine bunun, küçük çiftçilerin büyük firma ve tröstlere olan bağımlılığını artırdığına dikkat çekti. Sanayileşmiş ülkelerden kıtlık bölgelerine gıda ihracatı yapılmasını da eleştiren Dieckmann, kriz bölgelerindeki insanların bu gıda maddelerini alacak paraları olmadığını söylüyor. Dieckmann, acil yardımların kalkınma yardımları ile desteklenmesinin, bu bölgeleri olası felaketlere karşı koruyabileceğini dile getirdi.
Dieckmann'a göre sanayi ülkelerinin iklim değişikliğini de bir an önce frenlemesi gerek. Zira iklim değişikliğin doğuracağı sonuçlar gelecek yıllardaki kıtlığın en büyük sebebi olabilir.
"Çocuk ölümleri bir cinayet"
BM İnsan Hakları Konseyi üyesi Jean Ziegler, "Biz Onları Aç Bırakıyoruz: Üçüncü Dünya Ülkelerindeki Kitlesel Katliam" adlı kitabın da yazarı. İklim değişikliği ve mali krizlerin açlık sorununu tırmandırdığını belirten Ziegler, dünyada her sekiz kişiden birinin açlık çekmesini şöyle değerlendiriyor: "Çok absürt bir duygu. BM Gıda ve Tarım Örgütü'nün verilerine göre, dünya genelinde her 5 saniyede bir, 10 yaş altındaki bir çocuk açlıktan ölüyor. Hem de neredeyse dünya nüfusunun iki katını, yani yaklaşık 12 milyar insanın karnını, kolayca doyurabilecek bir gezegende. İşin tuhaf yanı da işte burası. İnsanlık tarihinde artık nesnel bir kıtlık söz konusu değil. Sorun, gıda maddelerinin üretimi değil, onlara erişimdir. Şu anda biz bunları konuşurken bir çocuk daha ölüyor, bu cinayet."