Suudiler Yemen'e saldırması için herkese rüşvet verdiler...
"Nasıl olur da bir insan namaz kılan onlarca insanı camide öldürdükten sonra meleklerin kendisini cennette güllerle karşılayacağı fikrine kapılabilir?! Bu, çözüm bekleyen büyük bir sorundur. Bu düşünceler İbn. Teymiye ve Muhammed bin Abdulvahhab'ın zehirli düşüncelerinden esinlenen Selefilik ve Vahabilik akımlarının belasıdır. And olsun Allah'a ki İbn. Teymiye ve Abdulvahhab'ın kitaplarını okuyanların varacağı son nokta terörizmdir.
Saldırıda öldürülen çocuklar İsrail'in uşaklığını yapmıyordu. Başka bir dünyanın çocukları değildi. Saldırıyı yapanlar İbn. Teymiye'nin kitapları ile büyüyen insanlardır. Sadece İbn. Teymiye'nin değil. İbn. Kayyim, Abdulaziz ibn. Baz, ibn al Uthaymeen, Muhammed el-Arife, Muhammad Hassan, Salman el-U'de, Osman el-Hamis vb. isimlerin kaleme aldığı kitaplar, çocukları terörizmin kucağına iter.
Kim, İbn. Teymiye'yi ve düşüncelerini savunursa İslam dünyasında tefrikanın fitilini ateşleyeceğini unutmasın. Kim, Abdulvahhab'ın düşüncelerini benimserse, IŞİD militanına dönüşür. Bu insanlara terörist gözüyle bakmak gerekir. Şiaları tekfir edip, lanet eden, onlara necis gözüyle bakanların kendileri teröristtir. Salman el-U'de, cinlerin kendisine Şiaların Yahudilerden daha tehlikeli olduğunu söylediğini iddia ediyor! Yani insanlarla yetinmeyip Şia'yı kafir ilan etmek için cinleri de işin içine katmaya başladı.
Suudiler Yemen'e saldırması için herkese rüşvet verdiler. Husiler hakkında yalan ve batıl sözler uydurdular. İran'ı Müslümanların asıl düşmanı gibi tanıtmaya çalıştılar. Oysa İran halkı Şia'dır. halife Ali'yi sever, itaat ederler. Demek ki Suudiler aslında İran'ı değil Ehlibeyt'i hedef alıyor.