Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
Türkiye, Suriye çözüm masasında kendi ağırlığını arttıracak yeni bir sayfa arıyor
Ortadoğu'da oldukça geniş bir izleyici yelpazesine sahip el Meyadin Televizyonunun internet sitesinde kapsamlı bir değerlendirme yayınlandı. Değerlendirmede, eğer Türkiye Kuzey Suriye'deki operasyonda başarılı olursa çözüm masasına güçlü bir oyuncu olarak döneceği ve Halep'in muhaliflerin elinden çıkmasıyla ortaya çıkan kaybını “telafi edileceği” ileri sürüldü.
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
23-01-2018 09:14 - 583 Okunma

Arap basını Afrin'e operasyonu nasıl yorumladı?
 
Tahmin edileceği üzere Türkiye'nin Afrin operasyonu, Arap basınının birinci sayfalarındaydı. Rai al Youm Gazetesi, Afrin'den sonra hedefin Menbic olduğunu yazdı. Londra'da yayınlanan el Hayat gazetesi “Türkiye'nin zeytin dalı, baskın ve bombardıman; Ruslar Afrin'den çekiliyor” başlığıyla verdiği haberde, operasyonun başlama zamanın Suriye ordusunun İdlib kırsalındaki Ebu Duhur askeri havaalanına girmesiyle aynı zamana gelmesine dikkat çekti.
 
Arap basınında dikkat çeken önemli bir nokta, operasyon başlamadan önce de gelişmelerin yakından takip edilmesiydi.
 
Operasyondan bir gün önce, Suriye rejimine yakınlığıyla bilinen ve Ortadoğu'da oldukça geniş bir izleyici yelpazesine sahip el Meyadin Televizyonunun internet sitesinde kapsamlı bir değerlendirme yayınlandı. Değerlendirmede, eğer Türkiye Kuzey Suriye'deki operasyonda başarılı olursa çözüm masasına güçlü bir oyuncu olarak döneceği ve Halep'in muhaliflerin elinden çıkmasıyla ortaya çıkan kaybını “telafi edileceği” ileri sürüldü.
 
Suriyeli bir güvenlik yetkilisine dayanılarak Türkiye'nin “Fırat Kalkanı” operasyonuyla Halep'in kuzey doğusunda hakim olduğu bölgeyi, kuzey batıdaki İdlib, Halep ve Hama'nın kırsalı ile bağlamaya odaklandığına dikkat çekildi. Operasyonun iç politika ile ilgili boyutuna da değinildi.
 
Popülizm ve Afrin bataklığı
   
El Kuds el Arabi gazetesi gelişmeleri AKP Hükümetini kışkırtacak şekilde “Amerika, Suriye'de Kürt devletinin sınırlarını mı ilan ediyor?” başlığı ile duyurdu. Aynı gazete yayınladığı bir başka haberde bu savaşın Türkiye'nin kendisi için bir savaş olduğu ama Suriye'deki olayların seyrini mutlaka etkileyeceğini ve bu nedenle bu savaşın Suriye için de bir savaş olacağı ifade edildi. El Arab gazetesi haberinde ise popülizmin Türkiye'yi Afrin bataklığına çektiği vurgulandı. Haberde Esad güçlerinin, Kürtlerin ABD silahlarını Fırat'ın doğusundan Afrin'e taşımasına izin verdiği ayrıntısına yer verildi.
 
Rıza el Başa imzası ile el Meyadin'de yayılanan, Ali Karataş'ın Evrensel'deki "Arap Coğrafyasında Geçen Hafta" isimli köşesi için hazırladığı yazı ilginç iddialar içeriyor...
 
Suriye ordusu Ankara'nın Afrin'deki hırslarını nasıl engelleyecek?  
 
Türkiye, Suriye çözüm masasında kendi ağırlığını arttıracak yeni bir sayfa arıyor. Afrin, Ankara için coğrafi olarak ve ülkenin içi bakımından önemli bir nokta. Bu bölge, Türklerin Suriye'nin kuzeyindeki etki alanları arasındaki bağlantı bölgesi olarak kabul ediliyor. Suriye güvenlik yetkilisi, Türkiye'nin “Fırat Kalkanı” operasyonuyla Halep'in kuzey doğusunda hakim olduğu bölgeyi, kuzey batısındaki İdlib, Halep ve Hama'nın kırsalı ile bağlamaya odaklandığını belirtiyor.
 
Eğer bu hedef gerçekleşirse Türkiye, siyasi çözüm masasına daha güçlü bir oyuncu olarak dönecek. Belki de Suriye'nin kuzeyini elinde tutarak Suriye ordusu ve müttefiklerinin bir sene önce Halep'i ele geçirmesiyle uğradığı kaybı telafi edebilecek. Bu bölge Halep kentinin insan rezervi olarak nitelendirilmektedir. Aynı zamanda Halep ve Hama'nın coğrafi ve tarımsal kuşağıdır. Suriye'nin kuzeyindeki ana su ve enerji kaynakları bu bölgededir.  Cerablus'tan el Bab'a, Halep'in doğu kırsalından İdlib'e kadar olan bu bölge; Türkiye'nin himayesi altındaki silahlı grupları tutmak için “gereklilik” coğrafi kuşağı olarak adlandırılmaktadır. Bu bölge Suriye'deki güvenlik kaosu nedeniyle Türkiye'nin güneyini yönelecek herhangi bir tehdide yönelik bir kalkandır.
 
