Avrupa Parlamentosu’nda 539 “evet”, 13 “hayır” ve 81 “çekimser” oyla kabul edilen karara göre, AP milletvekilleri Yemen’e insani yardımların acilen ulaştırılması, çatışma ve gerginliğin azaltılarak ülkedeki soruna siyasi çözüm bulunması ve Suudi Arabistan’a AB genelinde silah ambargosu uygulanması çağrısında bulundu.
Görünüşe göre, Suudi Arabistan’a silah satışının durdurulması yönünde Avrupa ülkelerinde ve uluslararası alandaki baskılar, İngiltere, Fransa ve Almanya silahlarını Yemen’deki insanlık dışı savaşta kullanan Suudi Arabistan’a silah ambargosunun onaylanmasında önemli rol ifa etmiştir. Bundan önce Avrupa Parlamentosu’ndaki Yeşiller fraksiyonu da, Yemen’deki insani durumun daha da vahimleşmesi nedeniyle Avrupa Birliği’nden Arabistan’a silah satışını durdurmasını istemişti. Yeşiller fraksiyonu Arabistan’a silah satışına izin veren şartlar ve kaidelerin, Arabistan rejimi tarafından açıkça ihlal edildiğini ve Avrupa Birliği’nin Yemen’de özellikle de insani facia konusunda gereken ilgiyi göstermediğini daha önce belirtmişti.
Bu arda AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin acilen Yemen için bir AB stratejisi oluşturmak için harekete geçmesi gerektiği belirtilen AP kararında, Yemen’deki çatışma başladıktan sonra da AB üyesi ülkelerin Suudi Arabistan’a silah satmaya devam ettiği kaydedildi.
Şimdi sorulması gereken soru ise, neden Avrupa Birliği’nin büyük üyeleri, son yıllarda dünyadaki geniş itirazlara ve Suudi Arabistan rejiminin batıdan satın aldığı silahları Yemen halkına karşı geniş çapta kullandığının bilincinde olmalarına rağmen, Suudi Arabistan’a silah satışını durdurmadıkları ve hatta artırdıklarıdır?
Bu bağlamda Rus siyaset uzmanı ” Sergey Syberibov, Amerika ve İngiltere’nin Yemen savaşından büyük oranda kâr sağladıklarını, örneğin Almanya’nın Arabistan’a silah satışının 4 katına çıktığını belirtti.
Diğer yandan Almanya’nın Sol Parti temsilcisi “Stephen Leibish” de Almanya’nın Arabistan’a silah satışını, “utanç verici” şeklinde değerlendirerek, Suudi Arabistan’ın Yemen’deki savaş nedeniyle binlerce kişinin ölümünden sorumlu olduğunu belirtti.
Aslında Avrupalı hükümetler Ortadoğu’da batıya bağlı rejimleri desteklenmesi, silah fabrikalarının faaliyetini sürdürmesi ve kâr sağlaması ayrıca silah sanayisinde binlerce vatandaşlarının çalışması hedefi doğrultusunda, Suudi rejiminin 33 ay boyunca Yemen’de işlediği cinayetler ve korkunç facialara gözlerini yummuşlardır. Bu konu bizzat Avrupalıların insan hakları kriterleri konusunda çifte tutumunu açıkça gözler önüne sermektedir.
Bu ülkeler insan hakları örgütlerinin Yemen’de sivillerin katliam edilmesi, ülke altyapıları ve sivil mekanlarının Suudi savaş uçakları ve müttefiklerince bombalanarak imha edilmesine dair sayısız raporları ve de Suudi rejiminin insan hakları alanında defalarca kınanmasına rağmen, Riyad yönetimi ile yakın askeri işbirliklerini sürdürdüler.
Bu yüzden Avrupa Parlamentosu’nun kararına rağmen, Avrupa Birliği büyük toplarının Suudi Arabistan rejimi ile yine askeri ilişkilerini sürdürmeleri beklenebilir.
Suudi Arabistan’ın bu insanlık dışı savaş sırasında batının desteği ile Yemen’e uyguladığı hava, kara ve deniz kuşatması nedeni ile ülkedeki birçok insan açlık ve sefalet içinde yaşarken, su kaynaklarının kirlenmesi nedeni ile kolera hastalığı şimdiye kadar binlerce can aldı. Hastaneler ilaç yokluğu nedeni ile çok zor durumda hastaları tedavi etmeye çalışıyorlar. Tüm bu sebeplerden dolayı ülkedeki insani durum çok vahim durumda bulunuyor.