Rus siyasetinin etkin ismi Aleksandr Dugin ile bu hafta, ABD’de devam eden Sarraf davası ve Türk Akımı’nın geleceğini açıkladı.
Kremlin’e yakınlığı ile bilinen Dugin ile konuştuğumuz sırada henüz İran’da ABD tarafından sahnelenen kışkırtma sahne almamıştı. Ancak, Dugin dikkat çekici biçimde ABD’de devam eden dava ile Türkiye’nin İran gibi marjinalleştirilmek istendiğine dikkat çekti. Dugin’e göre, ABD’ye en iyi yanıt yaptırımlara karşı Avrasya ekonomisini güçlendirmekten geçiyor
* New York’ta süren, önceki ismi Sarraf şu anki ismi ile Atilla davası Rusya’da nasıl yorumlanıyor?
Amerikalılar şu anda Türkiye’yi içerden istikrarsızlaştırmak istiyorlar. Amerika’da bulunan bankacı ile ilgili dava, yaptırımlar öncesinde bizim yaşadıklarımıza çok benziyor. Yaptırım uygulamak için bir bahaneye, bir sebebe ihtiyaçları var. Bizim ve İran’ın örneği gösteriyor ki, onları durduramazsınız, biz durduramadık. Dolayısıyla buna hazır olmalısınız. Gerçeğe ihtiyaçları yok ve resmi kanıtlara ihtiyaç duymuyorlar. Türkiye üzerinde baskı yapmak için siyasi bir şov haline gelecek yaptırımlara hazırlıklı olmalısınız. Tek çare Rusya, İran ve Çin ile ilişkileri arttırmakta. Eğer şimdiden yaptırımlara hazır olursanız belki de bunu uygulayamayabilirler ama değilseniz bu Batıcı gruplar açısından Erdoğan’a saldırmak için işaret olacaktır. Bu bence tehlikeli bir durum.
* ABD, Türk Akımı 2 Projesi’ne izin vermeyeceğini duyurdu. Almanya ve Rusya’da projeye karşı tehdit oluşturan durumlar var mı?
Türk Akımı 2 Projesi Rus doğalgazının Batı Avrupa’ya doğrudan ulaşması için oluşturuldu. Batı Avrupa’nın bazı endüstriyel üretiminin devamı için buna ihtiyaç var. Dolayısıyla bu proje Avrupa ve Rusya’nın ekonomik ve enerji çıkarları için oldukça önemli. Ancak Amerikalılar bu gelişmeyi, Doğu Avrupa veya Ukrayna aracılığıyla denetim altına almak istiyorlar. Türk Akımı 2 Projesi, tam olarak bu sağlıksız koridoru, Ukrayna’yı bypass etmek üzere geliştirildi. Yani tehdit gerçek fakat bu tehdidi hayata geçirecek araçlara sahip değiller. Almanlar için Türk Akımı 2 ekomomik açıdan hayati önemde. Amerikalılar, Alman siyasileri yıldırmak amaçlı Berlin üzerinde daha fazla baskı oluşturabilirler.
*ABD, Almanya’da hangi siyasi çevreler aracılığıyla bu baskıyı yapabilir?
Merkel ve Almanya’nın tüm siyasi elitleri Amerika’nın sert kontrolü altında fakat Alman ekonomisinin Amerikan yanlısı siyasilerden isteği Rusya ile doğrudan ilişki kurulması. Dolayısıyla bu Alman siyasi elitleri açısından şizofrenik bir durum. Çünkü Almanya’nın ekonomik beyni Rusya ile karşılıklı projelerin kabul edilmesi, arttırılması için ısrar ediyor fakat Alman siyasi elitlerinden oluşan siyasi beyin genel olarak Amerikan yanlısı.
Bugün, darbe girişiminden sonra Türkiye’de artık durum böyle değil. Erdoğan daha bağımsız bir siyaset izliyor. Etrafındaki insanlar farklı gruplardan ama Erdoğan’ı destekleyen Ordu, vatansever Kemalistler ve geleneksel İslamcılar Batı karşıtı. Dolayısıyla muhalefet içerisinde Batı yanlısı kimselerin oldukları artık gün gibi ortada. Almanya’da ise aksine, siyasetin tam merkezindeler.
