Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
Direniş Cephesinin Lübnan'daki Seçim Zaferi
Lübnan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, parlamento seçimlerinin ardından yaptığı ilk konuşmasında, bu seçimleri Lübnan için büyük bir ulusal kazanım olarak niteledi.
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
10-05-2018 09:21 - 583 Okunma
Lübnan parlamento seçimleri 6 Mayıs Pazar günü düzenlendi. Lübnan İçişleri Bakanı, parlamento seçim sonuçlarını açıkladı. Buna göre 128 koltuklu Lübnan parlamentosuna Hizbullah ve müttefiki olan 8 Mart grubundan 67 milletvekili göndermeyi başardı.
 
8 Mart grubu, Hizbullah liderliğindeki Batı hegemonyasına karşı çıkan Lübnanlı gruplardan oluşuyor. 
 
Parlamento seçimleri başta olmak üzere Lübnan'daki siyasi gelişmeler, "Ordu-Millet-Direniş"in güçlü denkleminde Lübnan'ın savunma erkanındaki rolünün yanında Lübnan'ın siyasi arenasında da bir siyasi parti olarak halk tarafından güçlü şekilde desteklendiğini ortaya koymuş oldu.
 
Lübnan'daki son seçimler aslında direniş hattı, milli birlik ve Lübnan'ın işgal bölgelerinin kurtarılması konusunda bir referandum niteliğindeydi. Hizbullah'ın parlamento seçimlerindeki zaferi, Lübnan halkının İsrail ve tekfirci teröristlere karşı zaferlerini tamamlayan büyük bir başarıdır. Kuşkusuz bu zafer, bölgenin geleceğinde önemli rol ifa edebilir ve Seyyid Hasan Nasrullah'ın akıllı tedbirleri bu zaferde etkili olmuştur.
 
Ray el-Yevm gazetesinin baş yazısında şu değerlendirme yapılıyor:
 
Hizbullah'ın zaferi ve rakip akımın yenilmesiyle sonuçlanan Lübnan parlamento seçimleri bu ülkedeki birçok denklemi değiştirecek.
 
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah'ın parlamento seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından yaptığı konuşmada, seçim sonuçlarının Beyrut'un direnişçi kimliğine yapılmış bir vurgu olduğuna dair sözleri, kayda değerdi. Hizbullah ve müttefiklerinin bu seçimlerdeki zaferi,  Lübnanlılar'ın büyük kısmının direniş cephesine desteğini güçlendirir ve Lübnan'ın teslim olmasını ve ABD'nin esas müttefiki olarak uzlaşma yanlısı Arap ülkeleri eksenine ve işgal rejimi İsrail'e destek projelerine girmesini isteyen geleneksel denklemleri değiştiriyor.
 
Bu arada, Siyonist rejimin basın yayın kuruluşları, direniş cephesinin parlamento seçimlerindeki zaferini endişe verici olarak niteledi.
 
Siyonist rejimin istihbarat kaynaklarına yakınlığıyla bilinen Debka sitesi, Lübnan'daki seçim sonuçlarından teessüf duyduğunu belirterek, bu meselenin İran için Suriye'den sonra İsrail'e karşı ikinci cephe oluşturduğunu, onların İsrail'i Suriye ve Lübnan olmak üzere iki cepheden hedef almalarını beklediklerini kaydetti.
 
Maariv gazetesi de, İran'ın İsrail'e karşı mücadelede başka bir koz kazandığını bildirdi.
 
İsrail Hiyum sitesi de, Hizbullah'ın parlamento seçimlerindeki zaferinin bu hareketi güçlendirirken, İsrail yetkililerini endişelendirdiğini yazdı.
 
Jerusalem gazetesi de, parlamento seçimlerindeki zaferin Hizbullah'ın Lübnan'ın yürütme ve karar alma mekanizmasındaki konumunu daha da güçlendirdiğini yazdı.
 
Evet, Arap dünyasının en stabil ve en eski demokrasisi olan Lübnan bir kez daha kendi etkinliği ve becerikliliğini ortaya koymuş oldu. Bu ülke milleti seçimlerde bir kez daha batılı devletler, İsrail ve Arap yöneticilerinin müdahalelerinin etkisi altına girmediklerini kanıtlamış oldular.
 
Direniş cephesinin zaferi ve Lübnan halkının Hizbullah ve müttefiğinin sunduğu listeye oy vermesi, Hizbullah'ın teröristler karşısında Suriye'ye destek politikalarını teyit niteliğindedir. 
 
Bu durumda, Lübnan'daki siyasi çevreler, parlamento seçimlerinin düzenlenmesini ve sonuçlarını muhtelif siyasi gruplar ve akımlar dahil tüm Lübnan halkı için büyük bir zafer olarak görüyorlar.
 
Bölgedeki gelişmeler, direniş ve cihat düzenine geçen  ve bölge milletlerinin istediği şekilde yeni bir Ortadoğu'nun kurulmasını müjdeleyen modern bir Lübnan'ın doğmakta olduğunu gösteriyor.
 
Bu gelişmeler pratikte "Yeni Ortadoğu" gibi ABD'nin komplocu projelerini gölgelemiştir.
 
Batı'nın bölge için komplo amaçlı projelerden hedefi, bölge ülkelerini zayıflatmak ve coğrafi olarak bu ülkeleri bölmek ve de Siyonist rejim ve diğer sultacı güçler karşısında teslim olacakları şekilde bu ülkelerde siyasi düzende değişiklik yapmaktır.
 
Ama direniş cephesi, Batı'nın bu projelerini birbirinin ardından yenilgiye uğratmıştır.
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
10-05-2018 09:21 - 583 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
23-11-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım