ABNA- Her yıl bu zamanlarda neo-con'lar, “radikal İslam” korkularını büyütmek ve 11 Eylül ve şarbon saldırısı hakkındaki dağılan anlatılarını güçlendirmek üzere bir dizi halkla ilişkiler marifeti hazırlıyor ve bunları yutturmaya çalışıyor. Fakat bu yılın propaganda kampanyası o kadar aşırı ki, zımni bir itirafı da ifade ediyor: Neo-con'lar, 11 Eylül ve şarbon operasyonu hakkındaki hakikatin yavaş yavaş kendilerini kuşattığını biliyor, bu yüzden de 2001 sonbaharında Amerika'ya (yeni-muhafazakar Siyonistlerin değil) Müslümanların saldırdığı mitini sürdürmek için, sözde Terörizmle Savaş'ın sönen közlerini yeniden ateşlemek için umutsuzca çabalamak yoluyla aşırı tepki veriyorlar.
Histerik bir insan bir suçu başka birine atmak için çok çaba göstererek bir suçlu tavır sergiliyorsa, o kişinin gerçek fail olduğu hemen hemen kesindir. Neo-con'lar 11 Eylül ve genel olarak “terörizm” için İslam'ı suçlamak için çok çaba gösterirken, histerileri, kendi suçluluklarını farkında olmadan ifşa ediyor. Shakespeare'in Lady MacBeth'i gibi, yeni-muhafazakar hareket ellerinde kan olduğu halde “çokça protesto ediyor.”
Bu yıl, neo-con'ların 11 Eylül ve şarbon saldırısındaki suçlarını ifşa eden acı ciyaklamaları kulakları tırmalıyor. Siyonist hakimiyetindeki medyada baktığınız her yerde, bir neo-con varlığının “İslami terörist tehdit” hakkında gülünç bir hikaye ürettiğini ve bunu 11 Eylül'ün yaklaşan yıldönümüne bağladığını görebilirsiniz.
Fox News'deki neo-conlar tarafından geliştirilen ve daha sonra medyanın geri kalanı tarafından da yer verilen, 11 kayıp Libya uçağının 11 Eylül 2014 günü ABD'ye saldırabileceği şeklindeki saçma sapan efsaneyi düşünün. Fox News'in ilk hikayesi, ismi verilmeyen ve muhtemelen hayal ürünü olan bir ABD yetkisinin şunları dediğini aktarıyordu: "Libya'da çok sayıda kayıp ticari uçak var. Kaçırılan uçaklara ne olabileceğini 11 Eylül'de gördük.”
Bu alıntının bir anlamı yoktur. Eğer Libya ticari uçakları teröristler tarafından çalınmış olsaydı, ticari uçuş yapamaz ve sonuç olarak kaçırılamazlardı. İlave olarak ticari uçaklar (askeri perspektifen bakıldığında) büyük, şişman, yavaş ve yerinin bulunması, önünün kesilmesi ve gerektiğinde düşürülmesi kolay uçaklardır.
11 Eylül'den on yıldan daha öncesinden başlayarak, yüzlerce Amerikan ticari uçağının tümünün önü, güzergahlarından kaydadeğer bir şekilde sapmaları halinde yaklaşık on dakika içinde bir savaş uçağı tarafından kesilirdi… bunun tek istisnası 11 Eylül 2001 günü kaçırıldığı varsayılan dört uçak oldu. Bize bu “kaçırılan” dev yaratıkların, yaklaşık iki saat boyunca Amerikan semalarında rahatsız edilmeden yavaş yavaş dolaştığı, savaş uçaklarına ise Washington DC'yi korumak yerine Atlantik'in üzerinden uçma ve amaçsızca sirkülasyon yapma emri verildiği anlatıldı.
Libya ticari uçağının Amerika'yı tehdit edebileceği iddiası gülünçtür. Bu hikaye, bir neo-con halkla ilişkiler firması tarafından hayal edilmiş hastaca bir fantezidir. Amacı bilinçaltında, çok daha büyük bir neo-con halkla ilişkiler marifeti tarafından 11 Eylül 2001 ve onun arkasından gelen şarbonlu mektuplarla ilgili ortaya atılmış olan “radikal İslami terör tehdidi” mitini güçlendirmektir.
