28-09-2013 tarihinde eklendi
Özgündüz Diyanet'i ve devleti yönetenleri uyardı
Vehhabi istilası ülke işgalinden daha kötüdür

 Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in, Kenya ve Pakistan’da çok sayıda insanın hayatını kaybettiği saldırılarla ilgili kınama mesajını değerlendiren Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz : “söylenen sözlerin altına imzamı atarım ancak bu saldırı ve cinayetleri işleyenlerin kimler odluğunu da  Diyanetişleri Başkanımızın açıklaması gerekirdi  ki Türk milleti de bilsin kimleri kastettiğini.

Zeynebiye Camii’den kılınan Cuma hutbesinde açıklamayı değerlendiren Özgündüz şunları söyledi: “Diyanetişleri Başkanımız bu konuda, sitesine bir kınama bildirisi koymuş. Mesajda:  “Kendisini Müslüman olarak gören, hisseden ve tanımlayan birinin bu acımasız eylemleri sözüm ona haklılaştırmak için İslam’dan meşruiyet alması mümkün değildir. İslam’ı terörle, şiddetle, katliamla ve tedhişle eşdeğer hale getiren bu tür eylemleri gerçekleştirenlerin neyi amaçladıklarından ziyade sonuçlarına dikkat kesilmek gerekir. İslam’ın zenginleştirici yorumlama geleneği içinde, hiçbir mezhep, meşrep ve anlayış bu zalimce tavır ve tutumları hoş göremez ve onaylayamaz. Bu tür anlayışlar üzerinde başta İslam bilginleri ve dini müesseseler olmak üzere bütün Müslümanlar keskin tavır alarak bu tutumun yaygınlaşmasının önüne geçmelidirler.

Müslüman’ın Müslüman’a kıymasının, Müslüman’ın Müslüman’a eza ve cefa vermesinin, zulümde adeta birbirleriyle yarışır bir şekilde kendinden menkul aidiyetlerini kutsayarak kendileri gibi olmayanlara hayat hakkı tanımayanların ne İslam’da ne de İslami gelenekte hiçbir temelleri, hiçbir meşruiyetleri olabilir. Bu nedenle biz Müslümanlar bu yaklaşımlardan beri olduğumuzu her fırsatta beyan ediyor, Ümmet-i Muhammed’in içinde ifsad edici bir hareket olarak dolaşan bu kabil fikir ve düşüncelerden, eylem ve saldırganlıklardan dolayı Allah’a sığınıyoruz.

Masum insanları Allah’ın adını anarak, O’nu alet ederek, İslam’ın yüce gerçeğini kanla, kıtalle, zulüm ve fesatla ilişkilendirme çabasından başka hiçbir anlamı olmayan bu türden girişimler karşısında İslam’ın olmazsa olmaz sabiteleriyle karşı koymak her birimize düşen büyük bir sorumluluktur.” diyor.

Ben bu bildirinin altına imzamı atıyorum. Fakat Sayın Başkan'dan ricam, bu beyana bir cümle ilave etmesidir.   Bunları yapanlar kim?   Adını da söyleyin ki Türk milleti de bilsin kimi kastettiğinizi diyen Selahattin Özgündüz,

“Şöyle yapan müşriktir, böyle yapan müşriktir diyen, Vahhabi, Selefi, tekfirci anlayış var ya işte onlardır diyerek bunun adını net ve açık bir şekilde koyun. Ve deyin ki Milletçe  bunlara karşı müteyakkız olmalıyız, milletçe bunların fitnesinden kurtulmalıyız.

Biliyorum, bununla Vahhabi anlayışı kastediyorsunuz  ama adını söylemediğiniz zaman Vahhabiler de, bunu alıp diyecek ki; "Bizi kastetmiyor, Şiileri kastediyor, Alevileri kastediyor." Hakikaten siz Şiileri mi kastettiniz, yoksa bu Vahhabileri mi?

Ama siz Ehli Sünnette olarak dört hak mezhep var, bu mezheplerin dışında yeni oluşumlar, İngiliz'in oluşturduğu şu Vahhabi, Selefi, tekfirci anlayış var ya, petrodolarlarla İslam dünyasına kan kusturan, bütün İslami eserleri  yakıp yıkıp dağıtan, adam eti yiyen, mezar deşen, ashap mezarı deşen çakallar var ya, onları kastediyorum derseniz, millet de anlamış olur.

Eğer o oturduğunuz makamda da siz de korkuyorsanız,  kim diyecek, kimin demesini bekliyorsunuz?! Sizin arkanızda Türkiye Cumhuriyeti Devleti var. Siz korktuktan sonra, artık bunu kim diyebilir ki? “ diye konuştu.

Saldırıları kınamak bir şey ifade etmez
Kenya'da, Irak'ta, Pakistan'da, katliam gibi saldırılara da değinen Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz şunları söyledi: “Bunlar Vahhabi, Selefi tekfirciler tarafından yapıldı.  Yok, ben kınamıyorum, hiçbir şey demiyorum. Kınamak ne ifade ediyor ki? İşi basitleştirir.

Bundan yaklaşık, 35 yıl önceydi, Pakistan'da bir ihtilal oldu. Suud dolarları, Pakistan Ordu Komutanını satın aldı, ihtilal yaptırdı. Orada, İslam Cumhuriyeti(!) kuruldu. O gün bugündür, Pakistan'ın yüzü gülmüyor. O gün, bugündür kan akıyor orada. Artık, kanunlar baş edemiyor. Ordunun kendisi bile bu belayla baş edemiyor, her gün saldırıya uğruyor.

Vehhabi istilası ülke işgalinden daha kötüdür
Bir şey diyeceğim ama, korkarım ki, özellikle kötü niyetliler kullansın, iyi niyetliler de yanlış anlasın. Bu ülke, Vahhabi olmaktansa, işgale uğrasın, ben bunu tercih ederim. Çünkü işgale karşı, Alevi, Sünni, Türk, Kürt, hepimiz savaşır, düşmanı dize getiririz Çanakkale’de olduğu gibi.  Ama Vahhabi istilasına karşı, yapılacak bir şey kalmıyor. Artık kendi kardeşin Vahhabileşip, yobazlaşıyor.

İşte Pakistan, Afganistan, Irak, Suriye, Mısır, Tunus, Libya... Kendi kardeşinle, öz kardeşinle, din kardeşini geçtim, öz kardeşinle birbirini öldürmek durumunda kalabilirsin. Öz kardeşin, hanımını, kızını, teröristlere "şehvet cihadı" adı altında, onların şehvetini karşılasın diye gönderebilir. Ne yapacaksın, böyle yobaz, böyle bağnazlaştıktan sonra? Ne yapacaksın?!

Yunan ile savaşırım, Rus ile savaşırım, Amerika ile savaşırım, Fransa ile savaşırım, savaştım, galip de geldim. Düveli muazzamayı dize getirdim, ama onu ne edeceksin, söyler misin? İşte, size örnekleri. Vahhabilik, istiladan daha kötüdür.

Devleti yönetenler, özellikle size diyorum! Hepiniz kan ağlarsınız. Bakın, istilaya karşı hepimiz savaşır, birlikte ülkemizi kurtarırız, ama bu zihniyete karşı yapacağımız bir şey kalmıyor. Örnekler göz önündedir.” diye konuştu.

http://caferider.com.tr/ozgunduz--diyanet-i--ve-devleti-yonetenleri-uyardi_h10296.html