12-10-2013 tarihinde eklendi
Kutlu bir davaya gönül verenler
Bahçelievler Merkez Mehdiye Camii

Caferiyol Dergisinin bu sayısında, dünya şehri güzel İstanbul’umuzun Bahçelievler ilçesinde bulunan Merkez Mehdiye Camii’ne konuk olduk. Mimarisiyle göz dolduran bu şirin camimizin yapılış sürecini, Dernek Başkanı Hacı Nurettin Parçay  ve Merkez Mehdiye Camii İmamı H. Şeyh Sabri Sayan hocamızla konuştuk.

Merkez Mehdiye Camii Dernek Başkanı Hacı Nurettin Parçay, önce kendisinden bahsetti ardından 1976 yılında başlayan süreci anlattı:

  Biz, Iğdır’ın Şireci köyünden 15 yaşımda Iğdır merkeze göç ettik. O yıllarda Merhum babam H. Tayyib Parlar Hac için Hicaz’a gitti ve orada vefat etti ve oraya da defnettiler. Ben de 1970 yılında Hac ibadeti için Hicaza gittim. Döndükten sonra ailemle birlikte İstanbul’a göç ettik. Önce Haznedar, sonra Çamlıkahve ve ardından da Bahçelievlere yerleştik.

Buraya göç eden hemşerilerimizle birlikte dernek kurup mescit yaptırmaya karar verdik.  Bu süreç çok zorlu bir süreç oldu. Tam 15 yıl bize izin vermediler. Günün birinde cenaze yerinde bir avukatla tanıştık. Durumu ona açtım, bana dedi ki ben bu konuda size yardımcı olabilirim dedi. O zamanın İstanbul sıkıyönetim komutanı bu avukatı tanıyordu. Bizim bu ülkeyle, bu vatanla sorunu olmayan insanlar olduğumuzu inancımızı yaşamaktan başka bir amaç taşımadığımıza kanaat etmiş olmalı ki onun da yardımıyla dernek iznini aldık.  Dernek kuruldu ama bize arsa gerekiyordu. Dönemin Bakırköy Belediye Başkanı Sayın Naci Ekşi beyin yanına gittik. Kendisi yer bulun yardımcı olalım dediler. Camimizin arsası bir oduncunundu onu arayıp bulduk. Kendisiyle konuştuk imar planında burayı cami yeri olarak bildirmişti. Görüşmeler sonucunda 38 milyona arsayı aldık. Toplam 2600 metrekarelik bir alana sahipti. O zaman derneğimizde görev alan kardeşlerim: Ali Şaki, Hüdaverdi Akaydın, Ali Bulakbasar, Nurettin Arpaçay’dı.  Yönetim içinde işinden gücünden vakit bulup faal olarak çalışacak arkadaş pek yoktu. İşleri yine ben yürütmek durumundaydım. Ancak sonra Karslı hemşerilerimizden de derneğe üye aldık.  Cafer Boy ve Ferhat Büyükdağ o dönemde derneğimize katkıları büyük olan iki kardeşimizdi. Ancak en büyük katkıyı Ferhat Büyükdağ yapmıştı. 1982-83 yıllarında cami inşaatımız devam ederken cemaatimize imam olarak Seyyit Suca Erdoğdu hizmet etmişti. Burada yine büyük katıkları olan değerli seyidimiz merhum Mir Haşim Koçak’ı da umutmamak gerekir. Allah her ikisinden de razı olsun.

1989 yılında başladığımız cami temelini 1995 yılında tamamladık. Ben o zamandan beri bu derneğin başkanlık görevini yürütüyorum. 

Benim başkanlığımda görev yapan dernek yönetim kurulumuz şunlardan ibarettir: Mutluer Polat, Seyfettin Sayan, Nevzat Sayan, Seyfullah Caf, Fahrettin Ergin, Av. Murat Enver Seven, Kaim Sayan, Şeferali Yıldız’dır.

Camimiz, kadınlı erkekli 1200 kişi aynı anda namaz kılabilecek kapasiteye sahiptir. Bayramlarda iki kere namaz kılmak durumunda kalıyoruz. Merkez Mehdiye Camii’nin geniş bir avlusu, şadırvanı, çay ocağı, modern mutfak ve yemekhanesi, morgu, üç katlı lojmanı, kütüphanesi, derneğimize ve hocamıza ait geniş bir çalışma odası mevcuttur.  Derneğimize gelir getirecek dükkânlar mevcuttur. Şu anda çok önemli bir eksiğimiz yoktur.

Bölgemizde Caferi inancına mensup yaklaşık iki bin civarında bir nüfus var. Halkımız esnaf, memur ve diğer sektörlerde çalışmaktadır.  Bu bölgede yaşayan herkesle iyi münasebetlerimiz var.  Camimize özellikle Cuma günleri her mezhepten kardeşlerimiz namaza gelmektedir. Eskiden Alevi kardeşlerimiz de cenazeleri olduğunda buraya getirir ve ihsanlarını da burada verirdi. Cem evleri yapıldıktan sonra bu hizmeti Kocasinan Cem evinde yapıyorlar.

