Kurulduğu günden beri birlik ve beraberliği en önemli ilke olarak belirleyen Zeynebiye camiası, ülkemizin birlik harcı olmaya devam ediyor. Emperyalizm ve Siyonizm’in bölgede İngiliz dini tekfirci Vehabi-Selefi anlayışın eliyle mezhep savaşı çıkarmaya çalıştığı bir dönemde Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, bu tehlikeye karşı hem necip milletimizi hem de İslam dünyasını sürekli uyararak birlik ve beraberlik çağrısı yapıyor ve bu ülkede yaşayan her kesimle sürekli birlik fotoğrafı vermeye özen gösteriyor. Zeynebiye Camii her mezhepten Müslüman’ın yan yana namaz kıldığı önemli bir merkez.     

4 Ekim Cuma günü Halkalı Zeynebiye Mahallesinde bulunan Eskibağlar Beyazıt Camii İmamı Ömer Kurt ve beraberindeki heyet’te cuma namazını Zeynebiye Camii'nde kıldı. Heyet Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz'ün cuma hutbesini dinlediler.

Birlik ve beraberliğin önemini vurgulayan Özgündüz bu fotoğraftan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Eskibağlar Beyazıt Camii İmamı Ömer Kurt ve beraberindeki heyeti selamlayarak başladığı konuşmasında Özgündüz, Lailaheilallah, Muhammed Resulullah diyen herkesin kardeş olduğunu, komşuluk ilişkilerinin daha çok geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. “Mezhep imamları, İmam Cafer-i Sadık (as) mektebinde yetişmiş İslam fakihleridir, bu nedenle biz birbirimize öteki değiliz. Farklıyız, bir çok farklılıklarımız var, ancak güneş doğduğunda yıldızların farklılıkları nasıl yok olur giderse, bizim de farklılıklarımız öyledir. Kelime-i Şehadet altında farklılıklar ihtilaf, tenazu değildir, farklılıktır ve farklılıklarımız güzelliğimizdir. Farklılık güzelliktir, farklılık olsun ki bir şeyleri konuşabilelim, ama birbirimize diretmeden.” dedi. Beyazıt Camii imamı Ömer Kurt’ta cemaate hitap ederek Özgündüz’ün verdiği mesajlara gönülden katıldığını vurgulayarak anlamlı mesajlar verdi.  

Ömer Kurt konuşmasında şunları söyledi:
"Değerli müminler! Cumamız mübarek olsun, günümüz aydınlık olsun. Allah’ın rahmeti bereketi cümle ümmeti Muhammedin üzerine olsun. Peygamberimizin ve Ehlibeyt'in salat ve selamı ümmet-i Muhammed'in üzerine olsun. Kıymetli müminler böyle mübarek bir günde Mevla’nın mescitlerinden birisi bu şubenin kubbesinin altında, başta kıymetli saygı değer Selahattin Hoca olmak üzere siz kıymetli cemaatimizle bir arada bulunmanın mutluluğunu gururunu yaşıyorum.

Hocam hem birinci hutbede hem ikinci hutbede söylemem gereken bütün şeyleri aynen söylemiştir. İfade etmiş olduğu bütün düşüncelerini bilgilerini size aktarmış olduğu hutbeyi aynen hiç şüphesiz tasdik ediyor ve imzalıyorum.

Mahallemizin yani hepimizin mahallesinin diğer bir camisi olan bizim cami sizin cami değil de sadece cemaatimizin kalabalığı nedeni ile farklı namaz kılma kültürümüzle beraber farklı camilerde bulunabiliriz ama bugün gördüm ki Allah Kuranı Kerimde buyuruyor ki: Allah’ın ifadelerini Allah’ın meramını ancak Alimler anlar şimdi burada kılmış olduğumuz Cuma namazında zerre kadar bir fark olmadığını; takdir edersiniz sayın alimimiz acizane bu kardeşiniz anlamıştır ki zerre kadar bir fark yoktur.
 
Hocam izah etti. Müslüman’ın Müslüman’a herhangi bir küfrü olamaz. Müslüman’ın Sünni’si Şia’sı Alevi’si farklı değildir. La ilahe illallah Muhammed Resulullah diyen her mümin Allah’ın kubbesi altında Peygamberin şemsiyesi altında Ehlibeytin yolunda devam eder. Ama yöresel farklılıklarımız on iki imamımız başta olmak üzere bütün imamlarımız şeyhlerimiz hocalarımız Enbiyalarımız bizlere hepsi farklı güzelliklerle beraber bu dini tarif etmişlerdir.

Müslüman her ne suretle olursa olsun aynı Allah’a aynı Peygambere ve aynı kitaba inanmış aynı dinin mensupları aynı İmamın yolundan giden bu müminler her ne suretle olursa olsun bırakın birbirinin canına kıymayı birbirinin malına namusuna dinine inancına halel getirmesi Allah tarafından yasaklanmıştır haramdır.

Aklıselim Allah’ı Peygamberi ve Ehlibeyti gerçek manada bilen tanıyan bütün Sünniler hiçbir Şia’ya su izanda bulunması mümkün değildir hiçbir Şia’da Sünni’ye su izanda bulunması mümkün değildir. Bulunanlar gerçek mümin olamazlar onlar ajandırlar onlar menfaat gereği aramıza girebilirler.

Biz aynı Anadolu’nun insanlarıyız biz aynı seccadelerden aynı yerlerden su içmiş olan ecdadın torunlarıyız bizim aramıza kim ne derse desin asla nifak sokamayacaktır."