Histerik bir şekilde Eylül terörünü yutturmaya çalışan sadece Fox News değil. Tıpkı Fox gibi bir neo-con propaganda aracı olan Newsmax, bir başka neo-con grup olan Judicial Watch ile birlikte acayip bir fantezi üreterek, (yeminli düşmanlar olan) El Kaide ile “İslam Devleti”nin bir araya gelip ABD'yi Meksika'dan işgal etmeye hazırlandığını söyledi. Newsmax hikayesinin başlığı, “'Yakın' terör tehdidi ABD sınırında alarm veriyor” idi ve hikaye şöyle başlıyordu: "İslam Devleti ve El Kaide terörist hücreleri, Meksika'daki bir sınır kasabasında faaliyet yürütüyor ve Amerika Birleşik Devletleri'ne bombalı araçlar ve gelişmiş patlayıcı cihazlarla saldırma hazırlıkları yapıyor.”
Bu hikaye, kurgusal olduğunu kendi kendi kendine kanıtladığı gibi, aynı zamanda düpedüz akıldışıdır. Öyle görünüyor ki bir yeni-muhafazakar halkla ilişkiler ofisinde birileri hayal haplarından aşırı dozda almış.
Hayal ürünü "11 Libya uçağı" ve "Meksikalı tekfirci işgalciler" efsaneleri (gazeteci olarak gösterilen Mossad ajanlarının numaradan kafasının kesilmesi gibi), neo-con'ların 11 Eylül ve şarbon saldırılarının üzerini örtmeyi amaçlayan komik fantezilerinin sadece son örneklerinden ibarettir. Yaklaşık 13 yıldır düzenli bir şekilde bu türden sürreel anekdotlar tahayyül ediyorlar. Bunlar Dünya Ticaret Merkezi'ne yönelik saldırıdan yalnızca birkaç dakika sonra başlamış, o tarihte "Harley guy" diye bilinen –11 Eylül'ün failleri tarafından kiralandığı apaçık olan – bir aktör, binaların patlamayla yıkılmasını uçak çarpmalarının ve başka durumda önemsiz denebilecek miktarda jet yakıtının sebep olduğu görece küçük yangınların sonucu olduğu şeklindeki akıl dışı kurguyu ileri sürmüştü.
Kanadalı profesör Graeme MacQueen, “The 2001 Anthrax Deception” [“2001 şarbon aldatmacası”] başlıklı yeni kitabında, 11 Eylül-şarbon yanıltma harekatının şarbon kısmıyla ilişkili olarak 2001 sonbaharında neo-con'lar tarafından, suçlarını ifşa eden ne kadar çok hayal ürünü hikayenin yayıldığını gösterir. Hepsinin içinde en kötüsü olarak neo-con'lar, şarbon korkusu propaganda kampanyasını, faillerden başka kimsenin henüz şarbonlu mektupları bilmesinin mümkün olmadığı bir zamanda başlatmışlardı!
Yeni-muhafazakarlar 22 Eylül 2001'den – Ekim ayında ilk şarbonlu mektupların bulunmasının iki hafta öncesinden – itibaren, radikal Müslümanların Amerika'ya şarbonla saldıracağı, belki çöp öğütme uçaklarından Amerikalılara şarbon atacağı iddiasında bulunan hikayeler dalgasını başlattılar. Bu yeni-muhafazakar propagandacılardan biri, Washington Post gazetesinden Richard Cohen, failler dışında şarbon saldırılarını kimsenin bilemeyeceği haftalar öncesinden başlayarak şarbon etkisini önleyici Cipro ilacını almaya başladığını açıkça kabul etti.
Cohen, 2008 tarihli bir Slate Magazine makalesinde ahmakça böbürleniyordu: “11 Eylül'den kısa süre sonra bana, şarbon panzehiri olan Cipro ilacını almam söylendi. Bu bana üst düzey hükümet yetkilileriyle görüşmeden dönüşümde söylenmişti ve hemen harekete geçtim. Ben daha insanların çoğu bunu hiç duymamışken Cipro taşıyordum."
