Hz. Ali (a.s) ve Hz. Fatıma’nın (a.s) ikinci oğlu İmam Hüseyin (a.s) hicretin dördüncü yılında Peygamber (s.a.a) şehri olan Medine’de dünyaya geldi.
Abdulmuttallib’in kızı olan Safiye’den, “Hz. Hüseyin (a.s) dünyaya geldiğinde ben annesinin bakıcısı idim” dediği nakledilmiştir.
Hz. Peygamber (s.a.a) “Ey hala! Evladımı bana getir.” diye buyurdu. Ben de “Ey Allah’ın Resulü (s.a.a) henüz çocuğu temizlemedim’ dedim. Bunun üzerine Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu:
“Ey hala! O’nu temizleyecek olan sen misin? Allah O’nu tertemiz kılmıştır.”
Safiye şöyle devam etti:
“Hz. Resulullah (s.a.a) O’nun iki gözünün arasından öpüp bana verdi. Fakat Resulullah (s.a.a) “Ey yavrucuğum, Allah seni öldüren kavme lanet etsin!” diyerek ağlıyordu.
Bu sözü üç defa tekrarladı. Ben; “Annem babam sana feda olsun, O’nu kim öldürecek?” dedim.
“Ben-i Ümeyye (Allah’ın laneti üzerlerine olsun) soyundan zalim bir grup öldürecek” buyurdu.
İmam Hüseyin (a.s) büyük kardeşi İmam Hasan-ı Mücteba (a.s) şehit olduktan sonra Allah’ın emri ve kardeşinin vasiyeti üzerine İmamet makamına ulaştı.
Hz. Hüseyin’in (a.s) İmamet makamı on yıl sürdü. Bu müddetin tümü Muaviye’nin hilafeti zamanında en zor koşullar, acı durumlar ve en ağır baskılar altında geçti.
İmam Hüseyin (a.s) bu acı ve karanlık günleri arkada bırakıyor ve Muaviye tarafından yapılan her çeşit ruhsal işkence ve baskılara katlanıyordu.
Hicretin altmışıncı yılında Muaviye öldü ve oğlu Yezit, babasının yerine oturur oturmaz Medine valisine, “Hüseyin’den benim hilafetim için biat al, biat etmezse başını Şam’a gönder” diye emir verdi.
Medine valisi Yezidi’n bu isteğini bildirdiğinde İmam Hüseyin (a.s) ondan bu konu hakkında düşünmesi için zaman vermesini istedi. Daha sonra Medine’de baskılardan dolayı gece vakti ailesini de alarak Mekke’ye doğru hareket edip İslam’da resmen emniyetli ve güvenceli yer olarak ilan edilen Allah’ın Haremine (Mekke’ye) sığındı.
İmam Hüseyin (a.s), hac mevsimine kadar Mekke’de ikamet etti. Müslümanlar İslam ülkelerinden grup grup hac amellerini yapmak için Mekke’ye akın ediyorlardı.
Bu arada İmam Hüseyin(a.s), Yezidin kendisini öldürmek için hacı kılığında gizli bir grubu gönderdiği haberini aldı. Bunlar Hac amelleri sırasında ibadetle meşgul olan İmamı, ihram elbiseleri altına gizledikleri kılıçlarıyla şehit etmek için Yezit’ten emir almışlardı.
İmam Hüseyin (a.s) hac amellerini yarıda keserek, bir toplantıda kısa bir konuşma yapıp Irak’a doğru hareket edeceğini bildirdi. Bu konuşmasında şehit olacağını da bildirdi. Müslümanlardan kendisine yardım etmelerini ve bu yolda canlarını ortaya koymalarını istedi.
Ertesi gün de Ehlibeytini ve dostlarını alarak Irak’a doğru hareket etti. Zamanın tanınmış kişilerinden bir grup, İmamın yanına gelip bu hareket ve kıyamın tehlikelerini hatırlattılar.
Fakat İmam Hüseyin (a.s) onlara cevap olarak şöyle buyurdu: “Ben asla Yezit gibi bir insana biat etmeyeceğim. Zulüm ve fesat hükümetine boyun eğmeyeceğim. Nereye gitsem, nerede olsam beni öldüreceklerini biliyorum. Mekke’den ayrılmamın nedeni ise, kanımın dökülmesiyle Kâbe’nin hürmetinin zedelenmesini önlemektir.”
