Peygamber efendimiz şöyle buyurdu: "Bana iman edip beni doğrulayana Ali bin Ebi Talib'in velayetini tavsiye ederim. Kim onu veli edinirse beni veli edinmiş olur, beni veli edinen de Allah’ı veli edinmiş olur, onu seven beni sevmiştir, beni seven de Allah’ı sevmiştir, ona düşmanlık yapan bana düşmanlık yapmıştır, bana düşmanlık yapan da Allah’a düşmanlık yapmıştır”[1]
Ümmü Seleme'den naklendilen bir hadis-i şerifte, Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: "Ali'yi seven beni sevmiş olur, beni seven de Allahı sevmiş olur, Ali'ye buğzeden bana buğzetmiş olur, bana buğzeden de Allaha buğzetmiş olur"[2]
Allah Resulü (sav) buyurdular ki: “Beni seven Ali'yi sevsin; Ali'ye düşmanlık yapan bana düşmanlık yapmış olur; bana düşmanlık yapan Allah'a düşmanlık yapmış olur ve Allah'a düşmanlık yapanı da Allah cehenneme sokar."[3]
“Ali’yi sevmek iman, ona düşmanlık küfürdür”[4]
“Ya Ali! Müminden başkası seni sevmez; münafıktan başkası da sana düşmanlık yapmaz”[5]
Yine Ümm-ü Seleme'den nakledilen bir hadis-i Şerifte:: Rasulullah (s.a.a) buyurdular ki: "Münafık Ali'yi sevmez; mümin ise Ali'ye buğzetmez."[6]
Şah-ı Velayet Hz. Ali (as) da buyurdular ki: "Tohumu yaran ve mahlûkatı yaratana ant olsun ki Ümmi Peygamber'in bana ahdidir bu: Beni ancak mümin sever ve bana ancak münafık düşmanlık yapar."[7]
Ehl-i Sünnet Alimlerinden Ahmed b. Hanbel şöyle demiştir: "Ancak Resulullah sallallah'u aleyhi ve âlihi ve sellemin hiçbir şüphe olmayan hadisinde, "Seni ancak mümin sever ve sana ancak münafık düşmanlık yapar" buyurmuştur ve Allah Teala da şöyle buyurmuştur: "Münafıklar, Cehennemin en aşağı tabakasındadırlar." Dolayısıyla, Ali (as)’a düşmanlık yapan cehennemin en aşağı tabakasındadır."[8]
Ebu Zer’i Gıffari’den nakledilen bir hadiste, Peygamber efendimiz şöyle buyurdu:“Ali ilmimin kapısı ve risaletimi benden sonra ümmetime açıklayacak olandır. Onu sevmek iman, onu buğz etmek nifaktır. Ona bakmak huzur ve refah getirir, ona yakınlık ibadettir.”[9]
Ebi Said el-Hudri: Resulullah sallallah'u aleyhi ve âlihi ve sellem Ali’ye hitaben şöyle buyurduğu naklediliyor: “Seni sevmek iman, sana düşmanlık ise nifaktır. Cennet’e ilk girecek olan seni sevenin, Cehenneme ilk girecek olan sana düşmanlık yapandır”[10]
Peygamber efendimiz şöyle buyurdu:"Kıyamet günü insan dört şeyden sorguya çekilmedikçe adım atmaz: Ömrünü ne ile geçirdiğinden, bedenini ne ile eskittiğinden, malını nerede harcadığı ve nereden kazandığından ve biz Ehlibeytin sevgisinden sorgulanacaktır. Resulullah (sallallah'u aleyhi ve âlihi ve sellem)’a: “Ey Resulullah, sizi sevmenin belirtisi nedir? diye sorulması üzerine, O hazret eliyle Ali'nin omuzuna vurdu."[17]
“Ali’yi sevmek iyiliktir, onunla birlikte hiçbir günah zarar vermez; Ali’ye olan düşmanlık ise bir günahtır ki, onunla birlikte hiçbir iyilik fayda vermez.”[18]
