Siyonist yayın organlarından Maryo gazetesi, son sayısında Suudi Arabistan ve İsrail ilişkileri hakkında şunları yazdı: İsrail ve Suudi Arabistan arasındaki ortak çıkarlar, Tel Aviv ile Riyad’ı öncekinden daha çok birbirine yaklaştıracaktır. ABD’nin Fars Körfezindeki Arap ülkelerine fazla ilgi göstermemesi ve ABD ile İran arasında nükleer anlaşmanın yakında sağlanması, Riyad ve Tel Aviv’in geçmişten daha çok ikili ilişkilerin geliştirilmesi fikrine sıcak bakmalarına neden olmaktadır. Suudi-İsrail ilişkileri ve ortak çıkarları, ittifak kurma aşamasına bile gelebilir.
Maryo gazetesi, adının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir Suudili kaynağa dayanarak şu değerlendirmede bulundu: Fars Körfezindeki Arap ülkeleri, İran tarafından büyük bir ekonomik gücün şekillenmesinden kaygılılar, hali hazırda hepsi nükleer anlaşmayı bekliyor; bu anlaşma, Batılı ve Amerikan şirketlerinin İran’da faaliyet göstermesiyle sonuçlanabilecek bir anlaşma olabilir.
Şu anda Arap ülkeleri, ABD’nin ekonomik olarak kendilerine karşı ilgisiz kalması, Amerikan ekonomisinin ihtiyaç duyulan yakıta dayanarak bu hususta kendi kendine yeterli olma aşamasına gelmesi ve bu ülkenin mevcut enerjiyle yetinmesinin İsrail, Suudi Arabistan ve Fars Körfezindeki diğer Arap ülkeleri için oldukça olumsuz sonuçlar doğurabileceğinden kaygı duymaktalar.
Suudili üst düzey kaynak, şöyle devam ediyor: İsrail, Suudi Arabistan ve Körfezdeki diğer Arap ülkeleri arasında deniz suyunun arıtılması hususunda bulunan ortak çıkarlar, keza İsrail ile birlikte bu Arap ülkelerinin İran’ın nükleer programına karşı aynı kaderi paylaşmaları, İsrail’in kendisini geçmiştekinden daha iyi bir durumda hissetmesine neden olacaktır.
Siyonist gazete, Suudi-İsrail ilişkilerinin gelişmesinin nedenleri hakkında şöyle diyor: İsrail’in deniz suyunun arıtılmasına ilişkin teknolojideki yüksek kabiliyeti bizzat Tel Aviv ve Riyad arasındaki ilişkilerin gelişmesi ve derinleşmesine neden olmuştur.
İsrailli üst düzey bir yetkili, adı geçen Siyonist gazeteye şu açıklamayı yaptı: İsrail hali hazırda deniz suyunun arıtılmasına ilişkin yüksek teknolojisine Suudileri ortak yapma kararını almış bulunuyor, bu yüzden Suudi-İsrail ilişkileri Fars Körfezindeki diğer Arap ülkeleriyle de benzer ilişkilerin kurulması için bir başlangıç olabilir ve bu mesele, İsrail’in dış politikasının bir başarısı olarak sayılabilir.
Aynı gazete, verdiği raporun sonunda, ‘söz konusu ilişkilerin Fars Körfezindeki Arap ülkelerle ekonomik bir uzlaşmanın temelini sağlayabileceğini’ yazdı.