NEW YORK – Suriye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Beşşar Caferi, yabancı savaşçılarla ilgili kararı üstlenmesinden sonra Güvenlik Konseyi (GK)önünde yaptığı konuşmada, Suriye’nin yıllardan beri bütün şekilleriyle tekfiri teröre karşı savaşını kararlılıkla sürdürdüğünü, bu yüzden kendisinin masum sivillerin hayatlarını koruyacak ve uluslararası misaklar gereği ulusal egemenliğe saygı çerçevesinde terörle mücadele uğruna akan ciddi bütün uluslararası çabalarla olduğunu belirtti.
Caferi, İsrail’in IŞİD’e karşı sözde koalisyona katılmasının bu koalisyonun güvenilirliliğini baltaladığını, İsrail’in, IŞİD, Nusra Cephesi ve UNDOF gücüne saldıran kolları gibi terör örgütleri mevkilerine yönelik bombardımanlarını ulusal vecibesi gereğince yapan Suriyeli bir uçağın İsrail tarafından düşürülmesinin onun Kaide ve diğerlerine bağlı terör örgütleriyle koalisyon yaptığının delilini oluşturduğuna dikkat çekti.
Caferi, başkalarının savaşlarını Suriye toprakları üzerinde vekaletle yürüten yabancı terörist savaşçılarının işlediği terör eylemlerinin, insan, taş, kurum, alt yapı ve hizmet olarak derin Suriye uygarlığının ılımanlığını, Suriyelilerin de ekmeklerini, silahlı kuvvetlerini, okul, üniversite, hastane, mescit, kilise, tarihi eser, iş ve ikamet yerlerini hedef aldığını açıkladı.
Caferi, terör örgütleri saldırılarının, diplomatik heyet, yabancı medyacılar, UNDOF’ta görev yapan barışı koruma güçleri ve insani yardım kafilelerine uzandığına işaret etti.
Caferi, söz konusu terör örgütlerinin uluslararası örgüte üye ülke ve hükümetlerinden aldığı destek, medya ve diplomatik örtüyü temin eden, para, silah, eğitim ve güvenli barınak sunması, bu ülkelerin, Suriye ile sınırları kanalıyla Suriye topraklarına illegal bir şekilde yöneliş ve geçişlerinden önce söz konusu katillere havaalanlarında karşılama salonları açan bu ülkeler ve hareketler olmasaydı, söz konusu kanlı eylemlerin olmayacağını vurguladı.
Caferi, Suriye’nin GK Başkanı ve BM Genel Sekreterine 28.08. 2014 tarihinde gönderdiği mesajında GK 2170 sayılı kararına sıcak baktığını ve tam bağlılığını belirttiğine dikkat çekerek, söz konusu tutumun kararla bağdaşmasından dolayı geldiğine dikkat çekti.
Caferi, Suriye’nin uluslararası meşruiyet desteğine haiz olacak veya terörle mücadelede ikili işbirliği yoluyla kurulacak bölgesel ve uluslararası işbirliğine hazır olduğunu ilan ettiğini açıkladı.
Caferi, Suriye Arap Cumhuriyeti heyetinin BM’nin uluslararası barış ve güvenliği, ülkelerin istikrarı ve halkların refahına yönelik terör tehdidini bitirmeye varan uluslararası çabaların koordine edildiği ve pekiştirildiği uluslararası temel arena olduğuna inandığını vurguladı.
Caferi, terörle mücadele çabalarının başarıya ulaşması için BM’nin güvenirlilik rolünü uzaklaştıracak hareketlerden uzak durulması, bu meselenin siyasileştirilmemesi, terör eylemleri işleyenlere gerekçe bularak terörün helal, haram, ılıman veya radikal terör olarak sınıflandırılmaması gerektiğini nerede olursa olsun kim tarafından işlenirse işlensin terörün terör olduğuna dikkat çekti.
Caferi, teröre yönelik savaşın, eskiden olduğu gibi şimdi de, Suriye ve Irak’a teröristlerin geçiştirilmesi için ana kapı olan Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan gibi bazı ülkelerin terör ve teröristleri silahlandıran, finanse eden ve barındıran ülkelerin ön saflarında yer alan bir koalisyonu tasavvur etmenin imkansız olduğunu ifade etti.
Caferi, Suriye’nin uzun zamandan beri beklenen ve GK’nin üstlendiği 2178 sayılı kararı desteklediğini ekleyerek, terörist örgütlere yönelik askeri operasyonların uluslararası misaklarla bağdaşmayan ve ilgili ülke hükümetleriyle koordinasyon sağlanmadan ilan edilen hedeflerini sağlamayacağını vurguladı.
|