"Cehennem ateşinden kurtuluş, Ali sevgisidir"[19]
“Ali'yi sevmek, nifaktan kurtuluştur.”[20]
İmam Rıza aleyhisselam, babaları kanalıyla İmam Ali aleyhisselam'dan şöyle nakletmektedir: Resulullah (saa) buyurdu ki: “Kurtuluş gemisine binmek, sağlam kulpa sarılmak ve Allah'ın sağlam ipine yapışmak isteyen; Ali'yi sevsin ve onun evlatlarından olan hidayetçileri izlesin."[21]
Hz. Peygamber (sav) efendimiz şöyle buyurdu: “Müminin amel defterinin başlığı, Ali bin Ebi Talib’in sevgisidir.”[22]
“Ali'yi sevmek ibadettir"[23]
İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu:
"Ali’yi sevmek ibadettir ve ibadetlerin en faziletlisidir"[24]
Peygamber efendimiz şöyle buyurdu:“Ali'ye olan sevgi, günahları ateşin odunu yediği gibi yer”[25]
"İnsanlar, Ali bin Ebi Tâlib'in sevgisi üzerine toplansaydılar, Allah Cehennem’i yaratmazdı"[26]
Enes bin Malik diyor ki: “Resulullah’ın yanında kuş vardı. Resulullah şöyle buyurdu:
‘Allahım, bana en sevgili kulunu gönder ki benimle beraber yesin’ Sonra Ali geldi ve beraber yediler.”[27]
Ammar bin Yaser ve Abdullah bin Abbas'tan naklen, Peygamber efendimiz şöyle buyurdu: “Ey Ali, seni sevip doğrulayana ne mutlu ve seni yalanlayıp sana düşmanlık yapanın vay haline”[28]
Peygamber efendimiz şöyle buyurdu: “Her kim Allah'ın gazabını söndürmek ve amelinin Allah'ın yanında kabul edilmesini istiyorsa Ali bin Ebi Talib’i sevsin. Çünkü onun sevgisi imanı arttırır, onun sevgisi kötülükleri eritir, tıpkı ateşin kurşunları erittiği gibi.”[29]
İmam Cafer-i Sadık babası ve dedelerinden, İmam Ali’den naklen, Peygamber efendimiz şöyle buyurdu: “Ey Ali, sen benim kardeşim, varisim ve vasimsin. Seni seven beni sevmiştir ve seni buğz eden beni buğz etmiştir. Ey Ali, ben ve sen bu ümmetin babalarıyız. Ey Ali, ben ve sen ve evladından olan imamlar dünyada seyyid ve ahirette melikleriz. Her kim bizleri tanırsa Allah'ı tanımıştır ve her kim bizleri inkar ederse Allah'ı inkar etmiştir.”[30]
Peygamber efendimiz şöyle buyurdu: “Ya Ali! Halk arasındaki misalin, Kur’ân’daki ‘Kulhuvallahu ahad’ (İhlas) suresine benzer; kim onu bir defa okursa, Kur’ân’ın üçte birini okumuş gibi olur; kim onu iki defa okursa, Kur’ân’ın üçte ikisini okumuş gibi olur; kim onu üç defa okursa, Kur’ân’nın hepsini okumuş gibi olur. Ya Ali, sen de böylesin! Kim seni kalbiyle severse, imanın üçte birini elde etmiştir; kim kalbi ve diliyle seni severse imanın üçte ikisini elde etmiştir; kim seni kalbi, dili ve eliyle severse imanın hepsini elde etmiştir. Beni hak olarak peygamber gönderen Allah’a ant olsun ki, eğer yeryüzünün ehli, gök ehli gibi seni sevmiş olsaydı, Allah onlardan hiç birini ateşle azap etmezdi.” [32]
"Ey Ansar halkı, ona tutunduğunuz müddetçe benden sonra asla sapmayacağınız bir şeyi sizlere tavsiye edeyim mi? " Dediler ki: "Evet ey Resulullah" Bunun üzerine Resulullah (saa) onlara hitaben şöyle buyurdu:
"Bu, Ali'dir, beni sevdiğiniz gibi onu seviniz ve bana ikramda bulunduğunuz gibi ona ikramda bulununuz. Size söylediklerimi Cebrail vasıtasıyla Allah bana emretti."[36]
Ashabın büyüklerinden Selman-ı Farisi'ye Hz.Ali ve Hz. Fatıma'yı sordular, kendisi dedi ki: Resulullah sallallah'u aleyhi ve âlihi ve sellem in şöyle buyurduğunu kendim duydum:
"Sizlere Ali bin Ebi Talib'i tavsiye ederim, kendisi sizin mevlanızdır ki onu seviniz, sizin büyüğünüzdür ki ona tabi olunuz, sizin bilgininizdir ki ona ikramda bulununuz, kendisi sizleri cennete götürendir ki ona saygılı olunuz, Ali, sizleri davet ederse icabet ediniz, sizlere emir verirse ona uyun, beni sevdiğiniz gibi onu seviniz, bana ikramda bulunduğunuz gibi ona ikramda bulununuz. Ben sizlere Ali hakkında ancak Allah’ın bana emretmiş olduğunu söyledim."[37]
"Kıyamet Günü’nde Ali bin Ebi Talib, Cennet’in yüksekliklerinde olan Firdevs Dağı’nın üzerinde bulunacak, o dağın üstünde Alemlerin Rabbinin arşı ve altında kol kol akan Cennet’in içine akan nehirler vardır, kendisi nurdan bir kürsüye oturup elinde tesnim (içecek) olacak, onun ve Ehl-i Beyt’inin velayetini kabul etmeyenler, sıratın üstünden geçemeyecek. Ali o gün, sevenlerini Cennet’e, buğz edenlerini de Cehennem’e geçirecektir"[38]
“Ey Ali, sen havuzumun ve sancağımın sahibi ve kalbimin sevgilisisin. Sen benim vasim, ilmimin varisi ve benden önceki peygamberlerin mirasının emanetçisisin. Sen Allah'ın yeryüzündeki güvendiği ve insanlar üzerinde onun hüccetisin. Sen imanın rüknü ve İslamın direğisin. Sen, zifri karanlığın meşalesi, hidayetin nuru ve dünya ehli için yükseltilmiş nişanesin. Ey Ali, her kim sana uyarsa kurtulur, her kim senden yüz çevirirse helak olur. Sen aşikâr, belli olan yol ve dosdoğru olan sıratsın. Sen ak yüzlülerin önderi ve müminlerin sultanısın. Ben kimin mevlası isem sen de onun mevlasısın. Ben ise her erkek ve kadın müminlerin mevlasıyım. Seni ancak temiz doğumlu bir kişi sever ve ancak kötü doğumlu olan kişi düşman olur. Miraç’ta Allah beni katına aldığında bana şöyle bildirdi: Ey Muhammed, Ali'ye benden selam oku ve bildir ki, kendisi evliyamın imamı ve bana itaat edenlerin nurudur. Ona bu keramet kutlu olsun.”[39]
İbn-i Abbas’tan naklen, Peygamber efendimiz şöyle buyurdu: “Ey Ali, ben ilmin şehriyim, sen ise onun kapısısın. Şehire ancak kapıdan varılır. Bir kimse beni sevdiğini söyleyip seni buğz ederse, beni sevmiyor ve yalancıdır. Zira sen bendensin ve ben de sendenim, senin etin etim, kanın kanım, ruhun ruhum, sırrıyetin sırriyetim ve senin adaletin benim adaletimdir. Sana itaat eden kişi ne saadetlidir ve sana karşı asi olan kişi ise ne bedbahttır.
Seni Veliyyül emr kabul eden kazanır ve sana karşı çıkıp düşmanlık eden ise kaybeder. Sana iltizam eden kişi muradına erecektir ve seni terk eden kişi ise helak olacaktır. Senin ve senden gelecek evlatlarından olan imamların misali Nuh (as)’un gemisi gibidir. Her kim gemiye bindiyse kurtuldu ve her kim muhalefet ettiyse helak oldu. Sizin misaliniz de yıldızlar gibidir, bir yıldız kaybolduğunda Kıyamete kadar onun yerine başka bir yıldız (imam) doğacaktır.”[34]
DİP NOTLAR
[1]- (İbn-i Asakir "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.93; Menakıb-ı Meğazeli s.230; el-Müttaki el-Hindi "Muntahab'ul Kenz" c.5, s.32; el-Hamvini "Feraid es-Simtayn" c.1, s.291; el-Heysemi "Mecma'üz Zevaid" c. 9, s.108; el-Müttaki el-Hindi "Kenz' ul Ummal" c.6, s.154; el-Kunduzi “Yenabi’ül-Meveddet” s. 237; İbn-i Hasnevi “Dür Bahr’ül Menakib” s.59)
-
[2]- (et-Tabarani “Mucem el-Kebir” c.23, s.380, Hadis No: 901; İbn-i Asakir eş-Şafii "Tarih-i Dimaşk" c.42, s.271, Hadis No: 8801; eş-Şeblenci "Nur'ül Absar" s.72; Muhibeddin et-Tabari "Zehair'ul Ukba" s. 65; el-Müttaki el-Hindi "Kenz'ul Ummal" c.12, Hadis No: 1264; İbn'ül Cevzi "Tezkiret'ül Havas" s.28)
-
[3]- (Hatip el Bağdadi “Tarih-u Bağdad” c.13, s.32.)
-
[4]- (el-Hamzavi “Meşarik’ul Envar” s.122 Mısır bas.; Kunduzi “Yenabi’ul- Mevedde” s.55.)
-
[5]- (Sahih-i Müslim, c.1, s.120; Sahih-i Tirmizi c.5, s.306, Hadis No: 3819; Sünen-i Nisai c.8, s.117; Müsned-i Ahmet bin Hanbel c.1, s.95; Ebu Naim el-Asbahani "Hilyet'ül Evliya" c.4, s.185; el-Müttaki el-Hindi "Kenz'ul Ummal" c.2, s.598; İbn'ül Cevzi “Tezkiret'ül Havas” s.35; İbni Ebil Hadit "Şerhu Nehc' ül Belağa" c.8, s.119; el-Heysemi "Mecma'üz Zevaid" c.9, s.133; el-Tabari "Zehair'ul Ukba" s.91; İbn-i Abdülbirr “el-İstîab” c.3,s.1100.)
-
[6]- (Sünen-i Tirmizî, c.5, s.635 / 3717; İbn-i Esir “Cami-ul Usul” c.8, s.656 / 6499; Heysemi “Mecma-uz Zevaid” c.9, s.133.)
-
[7]- (Sahih-i Müslim, c.1, s.86 / 131, Sünen-i Tirmizî, c.5, s.643 / 3736; Sünen-i Nesaî, c.8, s.116 ve 117; Sünen-i İbn-i Mace, c.1, s.42 / 114; Misbah-us Sünne, c.4, s.171 / 4763; Tercemet-u Emirulmüminin Ali aleyhisselam min Tarih-i Medinet-i Dimaşk, c.2, s.190 / 682-685; el-Bidayet-u ve'n Nihaye, c.7, s.54; al-Askalni “el-İsabe fi Temyiz es-Sahabe” c.4, s.271; Müsned-i Ahmed bin Hanbel c.1, s.84, 95 ve 227; Suyuti “Tarih-ul Hulefa” s.187)
-
[8]- (Muhtasar-u Tarih-i Medinet-i Dimaşk / İbn-i Menzur, c.17, s.375, Dar'ul Fikr-Dimaşk, 1. baskı.)
-
[9]- (El-Müttaki el-Hindi "Kenz'ul Ummal" c.6, s.158; Süleyman el-Kunduzi "Yenabi' ul Mevedde" s.235; Es-Seyyid Murtada Hüseyni "Fedail'ül Hamse min es-Sıhah es-Sitte" c.2, s.210)
-
[10]- (Eş-Şeblenci "Nur'ül Absar" s.72; Es-Seyyid Murtada Hüseyni "Fedail'ül Hamse min es-Sıhah es-Sitte" c.2, s.211)
-
[17]- (Taberanî “Mu'cem-ul Avsat” c.2, s.348/2191; Menakıb-ı Harezmî, s.77/59.)
-
[18]- (Şeyh Abdurrauf Menavi el-Mısri “Menakıb’is- Seb’in” s.239; Mir Seyyid Ali Fakih-i Hemdani eş-Şafii “Meveddet’ul- Kurba”nın 6. Meveddesinde; Taberi “Zehair’ul- Ukba”nın Ehl-i Beyt’in fazileti hakkında nakletmiş olduğu 70 hadisten 59. hadisi)
-
[19]- (el-Hakim Nişaburi “Müstedrek-u ala's Sahihayn” c.2, s. 241)
-
[20]- (El-Münavi "Künuz el-Hakaik" s.63)
-
[21]- (el-Haskani “Şevahid-ut Tenzil” c.1, s.168/177.)
-
[22]- (el-Müttaki el-Hindi "Kenz'ul Ummal" c.11, s.601 Hadis No: 32900; İbn-i Hacer “es-Sevaik’ul Muhrika” s.125, Hadis No: 32; el-Suyuti "Cami us-Sağir" c.2, s.45 Mısır bas.;Hatip el-Bağdadi "Tarih-i Bağdat" c.4, s.410 Mısır bas.; İbn-i İbn-i Hacer "Lisan'ül Mizan" c.4, s.471; es-Safvari “Nezhet'ül Mecalis” c.2, s.208; İbn-i Asakir “Tarih-i Dimaşk” Hadis No: 1262; Menakıb-ı Meğazeli s.243 Hadis No: 290; en-Nebehani “el-Feth’ül Kebir” c.2, s.245)
-
[23]- (Tefrih’ul Ehbab fi Menakib el-Âl vel Ashab s. 340; et-Tüsteri'nin "İhkak'ul Hak" c.17, s.234)
-
[24]- (Hatip el-Bağdadi "Tarih-i Bağdat" c.12, s.301)
-
[25]- (İbn-i Asakir "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.103 Hadis no: 610; el-Künci eş-Şafii "Kifayet üt-Talip" s. 184; Hatip el-Bağdadi "Tarih-i Bağdat" c.4, s.194; Tabari "Zehair'ul Ukba" s.91-92 ve "Riyad'ul Nadara" c.2, s.215; İbn-i Hacer “Lisan’ül Mizan” c.1, s.185; es-Safvari “Nezhet'ül Mecalis” c.2, s.207; el-Münavi "Künüz el-Hakaik" c.1, s.17; el-Müttaki el-Hindi "Kenz'ul Ummal" c.11, s.621 Hadis No: 33021 ve "Muntahab'ul Kenz" c.5, s.34; ed-Deylemi “el-Firdevs” c.2, s.142, Hadis No: 2722; Seyyid Eyyub bin Sıddık “Menâkıb-ı Çihâr Yâri Güzîn” 6. Bab, 25. Menâkıb, 23. Hadis; el-Hemedani eş-Şafii “Meveddet’ül Kurba” 6. Meveddet.;Ramuz’ ul Ahadis s.394 Hadis No: 3405; es-Seb’in fi Menakıb Emir’ül Müminin Hadis No: 33; el-Kunduzi el-Hanefi "Yenabi'ül Mevedde" s. 180, 236)
-
[26]- (el-Müttaki el-Hindi "Kenz' ul Ummal" c.11, s.611; es-Suyuti “Zeyl el-Âli” s.62; Muhammed bin Salih et-Tirmizi "el-Kevkeb ed-Dürri" s.122; el-İyni el-Haydar el-Abadi “Menakib Ali” s.45; el-Askeri "Makam Emir'ül Müminin İnd'ül Hulefa" s.45; Menakıb-ı Hüvarezmi el-Hanefi s.28; el-Hemedani “Meveddet’ül Kurba” s.61-Lahur baskısı; Hatip Hüvarezmi “Maktel-il Hüseyn” s.37; Emrutesri el-Hanefi “Ercah’ül Metalib” s.522 – Lahur baskısı; ed-Deylemi "el-Firdevs bi Masur’ul Hitab” c.3, s.88 ;el-Kunduzi "Yenabi'ül Mevedde" s. 91, 125, 237, 251; el-Musuli el-Hasneviyye “Dürr Bahr’ül Menakib” s.58; ed-Deylemi “Münahic el-Fadiliyn” s.377; Seyyid Eyyub bin Sıddık “Menâkıb-ı Çihâr Yâri Güzîn” 6. Bab, 25. Menâkıb, 32. Hadis.; ed-Dehlevi “Kurret’il Aynayn fi Tefdil eş-Şeyheyn” s.234 Peyşaver bas.; et-Tüsteri "İhkak'ul Hak" c.7, s.149-151; c.17, s.240-241)
-
[27]- (Sünen-i Tirmizi C.5. S.363. Hadis No: 3721; Hakim “Müstedrek alas-Sahihayn” C.3, S.130-132. Hakim Diyor ki: Bu Hadis iki şeyhin (Buhari ve Müslim) şartlarına göre sahihtir. Ama tahric etmezler.)