Camimizin suyu ve elektriği eskiden bedavaydı.  Ancak AK Parti hükümetinin iş başına geldiği dönemde bu değişti. Hükümetin birinci yılında derneğimize o zamanın parasıyla bir milyar ceza geldi. Topkapı elektrik idaresine gittim ve nedir bu ceza? diye sorduğumda, “kaçak kullanıyorsunuz” dediler. Ben de; “ama sizden önce de hükümet vardı onlar neden bunu yapmadılar” dediğimde, “ bilmiyorum bize böyle emir geldi” dediler. Bu bizi daha çok şaşırttı. O günden sonra elektrik-su giderlerini kendimiz karşılamak zorunda kaldık.

Aylık bir buçuk –iki milyon fatura ödüyoruz.  Camimizin kuruluşundan bu yana H.Sabri Sayan hocamız bize imamlık yapmaktadır. Daha sonra 1999 yılında H. Ş Ziya Tuncay hocamızı da ikinci alim olarak göreve getirdik. Birlikte hizmetlerine devam ediyorlar” diyen başkan Parçay sözlerini şu güzel dilek ve temennilerle noktaladı. 

“Camimize maddi ve manevi emekleri olan herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Allah herkesin yardımlarını kabul etsin. Sizlere de bize yer verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Allah birliğimizi dirliğimizi bozmasın.”

Merkez Mehdiye Camii İmamı H.Ş. Sabri Sayan

Bahçelievler Merkez Mehdiye Camii İmamı H. Ş. Ziya Tuncay

Dernek Başkanı’nın ardından Bahçelievler Merkez Mehdiye Camii İmamı H.Şeyh Sabri Sayan’la bir araya geldik. Sayan hocamız: “ 7-8 yaşlarında Iğdır’da tanınmış değerli Caferi din alimi Molla Muhammed’in yanında bir iki yıl ders aldım sonra beni İran’a gönderdi” diyerek başladığı o dönemleri şöyle anlatıyor: “Bir yıl Hoy’da  üç yıl da Tebriz’de bulunan Talibiye medresesinde Seyyid Cevat Hatibi’den eğitim aldım. Burada H. Seyh Sefer Çoşkun hocamızın da bize büyük emekleri oldu Allah razı olsun. Daha sonra da Kum kentine giderek SeyyidEbulfezl Musevi’nin üstatlığında eğitim aldım. Buradaki ilim havzasında Felsefe, Usul ve Lümeteyn derslerini tamamlayarak ülkeme geri döndüm. Toplam 10 yıllık bir eğitim dönemi geçirdim.

İlk üstadım Molla Muhammed hocamızın görevlendirmesiyle İlk hizmete başladığım yer, Iğdır ili Tuzluca ilçesine bağlı Gaziler (Pernöyüt) köyü oldu. Daha sonra Tuzluca merkezde bir yıl görev yaptım. Ardından Iğdır ilinin Taşburun nahiyesinde görevime devam ettim. Burada 20 yıl hizmet ettim. 

Bu zaman zarfında sadece Taşburun nahiyesi değil, Başköy de dahil çevre köylere de dini hizmeti ben veriyordum. 1990 yılında şimdiki dernek başkanımızın davetiyle İstanbul Bahçelievler Merkez Mehdiye Camii’de göreve başladım. Geldiğimde Camimizin sadece bodrum katı yapılmıştı. Ondan sonraki süreci kendim yürüttüm ve camimizi tamamladık. Buranın her karışında benim emeğim var.

Camiimizin yıllık faaliyetleri diğer camilerimizde yapılanlar neyse burada da onlar yapılmakta. Günlük namazların dışında, Ramazan aylarında günlük programlarımız oluyor, Muharrem aylarında yine öyle. Ehlibeyt imamlarımızın veladet ve şahadet günlerinde programlarımız oluyor. Yaz dönemi kuran kurslarımız oluyor. Hafta sonları gençlere yönelik ilim- irfan derslerimiz oluyor. 

Burada halkımızla beraber birlik ve dayanışma içinde inancımızı kültürümüzü yaşayıp yaşatmaya çaba gösteriyoruz. Ehlibeytin yolunu anlatmaya devam ediyoruz. Bölgemizde yaşayan herkesle karşılıklı saygı ve sevgiyi dayalı ilişkilerimiz var” diyor Sayan hoca ve sözlerini güzel mesajlarla noktalıyor:

“Benim hem camiamıza, hem milletimize tavsiyem, vatanınıza, milletinize, ülkenize sahip çıkın, birliğinizi ve dirliğinizi bozmayın.  Fitne ve fesat çıkaran sözlere de kulak asmayın derim.  Bu duygu ve düşüncelerle okuyucularınıza selam ve saygılarımı sunar, bizlere de derginizde yer verdiğiniz için sizlere çok teşekkür ediyorum. Allah Ehlibeyt yoluna yaptığınız hizmetleri kabul eylesin.

http://caferider.com.tr/kutlu-bir-davaya-gonul-verenler_h10424.html