İran’lı General Muhammed Bakeri, İslam dünyasınca kutsal mekanların bulunduğu Necef, Kerbela ve Bağdat için tehlikeli bir durum söz konusu olursa Tahran’ın Irak’taki teröristlerle mücadeleye doğrudan katılabileceği uyarısında bulundu.
Şimdiki gelinen noktada İran IŞİD militanlarına karşı nasıl mücadele ediyor? Tahran’ın bu yöndeki stratejisi nedir? Siyaset uzmanı Vladimir Sajin’in konuyla ilgili yorumunu sunuyoruz.
General Bakeri, Tahran’ın şimdiye kadar Irak’ta faaliyette bulunan teröristlerle mücadeleye doğrudan katılmadığına dikkat çekti. Ancak bu tam olarak öyle değil. Generalin neden böyle açıklamada bulunmuş olması da belli değil. Çünkü İran, Haziran’da IŞİD’in taarruz operasyonu başladığında Irak’a gerçek yardımda bulunan ilk ülkeydi. Şimdiye kadar Iran’ın IŞİD ile mücadelede rolü önemliydi.
Haziran’da Irak’a hiç gecikmeden gelen İran’lı ve Lübnan’lı askeri danışmanlardan oluşan büyük bir grup başkanlığındaki İran Devrim Muhafızları Kudüs Ordusu Komutanı General Kasım Süleymani’nin o dönemdeki asıl hedefi Bağdat’a IŞİD saldırısını önlemekti.
Haber kaynağı olan Lübnan’lı Hizbullah örgütüne ait olan El Manar televizyon kanalının verilerine göre general Süleymani Irak ordusu ve Şii milisler ile birlikte başkenti Samarra ile birleştiren güzergahta büyük bir savunma merkezini kurdu. Büyük stratejik önem taşıyan bu arteriyi teröristlerden kurtardıktan sonra Süleymani Anbar eyaletinde düzenlenen operasyonun başına bizzat geçti, Kürt bölgeleri ve Kerkük yakınlarında yapılan operasyonlara katıldı.
Medyada IŞİD ile mücadelede elde edilen bazı başarılarda İran’lı askeri danışmanlar ve uzmanlar, Kudüs güçleri ve general Süleymani’nin başkanlığında yapılan başarılı operasyonların önemli rol oynadığına dikkat çekiliyor.
Otoriter sahibi Rus doğu bilimci, İran uzmanı Yelena Dunayeva bu konuda şunu dedi:
‘Şu an IŞİD’e karşı iyi eğitilmiş ve donatılmış 800 binlik İran Silahlı Kuvetleri’nin savaştığını unutmamak lazım. ABD Hava Kuvvetleri ve müttefiklerinin militanların mevzilerine gerçekleştirdiği hava saldırıları tabii ki çok önemlidir. Ama onlar IŞİD’in Irak ve Suriye’de ele geçirdiği bölgelerin kurtarılması sorununu çözemiyor’.
İran Irak’a yardımda bulunmaya devam ediyor. Gerek Irak ordusu gerekse gönüllüler birliklerinde faaliyette bulunan askeri danışmanlar ve uzmanların yanısıra Tahran IŞİD’e karşı savaşanlara cephanelik ve silah gönderiyor. Dahası Amerikan Newsweek dergisinin haberine göre İran’lılar Irak’a 88 savaş uçağını gönderdi.
İran’ın Irak’taki IŞİD militanlarına karşı mücadelesinin gayet net açıklaması vardır. Dünya’nın Şiilik merkezi olan İran sınırlarında Şiiler ve kutsal emanetlerini tehdit eden, vahşi cinayetler işlenen teröristlerin halifeliğini kurmuş olabilmesi fikrine bile tahammül edemiyor. Bu nedenle Irak’taki durumun kötüleşmesi halinde Tahran’ın IŞİD’e karşı geniş boyutta askeri operasyonlar düzenlemeye başlayacağı ihtimali yüksek.
Bunun kanıtı olarak Fars Ajansı’nın aktardığı general Bakeri’nin şu sözleri olabilir: ‘Tahran, müttefiklerine nihai zafer kazana kadar yardımda bulunmaya devam edecek. Ülkemiz müttefikleri için gereken destek neyse onu vermeye hazır’. (rvr)