Zehra Ana Derneği’nin düzenlediği Hz. Fatıma'nın (sa) doğumu ve Dünya Müslüman Kadınlar Günü'nde konuşan Dünya Caferi Alimler Birliği Başkanı Ş. Hasan Karabulut, Hz. Fatıma'nın Kuran'daki önemine değindi.
Çok manalı bir gün Dünya Müslüman Kadınlar Günü, bütün Müslüman kadınların, özellikle bu salonu süsleyen siz hanımefendilerin bugünü mübarek olsun, kutlu olsun.Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz hocama, protokolde yerlerini alan değerli dostlara, siz hanımefendilere ve beyfendilere selamlarımı arz ettikten sonra iki noktaya temas etmek istiyorum.
Hz. Fatıma'yı analım. Allah O'na Kevser adını vermiş. Resul-i Ekrem O'na Seyyide lakabını vermiş. O, dünya ve ahretin her iki cihanın hanımlarının hanımefendisidir. İmam Caferi Sadık O'na hüccetullah lakabını vermiştir. O gerçekten Masum İmamlara hüccettir, kılavuzdur, delildir ve önderdir. Özellikle günümüzün ihtiyacı olan Hz. Fatıma'dan ne almamız gerekiyor? Acaba kutlama yetiyor mu? Yaradan diyor ki; Fatıma’nın evi, kocasıyla, çocuklarıyla, kendisiyle bütün insanlığa, özünde de İslam âlemine kıyamete kadar örnektir. Böyle bir ikinci ev bu dünyada yoktur. O öyle bir evdir ki altını çiziyorum özellikle, örnek bir annedir, örnek bir eştir, örnek bir kızdır, örnek bir Müslüman'dır, Hz.Fatıma bütün aleme örnek bir insandır.
Günlerin birinde İmam Ali içeri girdi; "Ya Fatıma acıkmışım." Arz eyledi ''Ya Ali iki gündür evde bir şey yoktur.'' Buyurdu ki, ''Ya Fatıma neden bana haber vermedin''. Arz etti "Ya Ali, haya ettim Allah'tan, senin imkanında olmayan bir şeyi senden nasıl isteyeyim?"
Ne olur evlerimize huzur taşıyalım. Beylerimizin imkânları dâhilinde isteklerde bulunalım. Evlerimizi Fatıma'nın evi yapalım. Evlerimizi O'nun evi şeklinde şekillendirelim. Mana aleminde O'nun evi bir eğitim yuvasıydı. Bakın özellikle risaletin son üç yılında Hz. Fatıma'nın evi öğrencilerle dolup taşıyordu. Öğrencileri hep hanımdı. Bunları gruplara ayırmıştı. Kimilerinin kapasitesi yüksekti, kimilerinin kapasitesi aşağıydı. Her gruba kapasitesi ölçüsünde dersler veriyordu. Zirvede olanlardan biri kölelikten gelip Ehlibeyt'in adıyla adlanıp, ebediyete kadar Kuran'da yer alan Fizze hanımdır. Fizze ,Peygamber'in bu haneye bir hediyesidir ama ne oldu, nasıl insanla kucaklaşmayı, paylaşmayı öğrendi bu evde, insan sevgisini öğrendi bu evde ,insana hizmeti doğrudan insan anlayışını bu evde aldı. İnsan Suresi'nde "Ve ona ihtiyaçları olduğu halde yemeklerini yoksula ve yetime ve tutsağa verirler, onları doyururlar." ayetinin muhatabı oldu Fizze.
Hz. Fatıma bütün insanların örneğiydi, özelde ise hanımların örneğiydi. Akşam grup saati geldiği vakit buyururdu ki ''Fizze güneşin batışını takip et. O batış anında babam diyordu ki dualar kabul olur." istiyorum ki rabbimle raz-ı niyaz edeyim. O'nun oğlu İmam Hasan gece saatlerinde annesinin münacatlarıyla uykudan kalkıyordu. Biz istiyoruz evimiz Fatıma'nın evi olsun. Nasıl evimiz Fatıma'nın evi olacak? Fatıma'yı tanıyıp O'na özenmek O'nun en büyük özelliklerinden biri mütevazı yaşamasıydı alçak gönül yaşamasıydı.
O gerçekten her iki cihanın Seyyidesiydi, dünya malına zerre kadar bakmadı. O'nun annesi de böyleydi. O'nun annesi Hz. Hatice bütün servetini Peygamber'e verdi. Hiçbir zaman demedi ey Nebiyyi Ekrem, elektriği benim paramla ödedin, doğalgazı benim paramla ödedin, suyu benim paramla ödedin demedi. Servetim senin servetindir, ya Muhammed ben bu evde senin bir kenizin bir hizmetçinim dedi. Ömrünün sonunda ne istedi Peygamber'den, marifete bakın, aşka bakın sevgiye bakın... "Ey Muhammed istediğim tek birşey var, üzerinde olan âbanı bana kefen olarak veresin, istediğim budur.
Hz.Hatice bütün varlığını verdi, din için, tevhit için. Allah'ta Hatice-i Kübra'nın evine Kevser'i nazil kıldı. Sonsuz bir hediye oldu. O'nun için Fahr-i Razi diyor ki, yetmez mi Kevseri anlamakta onun vücudundan bu aleme gelen Bagır-ı Sadık-ı Rıza'yı görmemiz, bu vücutları görmemiz yetmez mi?
Ama ne yazık, ne ettiler Peygamber-i Ekrem'den sonra, sanki vahiy evini kapatmaya çalıştılar. Bugün birçok alimde Kuran'ı görmüyor, gözleri kör olmuş. Bu ayetler sanki bunların kulaklarına gitmiyor. Tathir ayeti, Mübahale ayeti, Meveddet ayeti diyor, Kuran baştanbaşa Fatıma diyor...
Bu manalı günde birşey isteyelim, Fatıma'ya varmak, Fatıma'nın oğullarına misafir olmak, Fatıma'nın Hasan’ına, Hüseyn’ine bakmak, Fatıma'nın Zeyneb'ine bakmak birşeyle mümkündür, Fatıma gibi yaşamak. Bunun dışında kalan, efendim dünyaya özeneceğim, yaşamım dünyevi, fikirlerim, ideallerim, planlarım, projelerim dünyevi olacak ve Fatıma'nın sofrasında oturacağım. Bu olacak şey değil. O memnun kaldı, son nefesine kadar memnun kaldı, ama bununla birlikte biz diyoruz Rabbim ne olur mezarı meçhul olan Fatıma'dan bizi ayrı düşürme, Allah'ım kabri meçhul olan Fatıman'ın oğlunun zuhuruyla bütün Fatimilerin gözünü münevver eyle.