İmam Hüseyin (a.s) Küfe’ye doğru hareket etti. Küfe’ye birkaç günlük yol kalmışken, önceden göndermiş olduğu elçisinin ve tanınmış sadık dostlarından birinin, Yezidin valisi tarafından şehit edilip yine onun emriyle ayaklarına ip bağlanarak, Küfe sokaklarında gezdirildiğini duydu.
Küfe ve yöresinin sıkıca gözaltına alındığını ve İmama karşı savaşacak teçhizatlı bir ordunun hazırlandığını duyunca, ölümden başka bir yol kalmadığını anladı.
İşte burada şehit olmak için kesin karar aldığını açıkça belirtti ve Küfe’ ye doğru yola devam etti.
Küfe’nin yaklaşık olarak yetmiş kilometre yakınlarında Kerbela ismindeki bir çölde Yezidin ordusu İmam Hüseyin’i ve yanındaki ailesi, akrabası ve dostlarını ablukaya aldı. Sekiz gün burada kaldılar.
Bu sırada günden güne abluka çemberi daralıyor ve sürekli düşmanın sayısı çoğalıyordu. Sonuç olarak İmam (a.s), ailesi ve çok az sayıdaki ashabıyla birlikte, otuz bin kişiden oluşan ordunun muhasarasında kaldı.
Bu birkaç gün içinde İmam Hüseyin (a.s), ordusunun savaş anında bulunmaları gereken yerlerini ayarlayıp onların saflarını düzenledi. Kısa bir konuşmada ashabına hitaben şöyle buyurdu:
“Bizim ölüm ve şehadetten başka bir yolumuz yoktur. Ben biatimi sizden kaldırdım. Gitmek isteyen, gecenin karanlığından faydalanıp kendisini bu tehlikeli meydandan kurtarsın. Çünkü onlar bir tek beni öldürmek istiyorlar.”
Evet, Hicretin 61. yılı Muharrem ayının 10. günü İmam Hüseyin (a.s) bir avuç dostlarıyla sayısız düşman ordusu karşısında saf çektiler ve savaş başladı.
O gün sabahtan akşama kadar savaştılar. İmam Hüseyin, (a.s) Haşim oğulları’nın gençleri ve diğer dostları şehit oldular.
Savaş bittikten sonra düşman ordusu, İmam’ın (a.s) haremini yağmaladılar ve çadırları ateşe vererek şehitlerin başını kesip elbiselerini çıkardılar.
Cesetleri defnetmeden, sığınaksız kızlardan ve kadınlardan oluşan Ehlibeyt esirlerini şehitlerin başlarıyla birlikte Küfe’ye doğru hareket ettirdiler.
Esirlerin içinde erkek olarak İmam Hüseyin’in (a.s) yirmi iki yaşındaki oğlu dördüncü İmam olan Zeynelabidin (a.s) ağır hasta olarak, bir de onun oğlu beşinci İmam Muhammed (Bakır) Bin Ali ve İmam Hasan’ın (a.s) oğlu Hasanü’l Musanna da bulunuyorlardı.
Hasanü’l Musanna savaşta ağır yaralı olarak şehitlerin içinde kalmıştı. Fakat son anlarda diri olarak bulundu. Düşman komutanlarının birinin arabuluculuğuyla başı kesilmedi ve esirlerle birlikte Küfe’ye götürüldü. Küfe ‘den de Şam’a, Yezit ‘in yanına götürüldüler.
Ama sonunda İmam Hüseyin’in (a.s) katillerinden hiçbiri intikamdan kaçıp kurtulamadı. Muhtar-i Sakafî, Ehlibeyt’e (a.s) yapılan zulümün intikamını zalim kavimden aldı.
İslam tarihinin İmam Hüseyin (a.s) ile ilgili bölümünü okuyan ve o zamanın hâkim sistemi üzerinde araştırma yapan kimse çok şunu çok iyi bilir ki: İmam Hüseyin’in (a.s) Yezit gibi şarap içen, maymun oynatan, köpek dövüştüren, zinakar birisinin karşısında ceddi Muhammed’in (s.a.a) dinini kurtarmak ve ihya etmek için sadece bir seçeneği vardı. O da şehit olmaktı.
Çünkü Yezit, İslam dinine ve kanunlarına ve hükümlerine amel etmemenin yanında açıkça İslam’a aykırı hareketlerde bulunan, İslam’ı ezmeğe çalışan bir kişiydi.
