Ortadoğu’daki tüm tekfirci terör guruplarını finansa etmekle suçlanan ve son olarak da ABD kongresinde bu yardımları tescillenerek 11 Eylül mağdurlarının dava açtığı Arabistan rejiminin İran’ı ve dini liderini hedef almasının özellikle Suriye’de ve Irak’ta ABD-Suud planlarının çökmesi, Yemen bataklığına saplanması neden olarak gösteriliyor.
Son Suriye barış sürecinden de Türkiye-İran ve Rusya tarafından oyun dışı bırakılan ABD ve Arabistan’ın öfke patlaması olarak görülen Muhammed b. Salman, ülkesinde yüzlerce prens ve siyasi şahsiyeti de tutuklatarak mal varlıklarına el koydu.
Ayrıca Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman’ın, gözaltına aldırdığı prenslere işkence yaptırdığı ortaya çıktı. İşkenceyi ise BAE’den gelen ABD’li paralı askerlerin yaptığı belirtilen İngiliz Daily Mail’in haberine göre, askerler, prensleri dövüyor ve ayaklarından tavana asarak işkence ediyordu.
Hatta bu sorgulamaların çoğuna bin Salman’ın bizzat katıldığı belirtilen haberde “Veliaht Prens, nazik bir şekilde sorular soruyor. Prens odadan çıktığında paralı askerler içeri giriyor ve tutuklular hakarete uğruyor, tokatlanıyor, asılıyor, işkence görüyor” ifadelerini yer verilmişti.
Uzmanlar, ülkesinde büyük bir kaos yaşayan ve Yemen bataklığına batan bin Salaman’ın bu şekilde üzerindeki baskıları başka bir yöne çekmek isteyebileceğini belirterek “Ayetullah Hamanei’nin kararlı duruşu olmasaydı, bugün birçok Arap ülkesinin başşehri IŞİD ve aşırı tekfirci teröristlerin elinde olurdu” dediler.
Ayrıca ılımlı Sünni rolüyle Türkiye’nin Sünni dünyadaki liderliğini de baltalama planları yapan bin salmanın İsrail’le stratejik ortaklık kurmaya çalıştığı da medyaya sızmıştı.