Şarbon saldırılarının geldiğini bilen, dolayısıyla da saldırıların arkasındaki gerçek suçlular olması gereken “üst düzey hükümet yetkilileri” kimdi? Bunların içinde, şarbon saldırıları Ekim ayına kadar failler dışında kimse tarafından bilinmezken 11 Eylül 2001 günü Cipro almaya başlamış Dick Cheney ve George Bush da vardı.
Neden Bush ve Cheney 11 Eylül 2001'de Cipro almaya başladı? Onlara bunu yapmalarını, hem biyo-terörizm hem de bina çökmeleri konusunda uzman olduğunu iddia eden Jerome Hauer söylemişti. Hauer, 11 Eylül'den önce, Dünya Ticaret Merkezi 7 no'lu binanın 23. katında bulunan Acil Durum Yönetimi Ofisi'ni (OEM) yönetiyordu. Pek çok araştırmacı, İkiz Kuleler'in kontrollü yıkımının WTC-7'de bulunan OEM sığınağından planlandığına ve hayata geçirildiğine, WTC-7'nin daha sonra kanıtları yok etmek üzere yıkıldığına ve Jerome Hauer'in, 11 Eylül ve şarbon kitle katliamlarının başlıca tasarlayıcılarından biri olduğuna inanıyor.
11 Eylül sabahı – henüz kimse Dünya Ticaret Merkezi kulelerinin çok ince tozdan oluşan piroklastik bulutlara nasıl dönüştüğünü bilemezken – Jerome Hauer, tıpkı kiralanmış aktörü "Harley guy" gibi televizyona çıkarak Amerikalılara, gökdelenlerin jet yakıtının sebep olduğu küçük ofis yangınları nedeniyle “az önce çöktüğünü” söyledi.
Ana akım medya halen 11 Eylül ve şarbon saldırılarının üzerini örtmeye çalışırken, sözde Terörizmle Savaş'ı körükleyen en temel neo-con hikayelerin yalan olduğunu kabul etmek zorunda kaldılar. Amerikan gazetelerinde yer almış olan bazı çökmüş neo-con yalanları şunlardır:
*"Muhammed Atta, 11 Eylül'den önce Prag'da Saddam Hüseyin'in ajanlarını ziyaret etti."
*"11 Eylül zanlılarından biri şarbon tedavisi gördü."
*"93 no'lu uçağı kaçıranlardan birinin cesedi üzerinde yapılan şarbon testi pozitif çıktı."
*"Saddam Hüseyin, nükleer silah yapmak için Nijer'den 'sarı kek' [uranyum oksit – Ç.N.] aldı."
*"Saddam Hüseyin'in kitle imha silahları vardı ve Amerika'ya saldırmayı planlıyordu."
*"Iraklılar Amerikan askerlerini çiçekler ve şekerlerle karşılayacak ve Amerikan işgali altındaki Irak kısa süre içinde barışçıl, müreffeh, İsrail'i seven bir demokrasi haline gelecek, Irak petrolü ise savaşın masraflarını karşılayacak ve benzin fiyatlarını tarihi düzeyde aşağı çekecektir.”
Siyonist-aşırıcı yeni muhafazakarların yalanları onlarca defa ortaya çıkmışken – ve onların yalanları bir milyondan fazla masum insanın ölümüne neden olmuşken – hâlâ insanlığa karşı suçları nedeniyle yargı önüne çıkmadılar. Bu yüzden de öldürmeye devam etmek için yalan söylemeye devam ediyorlar ve onlar geçmişteki suçları nedeniyle yargılanmaktan kurtulmak için “ileriye doğru kaçarken”, yalanları daha tiz ve daha aşırı hale geliyor.
Neo-con'ların bu “ileriye doğru kaçışları”, doğrudan doğruya Üçüncü Dünya Savaşı'na yol açıyor. Dünyanın radyoaktif bir enkaza dönüşmesini engelleyebilmemizin tek yolu, 11 Eylül ve şarbon saldırılarının neo-con mimarlarını yargı önüne çıkarmak ve bu şekilde, neo-con'ların aşırı Makyavelci aldatmaca felsefesini herkesin gözü önünde itibarsızlaştırmaktır.
Dr. Kevin Barrett / Press TV