KAYNAKLAR
1- Ahbâr-i Tival, İbni Kuteybiye Dineveri.
2- Akdü’d-Dürer fi Ahbâr’l-Muntazar, Yusuf İbni Yahya İbni Ali İbni Abdulaziz Mukaddes Şafiî Selimî, Alemi’l-Fikr Kütüphanesi, Kahire, Mısır, 1399 h.k.
3- Biharü’l-Envar, Muhammed Bakır Meclisi, İslamiye yayınevi, 1363 h.ş, Tahran.
4- Camiü’l-Ahbâr, Muhammed İbni Muhammed Şairî Sebzevarî.
5- Celai’l-Uyun, Seyit Abdullah Şiri.
6- ed-durretü’l-Bâhire mine’l-Esdâfi’t-Tâhire, Şehid-i Evvel.
7- el-Beledü’l-Emin, İbrahim İbni Ali Âmulî Kef’emî. 1 cilt. El yazması. Bu el yazması kitap Tahran’da Meliki kütüphanesinde bulunmaktadır. Meliki kütüphanesi ise şu an Meşhet’e taşınmıştır.
8- el-Bidaye ve’n-Nihaye.
9- el-Emalî, Şeyh Saduk, İslami Kütüpnasi yayıncılık, 1316 h.ş, Kum, İran.
10- el-Emâli Ş. Tusî, Ebu Cafer Muhammed İbni Hasan Tusî.
11- el-Fusulu’l-Mühimme, Ali. b. Muhammed Maliki (İbn-i Sabbağ ); Adl kütüphanesi, Necef-i Eşref, Irak.
12- el-Hisal-i Saduk, İbni’l-Hüseyin İbni Babaveyhi Kummî, Müderrisin yayıncılık, Kum, İran, 1362 h.k.
13- el-İhtisas, Muhammed İbn-i Muhammed İbni Numan (Şeyh Müfid), Camia-i Müderrisin, Kum, İran
14- el-İrşad, Şeyh Müfid; Muhammed. b. Muhammed b. Numan, Şeyh Müfid kongresi, 1413 h.k, Kum, İran.
15- el-İrşad, Muhammed b..Muhammed b.Numan (şeyh Müfid), Basiret kitap evi, Kum, İran.
16- el-Haraic ve’l-Ceraih, Kutbudin Ravendi. Araştırma: İmam Mehdi (a.f) müessesesi, İmam Mehdi (a.f) yayıncılık, Kum, İran. 1153-1154
17- el-İmame ve’s-Siyase, Tarih-i Hulefa, Ebu Muhammed Abdullah b. Müslim b. Kuteybi Dineveri. Araştırma: Ali Şiri. 4 cilt. Şerif Razi yayıncılık, birinci baskı, 1413 h.k, Kum, İran.
18- el-Hüseyin (a.s), Ali Celalî Mısrî, Mısır.
19- el-Müntahab Li’t-Tureyhî.
20- el-İsti’ab fi marifet-i Sahabe, İbni Abdulbirr.
21- el-İkbâl, Seyit Raziyiddin Ali b. Musa b. Cafer b. Tavus, İmam Hasan ve İmam Seccat’ın (a.s) torunlarındandır. Daru’l-Zehair yayıncılık, 1411 h.k, Kum, İran.
22- el-Kamil fi’t-Tarih, İzzettin Ebu’l-Hasan Ali b. Ekrem Şeybani, İbn-i Esir, Dar-u İhya-i Turas, Beyrut, Lübnan, 1404 h.k.
23- el-Mehâsin, Ebu Cafer Ahmed b.Muhammed b.Halid Bergî.
24- el-Vâfî, Molla Muhammed Muhsin Feyz-i Kaşanî; Araştırma: Ziyaddin Hüseyn-i İsfahanî, 4 cilt. İmam Emirü’l-Müminin Ali (a.s) kütüphanesi, İsfahan, İran.
25- el-Usul mine’l-Kâfi, Sikatü’l-İslam Ebu Cefer Muhammed b. Yakup b. İshak, Küleyni, İslamî yayınevi, Tahran.
26- Fıkhu’r-Rıza (a.s), Uluslararası İmam Rıza (a.s) Konferansı, araştırma Alu’l-Bayt Müessesi, Kum, İran, 1406. Bu kitap İmam Rıza’ya (a.s) isnat edilmektedir.
27- Gaybet- i Tusî, Ebu Cafer Muhammed İbni el-Hasan Tusî,.
28- Gaybet-i Numanî, İbni Ebu Zeynep Muhammed İbni İbrahim Numanî.
29- Hilyetü’l-Evliya ve Tabakat-i Evsiya, Ebu Naim İsfahanî, Daru’l-Kutub-u Arabi, Beyrut, Lübnan, 1407 h.k.
30- İhticac-ı Tabersi, İbn-i Mansur Ahmet b. Ali b. Ebu Talip Tabersî. Araştırma: Seyit Muhammed Bakır Horasanî, Daru’n-Numan yayıncılık, Necef-i Eşref, Irak.
31- İ’lâmu’d-Din, Ebu Muhammed el-Hasan İbni Muhammed Deylemî, Mu’essesetul Alu’l-Beyt (a.s) Müessesesi, Beyrut, Lübnan, 1409 h.k.
32- İlelü’ş-Şeraî, Şeyh Saduk,; Ebu Cafer Muhammed İbni Ali İbni Hüseyin İbni Musa İbni Babeveyhî Kummî, Haydariye Kütüphanesi, 1386 h.k, 1966 m. Necef-i Eşref, Irak.
33- İsbatü’l-Vasiyye, Ali b. Hüseyin Mesudi.
34- İrşadu’l-Gulub, Hüseyin b. Ebi’l-Hüseyin Deylemî, Şerif Razi yayıncılık, 1413 h.k.
35- Kâmuli’z-Ziyaret, Ebul Kasım Cafer İbni Muhammed İbni Guvleveyh, Murtazaviyye Kütüphanesi, Necef-i Eşref, Irak, 1354 h.k.
36- Kemâlu’d-Din, Şeyh Saduk İbn-i Babeveyhi Kummî.
37- Keşfü’l-Gumme fi Merifet-i Eimme (a.s), Ali b. İsa b. Ebi’l-Futuh-i İrbilî, İkinci baskı, 1405 h.k (1985 m.). 2 cilt. Daru’l-Ezva yayıncılık, Beyrut, Lübnan.
38- Kenzü’l-Fevâid, Ebulfettah Muhammed İbni Ali Keraçî.
39- Kifayetü’l-Eser fi’n-Nass âla’l-Eimmet-i İsnâ Aşer, Ebul Kasım Ali İbni Muhammed İbni Ali Hazzazî Kummî Razî.
40- Kitab-ı Süleym b. Kays, Şeyh Ebu Sadık Süleym b. Kays Hilali Amir-i Kufî, Araştırma: Şeyh Muhammed Bakır Ensari Zencani Hoini. el-Hadi yayıncılık, 1415 h.k. Kum, İran.
41- Luhuf, Seyit b. Tavus,cihan yayıncılık, 1348 h.ş, Tahran, İran.
42- Luhuf, Seyit b. Tavus s. Haydariye yayınları, Necef-i Eşref, Irak, 1385 h.k.
43- Maali’l-Sibteyn, Muhammed Muhammedî Mazenderanî Hairî.
44- Maani’l-Ahbâr, Şeyh Saduk, Müderrisin yayıncılık, h.ş.1361, Kum, İran.
45- Makteli’l-Evalim
46- Maktel-i Ebi Mihnef, İbni Yahya. İbni Seyit İbni. Mihnef-i Ezdi, Kum, İran
47- Maktel-i-Harezmî, Ebu Muayyed Muvaffak İbni Ahmet İbni Ahtef Harezmî. Müfid kütüphanesi yayınları, Kum, İran.
48- Maktel-i Ebu Mihnef, Ebu Mihnef Lut İbni Yahya Ezdi Ğamir-i Kufî.
49- Maktel-i Mesirü’l-Ahzan, Cafer İbni İbrahim İbni Nema Hillî, İmam Mehdi (a.f) Müessesesi, Kum İran, 1406 h.k.
50- Mecmuet-u Verram, Veram İbni Ebu Feras.
51- Menâkib-i Âl-i Eb-u Talip (a.s), Ebu Cafer Reşiddin Muhammed İbni Ali İbni Şehr-i Aşub Mazenderanî. Allame Yayınevi, Kum, İran
52- Misbahü’ş-Şeria ve Miftahü’l-Hakika, İmam Sadık’a (a.s) isnat edilir.
53- Mucem-i Buldan, Şahabuddin Yakut b. Abdullah Hemuri Rumî Bağdadî, Dar-u İhya-i Turas, Beyrut, Lübnan, 1399 h.k.