Afrin'den içeriye yönelik hesap
 
Yukarıdakilere ek olarak Afrin, geçtiğimiz uzun yıllar boyunca Türk hükümeti tarafından “terörist tehdit bölgesi” olarak tanıtıldı. Burada önemli olan nokta; elde edilecek bir zaferin içeride Erdoğan hükümetinin hanesine yazılacak olması. PKK'nin Afrin ve Menbic'te varlığının sonlandırılması; gelecekte “Akdeniz'e ulaşacak bir Kürt koridoru” saplantısını sona ermesi için gerekli olan coğrafyaya ulaşılması anlamına gelecektir.
 
YPG'nin ilerlemesinden duyulan rahatsızlık  
 
Kürtlerin iki yıl önce Kafr Nasih ve Kafr Naya'dan Tel Rıfat ve Meng'e kadar doğu bölgesinde, Halep-Gaziantep karayolunda hakimiyet kurması ve bu bölgede düzinelerce köyde kontrolünün genişlemesinden bu yana Türkiye'nin sesi yükseldi. YPG'nin yayılmasına izin vermeyeceği tehdidinde bulundu. Fakat Türk tehditleri; Meng, Tel Rıfat ve Afrin'in bazı köylerindeki YPG mevzilerine topçu ateşinin ötesine geçmedi. Türkiye'nin şimdiki icraatları; Afrin'in karşısındaki Kilis kentinde güçlerini sınır boyunca yayması, ilk defa gerçekleşmiyor. Lakin bu sefer yığınak çok daha fazla bir sayıda ve tehdit açısından en yüksek hızda.
 
Afrin'de YPG-Suriye Koordinasyonu
 
Kaynaklar ve gelen bilgiler, Suriye devleti ve müttefiklerinin Türkiye'nin tehditlerini yaklaşık iki aydır bekledikleri yönünde. Bu bilgiler, Afrin'de Suriye devleti ile Kürtler arasındaki koordinasyonun üç ay önce zirvesine ulaştığını onaylıyor. Bunun sonucu olarak devlet kurumları bir ay önce Halep'te Şeyh Maksut'tan Bestan el Başa'ya kadar YPG'nin kontrolündeki bölgelere girdi. Yapılan yoğun toplantıların sonucu olarak İranlıların liderliğindeki Suriye Halk Güçlerinden 300'den fazla kişi; Fırat Kalkanı kontrolündeki Azez ve Mara bölgesi ile Afrin arasındaki şeride yerleşti. Moskova da Afrin'in kuzey kırsalında Kafr Jannah kampında ve kuzey doğudaki Meng Havaalanında varlığını sürdürdü. Rus askerlerinin bu bölgede olduğuna dair fotoğraflar yayınladı. Başka bir deyişle Suriye devleti ve müttefikleri, Türkiye'nin Afrin üzerine oynamasını bekliyorlardı. Bu durum Suriye ordusunun İdlib cephesini açması kararının yaratacağı boşluk beklentisiyle ilgili değildi.
 
İdlib operasyonunun alternatifi Afrin  
 
Ordu, ilerleme olmadan kendini korumaya almış durumdaydı. Çünkü bölgenin coğrafyasını askeri olarak kapsamak için çok büyük sayılara ihtiyacı var.
 
Askerlerin Hama, İdlib, ve Halep kırsalında hareketlenmesiyle silahlı grupların çökmesi; görüşme masasında Türkiye'nin önemli bir kartını kaybetmesine yol açtı. Ordu sadece Hama-Halep yolunun doğusunu kontrol altına almakla yetinmedi. Kontrol sınırı, yolun doğusundan batısında kadar sekiz kilometreyi aştı. Tehdit İdlib'in kapılarına ulaştı. İşte Türkiye burada en önemli kartını kaybedecek.
 
Bu durum Türkiye'nin sınırı yeniden açmasını, Türkistan İslam Partisi'nin ve Kafkasların silahlandırılmasını gerekçelendirmekte.
 
Hmeymim saldırısı Moskova'ya mesaj  
 
Türkiye; Suriye ordusu ve müttefiklerinin İdlib operasyonlarını durdurmasını talep etti. Hmeymim üssüne yönelik tehdidin Moskova'ya ulaşan bir mesaj olmasını istedi. Türkiye'nin açıklamaları ve mesajları işe yaramadı. Türkistan'ın ve Kafkas ordularının ve diğer gurupların girişimleri, Suriye ordusunun ilerlemesini durdurmada başarısız oldu. Buna bir alternatif arandı.
 
İdlib operasyonuyla eş zamanlı  
 
“Ankara'nın baskı uyguladığı ve masada kazandığı kart olarak” Erdoğan, Afrin'e kuvvetle yöneldi. Türkiye'nin Afrin'e yönelik tehditlerini gözlemleyenler, Türkiye'nin Suriye ordusunun İdlib operasyonunu durdurma talebiyle eş zamanlı olduğunu göreceklerdir.
 
Türkiye'nin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, talepleri birleştirmede en açık sözlü olanıydı.
 
Birden çok defa Afrin'e yönelik tehditte sesini yükseltirken İdlib'teki askeri operasyonların durdurulmasını istedi. Ancak Ankara, Afrin'e girmenin bir gezinti olmadığını biliyor.

Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
23-01-2018 09:14 - 583 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
23-11-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım