İngiltere Savunma Bakanlığı, İngiliz askerlerin isyancılara doğrudan askeri eğitim verdiğini ve aralarında özel timlerin de bulunduğu bir grup askerin Ürdün’de bulunduğu' iddialarını reddetmişti.

Fakat Guardian’a konuşan Ürdünlü güvenlik kaynakları, ABD öncülüğünde yürütülen eğitimlere İngiliz ve Fransız uzmanların da katıldığını söyledi.

İngiliz istihbarat ekiplerinin isyancılara lojistik destek ve danışmanlık hizmeti verdiği de haberde dikkat çeken noktalardan.

Avrupalı ve Ürdünlü kaynaklara dayandırılan haberde, Batı’nın Ürdün’deki eğitim faaliyetleri son bir yıldır devam ettiği ve Suriye ordusundan ayrılan üst düzey yetkililerin eğitimlerin odağında olduğu belirtiliyor.

Gazeteye konuşan Avrupalı bir diplomat, “Bu meseleyle ilgili büyük bir karar alınmadan önce normal olarak tüm hazırlıklar yapıldı. Her şey işlerin rahatça yürüyebilmesi için yerli yerinde. Bu gruplar [özel kuvvetler] bunu yapıyor. Önceden oraya gidiyor” diyor.

Eğitim faaliyetlerinden haberdar olan Ürdünlü bir kaynak da “Bunlar Amerikalı, İngiliz ve Fransızlar ile ordudan ayrılan birkaç Suriyeli general. Ama çok büyük bir operasyondan bahsetmiyoruz” diyor.

Kaynak, isyancıların Suriye’ye gönderilmeleri için henüz “yeşil ışık yakılmadığını, ancak Suriye’nin güneyinde Dera’da kamu hizmetlerinin çöktüğüne dair işaretler gelirse ülkeye konuşlandırılacaklarını” söylüyor.

'Türklere değil bize güveniyorlar'

Gazeteye göre Batı’nın askerleri eğitme amacı, sınırlarda göçün yaratabileceği kaosu önlemek ve kuzeyde güçlenen El Kaide bağlantılı aşırı İslamcılara karşı denge oluşturmak.

İngiliz yetkililer, Avrupa Birliği’nin yeni ambargo uygulamalarının “sivilleri koruma adına” Suriye isyancılara askeri eğitim vermeyi meşru kıldığını savunuyor.

Guardian, muhaliflere yardım için Ürdün’ün tercih edildiğini şu sözlerle ifade ediyor:

“Muhalifleri destekleyen Batılılar ve Suudiler için, yardım ulaştırılması açısından Ürdün, Türkiye’ye göre daha tercih edilebilir bir yer oldu. Kürt ayrılıkçılığını büyüyen tehdit olarak gören ve ona odaklanan Ankara, El Nusra Cephesi gibi aşırı grupların ülkenin kuzeyinde etkin olmalarına izin vermekle eleştirilmişti.”

Amman’da hükümete yakın bir kaynak gazeteye, “Türklerin tek derdi Kürtlere karşı güç elde etmek olduğu için Amerikalılar bize Türklerden daha çok güveniyor” yorumunu yapıyor.

Haberde ayrıca, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin ‘isyancılara verilen silahların aşırı unsurlara ulaşmayacağı’ yönündeki ifadeleri yer alıyor.

Suriyeli muhalifler de sınırı geçebilecek silahlar konusunda ABD kurallarının da esnediğini ve Türkiye’de el konulan taşınabilir uçaksavar füzelerinin de ambarlardan çıktığını söylüyor.

Öte yandan   Hırvatistan'da yayımlanan Jutarnji List, Hırvatistan'dan Suriyeli muhaliflere gönderilen 3 bin tonluk silah sevkiyatının, Türkiye ve Ürdün'e ait 75 farklı sivil kargo uçağı tarafından yapıldığını yazdı.
 
Gazete haberin devamında, silah yüklü uçakların Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'teki uluslararası havaalanından kalktığı ve silahların Kasım ile Şubat ayları arasında Suriyeli muhaliflere teslim edildiğini belirtti.
 
Gazetenin diplomatik kaynaklara dayandırdığı habere göre Hırvatistan ve İngiltere tarafından satılan silahlar, Amerika tarafından toplantı, Suudi Arabistan silahların masrafını karşıladı, Ürdün ve Türkiye de silahların muhaliflere ulaşması için nakliye hizmetini sundu.

Hırvat silahlarının Türkiye üzerinden Suriyeli muhaliflere aktarıldığı iddiası, el-Arabiya TV tarafından da bir hafta önce gündemleştirilmişti.