-
[28]- (el-Hakim'in "Müstedrek es-Sahihayn" c.3, s.135 Hakim diyor ki: Bu hadisin isnadı sahihtir, ama tahric etmezler.; İbn'ül Esir "Üsd'ül Gabe" c.4, s.101, Hadis No: 3783; el-Heysemi “Mecma’üz Zevaid” c.9, s.132; İbn-i Sabbağ el-Maliki "Füsul el-Mühimme" s.127; İbn-i Hanbel “Fedail’us Sahabe” c.2, s.680, Hadis No: 1162; İbn-i Kesir “el-Bidayetü ven-Nihayetü”c.7, s.355; Müsned Ebi Yala c.2, s.259; Hatip el-Bağdadi “Tarih-i Bağdat” c.9, s.72, Hadis No: 4656; ez-Zerendi el-Hanefi “Nazım Dürer es-Simtayn” s.102; İbn-i Asakir eş-Şafii “Tarih-i Dimaşk” c.2, s.211, Hadis No: 705,706; Tabari “Zehair’ul Ukba” s.92 ve “Riyad’ul Nadara” c.2, s.285; el-Müttaki el-Hindi "Muntahab'ul Kenz" c.5, s.34; eş-Şeblenci “Nur’ül Absar” s.74; el-Kunduzi el-Hanefi "Yenabi'ul Mevedde" s.91, 213; el-Münavi “Künuz’ül Hakaik” s.203; el-Hamvini eş-Şafii "Feraid es-Simtayn" c.1, s.129, 310, Hadis No: 248; Menakıb-ı Hüvarezmi el-Hanefi s.30, 66; et-Tüsteri “İhkak’ul Hak” c.7, s.271)
-
[29]- (Süleyman el-Kunduzi "Yenabi' ul Mevedde" s.255)
-
[30]- (Hüsamiddin el-Mirdi el-Hanefi “Âli Muhammed” s.621; Enis Emir "Fazilet-i Ehl-i Beyt-i Resulullah" s.345; el-Kunduzi el-Hanefi "Yenabi'ül Mevedde" s.123)
-
[32]- (el-Kunduzi el-Hanefi “Yenabi’ul- Mevedde” s.125; Enis Emir "Fazilet-i Ehl-i Beyt-i Resulullah" ve “Kuran’da Ehli Beyt”)
-
[36]- (İbn-i Ebil Hadit "Şerh-u Nehc'ül Belağa" c.9, s.170; Ebu Naim "Hilyet'ül Evliya" c.1, s.63; el-Heysemi “Mecma'üz Zevaid” c.9, s.132; el-Künci eş-Şafii "Kifayet üt-Talip" s.210; el-Kunduzi el-Hanefi "Yenabi'ül Mevedde" s.313; el-Müttaki el-Hindi "Kenz'ul Ummal" c.15, s.126, Hadis No: 363; el-Tabari "Riyad'ul Nadara" c.2, s.233; el-Hamvini "Feraid es-Simtayn" c.1, s.197, Hadis No: 154; İbn-i Ebi Talha eş-Şafii "Metalib üs-Süül" c.1, s.60)