54- Muhecu’d-Daâvat, Seyit İbni Tavus, İmam Hasan ve İmam Seccat’ın (a.s) torunlarındandır.
55- Müstedreki’l-Vesâil, Muhaddis-i Nuri.
56- Nasihü’t-Tevârih, Muhammed Taki Sipehr.
57- Nihayeti’l-İreb, Şahabuddin Dineveri.
58- Nuzhetü’n-Nazir ve Tenbihü’l-Hâtır, Hüseyin İbni Muhammed İbni Hüseyin İbni Nasır Helevanî.
59- Rical-î Keşşî, Ebu Cafer Muhammed İbni Hasan Tusî, Amr b. Hamik’ın tercümesi, Alu’l-Bayt (a.s) Müessesi, 1407.
60- Şerh-i Nehcü’l-Belağa İbn-i Ebi’l Hadid,. Araştırma: Muhammed Ebulfazl İbrahim, 20 cilt. Daru’l-İhya li Kutubu’l-Arabiye. Ayetullah Meraşi Kütüphanesi tarafından çap edilmiştir.
61- Tarih-i Kebir-i İbn-i Asakir, İhticac-ı Tabersi.
62- Tarih-i Medine Dimaşk, İbni Asâkir. Hafız Ebu’l-Kasım Ali b. Hüseyin İbn-i Hibbetullah İbni Abdullah Şafiî. Araştırma: Ali Şiri, Çap.1415 h.k, 70 cilt. Darü’l-Fikir yayıncılık, Beyrut, Lübnan.
63- Tarih-i Taberî, Muhammed b. Cerir-i Taberî. Araştırma: Komisyon, E’lami yayıncılık, Beyrut, Lübnan.
64- Tarih-i Yakubî, Ahmet İbni Ebu Yakup İbni Cafer İbni Vahab İbni Vazih Ahbarî.
65- Tefsir-i-Askerî, Ebu Muhammed Hasan İbni Ali Hasan Askeri (a.s), İmam Mehdi (a.f) yayıncılık, 1409 h.k, Kum, İran. Bu tefsir İmam Hasan Askerî’ye (a.s) isnat edilir.
66- Tefsir-i Furat-i Kufî, Ebu Kasım Furat b. İbrahim b. Furat Kufî,
67- Tefsir-i Ayyaşî, Ebu Nasr Muhammed b. Mesud b.Ayyaş Semli Semerkandî (Ayyaşî ), Mektebetü’l-İlmiyetü’l-İslamiyye
68- Tefsir-i Furat-i Kufî, Ebu Kasım Furat b. İbrahim b. Furat Kufî.
69- Tevhid-i- Saduk, Şeyh Saduk; Ebu Cafer Muhammed İbni Ali İbni Hüseyin İbni Musa İbni Babeveyhî Kummî; Araştırma Seyit Haşim-i Hüseynî Tahranî, Müderrisin yayıncılık, 1387 h.k. Tahran, İran
70- Tuhefu’l-Ukul, İbn-i Şu’be Harranî; Araştırma: Ali Ekber Gaffari, ikinci çap; 1363-1404 h.k. Müderrisin yayıncılık, Kum, İran.
71- Usul-i Kafi, Kuleynî, Daru’l-Kutub-u İslamî, h.ş. 1365, Tahran, İran
72- Uyun-u Ahbâr-ı İbn-i Kuteybe, Ebu Muhammed Abdullah b. Müslim b. Kuteybi Dineveri, Daru’l-Kutbu Arabi Müessesesi, Beyrut, Lübnan.
73- Uyun-u Ahbâr-ı Rıza (a.s), Şeyh Saduk İbn-i Babeveyhi Kummî, İmam Rıza’ya (a.s) ait sözleri ihtiva eden bir kitabımızdır ki bu kitap aynı zamanda Türkçeye de çevrilmiştir.
74- Yenabiü’l-Mevedde, Süleyman b.İbrahim Kunduzî, Haydariye yayıncılık, Necef-i Eşref, Irak, 1411 h.k.
75- Zahru’l-Adab, İkdi’l-Ferid’in dipnotu.
76- Zehrü’l-Adab ve Semeratü’l el-bab, Girevanî.
77- Zikri’l-Hüseyin (a.s), Şeyh Habip İbni İbrahim el-Muhacir el-Amulî,
|