“Esad Suriye’de kimyasal silah kullandı” diye yeri göğü inlettiler şimdi altında kalıyorlar!..
Dünyanın en saygın “Pulitzer Gazetecilik Ödülü” sahibi Amerikalı gazeteci Seymour Hersh, ABD istihbarat kaynaklarına dayanarak açıkladı:
“Sarin gazı Suriyeli muhaliflere Türkiye’den gitti”
Geçen yıl 21 Ağustos günü Suriye’nin Başkenti Şam’ın Guta semtinde yüzlerce insanın ölümüne neden olan kimyasal silahların Türkiye’den gönderildiğini iddia eden Amerikalı gazeteci, ABD istihbarat servislerinin şu tezi ileri sürdüğünü belirtiyor:
“Suriye’de muhaliflerin durumunun kötüye gittiğini anlayan Türk hükümeti, ABD’yi Suriye’ye saldırıya ikna etmek için Şam’daki sarin gazı saldırısını yaptırdı”
* * * *
Gazeteci Seymour Hersh, iddiasını şöyle sürdürüyor:
“ABD istihbaratı telefon dinlemeleri ve diğer araçlar yoluyla saldırıyı Erdoğan’ın adamlarının örgütlediğini öğrendi. Telefon görüşmelerinde, Türklerin kimyasal saldırının ‘başarılmasının’ ardından çok keyifli olduğu iddia ediliyor. Bunun öğrenilmesi üzerine ABD Suriye’ye saldırıyı gerçekleştirmekten vazgeçti”
Bu iddialar gerçek mi?..
Kimyasal silah saldırısında ölen yüzlerce Suriyeli’nin katili Türkiye mi?..
Kim bu “Erdoğan’ın adamları” dedikleri?..
Tayyip ve adamlarının eline Arap kanı mı bulaştı?..
* * * *
Yukarıdaki soruların cevaplarını bilmiyoruz!..
Ancak, biraz geriye Hariciye Nazırı Ahmet’in Hariciye Nezaretindeki odasında MİT Başkanı Hakan’ın “Suriye’ye 4 adam gönderirim, bizim tarafa 8 tane füze attırırım” dediği iddiasını hatırlayalım!..
Türk askerinin seçim öncesi Suriye’ye girmesiyle iktidarın güçleneceği varsayımı üzerine yapıldığı iddia edilen bu konuşmalarla, Amerikalı gazetecinin açıklamalarındaki iddialar birleşince bu kifayetsiz muhterisler hakkındaki kuşkular derinleşiyor!..
* * * *
Bir başka olay var ki o da çok vahim!..
Biliyorsunuz, Hatay’ın Reyhanlı İlçesindeki saldırıda 52 vatandaşımız feci şekilde can vermişti…
Bizimkiler de saldırıyı derhal Esad’a yüklemişlerdi!..
Tayyip, Esad’a her gün bindiriyordu!..
Şimdi ortaya çıktı ki bizim Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’ndaki (AGİT) daimi temsilcimiz Büyükelçi Tacan İldem, saldırının El Kaide tarafından yapıldığını açıklamış!..
AGİT’te “Türkiye’nin El Kaide üssü haline geldiği” iddiaları üzerine, “bunun doğru olmadığını” ifade etmek için “Reyhanlı’daki saldırıyı El Kaide yaptı” demiş!..
* * * *
Sevgili okurlar,
Türkiye’nin bu iktidar yüzünden düştüğü durumu görüyor musunuz?!
Birincisi iddia düzeyinde, fakat Amerikalı önemli bir gazeteci tarafından açıklanıyor!..
İkincisi ise şimdi “Hariciye Nazırlığı” haline gelen Dışişleri Bakanlığı’nın eski sözcüsü ve deneyimli diplomat Büyükelçi Tacan İldem tarafından ifade ediliyor!..
Bir de o günlerde Tayyip’in yeri göğü titreten bağırmalarını hatırlayınız!..
O kadar uğraştılar, “Haftalar içinde gidecek” dedikleri Esad’ı deviremediler, aksine Suriye bombası ellerinde patlıyor!..
Türkiye skandallarla sarsılıyor, dünyada itibarı dibe vuruyor, bu kifayetsiz muhterislerin her yaptığı fiyaskoyla sonuçlanıyor!..
“Türkiye’yi bunların elinden Allah kurtarsın” demekten başka çaremiz de kalmadı!..
Kanlı Köprü!..
Tayyip’in en büyük iftihar kaynağı 3. Köprü, tarihe “Kanlı Köprü” olarak geçecek!..
Köprü’nün adı da zaten “kanlı” idi…
Tayyip, her ne hikmetse köprüye Yavuz Sultan Selim adını vererek, Alevi yurttaşlarımızın kalbini kırmış, isim değiştirme isteklerini de elinin tersiyle itmişti!..
Yavuz Sultan Selim adının verilmesine itirazlar, padişahın “Alevi katliamları yaptırdığı” iddialarıydı!..
Tarihi gerçekleri bir kenara bıraksak bile…
Önceki gün iskelenin çökmesi sonucu 3 işçinin ölümü, bu köprünün yasla anılmasına yeterli bir neden olacak!..
* * * *
Gerçi iskele köprüye ulaşan yoldaki viyadük ayağında çöktü ama bu sonucu değiştirmez!..
Bilindiği gibi, 3. Köprü aceleye getiriliyor!..
Tayyip, bir an önce bitirilmesini, köprünün kendi hanesine yazılmasını istiyor!..
Önceki günkü olayda da iddialar o yönde!..
Gerekli tedbirlerin alınmadığı gece vakti her işin aceleyle yapıldığı ileri sürülüyor!.
Ayrıca, “Uzun Dönem Gelecek Senaryosu”nda 3. Köprü’nün de trafik sorununa çare olmayacağı ortaya çıktı!..
Hele Tayyip “İkinci İstanbul” filan gibi yeni yerleşim yerleri açarsa, İstanbul’un bahtı iyice kararacak!..