Ama beklenenin aksine yaşlı ve hasta kral, tahta oturur oturmaz Suudi Arabistan’ın iç ve dış siyasetlerinde özelliklede veliaht konusunda çok köklü değişiklere gitti.
Kral Salman Yemenli Şiilere karşı ‘‘Kararlılık Fırtınası’’ adı altında hava operasyonu başlatarak ve Suriye’de Esad karşıtı muhaliflere alenen destek vererek konumunu belirledi. Siyasi uzmanlar Kral Salman’ın bu tutumuyla Sünnileri, Şii İran’ın yayılmacı nüfuzu karşısında korumaya almak olarak yorumluyorlar.
Suudi hanedanından siyasi bir analist, Arabistan’ın müttefiklerinin Arabistan’ın İslam’ın ve Müslümanların en kutsal şehirleri sayılan Mekke ve Medine’yi elinde bulundurmasından ve İran’a karşı yürüttüğü soğuk savaş senaryolarıyla bölgede en güçlü devlet konumunda olduğuna inandıklarını iddia ediyor.
Arabistan İran’ı Yemenli Şii Husiler’e yardım etmekle suçluyor, tüm bunlara rağmen Arabistan ve Arap koalisyon güçleri Şii Husiler karşısında bozguna uğramış durumdalar. Zaten hava saldırılarında ölen 2000 kişinin çoğuda sivillerden oluşmaktaydı.
Arabistan emniyet ve güvenliğini temin etme açısından son derece Amerika’ya bağımlı, bu bağımlılığı da her geçen gün artmakta. Arabistan’ın en büyük endişesi İran ile olan nükleer mutabakat sayesinde Amerika’nın Arap ülkelerine karşı yürüttüğü emniyet ve güvenlik doktrininde değişikliğe gitmesi.