ABD ve İsrail, Suriye’de İstikrarsızlık Kaynağı |
|
Suriye hava savunma sistemi tarafında İsrail’e ait F-16 savaş uçağının düşürülmesi üzerinden yaklaşık bir hafta sonra Amerika yetkilileri, İran İslam Cumhuriyeti’nin Suriye’deki varlığının bölgede istikrarsızlık kaynağı olduğunu ileri sürdüler. |
|
|
|
15-02-2018 08:48 - 575 Okunma |
|
|
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson dün Amman’da Ürdün Dışişleri Bakanı ile düzenlediği ortak basın toplantısında ve ABD’nin BM Temsilcisi Nikki Haley de Suriye konulu Güvenlik Konseyi toplantısında İran İslam Cumhuriyeti aleyhinde açıklamalarda bulunarak, İran’ın Suriye’deki istikrarsızlığın kaynağı olduğunu ve bu ülkeden güçlerini çekmesi gerektiğini ifade ettiler.
10 Şubat 2018 tarihinde işgal altındaki Golan bölgesinde İsrail’in savaş uçağının düşürülmesi, Suriye’de denklemleri değiştirdi. Ayrıca Siyonistler ve destekçileri için Suriyeli’lerin mevzilerini tek taraflı saldırı döneminin sona erdiği ve her türlü etkiye Suriye’nin tepkisinin sert ve kesin olacağı mesajını gönderdi.
İsraillilerin Suriye’ye sıklıkla düzenlediği saldırılar ve IŞİD’le mücadele bahanesiyle Suriye’de bulunan ve Suriyeli Kürtler’e destek veren ABD belirsiz rolü, Suriye ve bölgedeki istikrarsızlık kaynağı sayılıyor.
Amerikalılar’ın Suriye’deki yasa dışı varlığı ve Siyonistler’in girişimlerine desteği, teröristlerin ayakta kalmasına sebebiyet vermiştir.
Ancak İran İslam Cumhuriyeti, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın yasal yönetiminin resmi talebi üzerine bu ülkede bulunuyor ve teröristlerle ile savaş halindedir.
Oysa ABD’nin Suriye’deki varlığı işgal sayılıyor. Teröristlerle mücadele bahanesiyle koalisyon kuran ABD’nin Suriye’de izlediği politika muğlaklığını koruyor.
Katar Dışişleri Bakanı Muhammed Abdurrahman Al-i Sani salı günü Kuveyt’te düzenlenen Amerikan koalisyonuna üye ülkelerin dışişleri bakanları toplantısında yaptığı açıklamada, “IŞİD ile mücadele uluslararası koalisyonu, terör örgütlerinin finans kaynaklarını yok etmek için hiçbir şey yapmış değil ve maalesef bu koalisyonun bazı tutum ve yaklaşımları, terörizm olgusu ve onun gerçek gidişatından köklü ve doğru dürüst bir anlayış değil.” açıklamasında bulundu.
Amerikan koalisyonunun terörle mücadeledeki rolü gerçek olsaydı bugün Suriye ve bölge daha istikrarlı oldurdu. Ancak Suriye krizi üzerinden yaklaşık 7 yıl geçerken bu önemli husus sağlanmış olmaması ABD ve müttefiklerinin Suriye ve bölgedeki varlığı ve rolünün istikrarsızlık kaynağı olduğunu gösteriyor.
Suriye ordu birlikleri ve müttefikleri güçler ne zaman teröristleri köşeye sıkıştırıp, alanı daralttıysa ABD, teröristlerin tamamlayıcı rolü olarak hareket geçmiştir. Örneğin; Suriye kuzey ve doğusunda terör örgütü IŞİD’i yenme çabaları doruk noktaya çıktığı günlerde, ABD IŞİD’e yardım eden bir güç şeklinde hareket edip, teröristlerle işbirliği yaptı. Bu bağlamda Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdat dün yaptığı açıklamada, ABD’nin uçakla 1000 IŞİD teröristini Rakka ve Deyrezzor’dan taşıdığını belirterek, BM ve uluslararası camiadan ABD’nin Suriye’nin istikrarını tehdit eden ve hedefi Suriye’nin egemenliğine saldırmak olan girişimleri konusunda araştırma yapmasını istedi.
Bu nedenle bugün Suriye ve Ortadoğu bölgesinde istikrarsızlık kaynağı, İran’ın Suriye veye Irak’taki yasal varlığı ve yapıcı rolü değil, Suriye’yi sıklıkla hedef alan Amerikalılar ve müttefiklerinin takındığı ve bu ülkenin güvenliği ve istikrarını tehdit eden yaklaşımlarıdır.
ABD’nin Suriye’nin muhtelif noktalarında askeri üsler ve ülkenin kuzeyinde yerel bir güç kurma çabası ve Şam’ı kimyasal silah kullanmakla suçlamak amacıyla provokasyon ve senaryo hazırlığı yapması, ABD’nin Suriye’ye yönelik politikasının çerçevesini oluşturuyor.
Bu girişimler, İran ve Rusya başta olmak üzere Suriye’de istikrarın pekişmesi için Şam yönetimi ile işbirliği içinde yapıcı rol ifa eden İran ve Rusya başta olmak üzere diğer aktörlerin bulunduğu çabaların tam karşısında yer alıyor.
|
|
|
|
|
|
15-02-2018 08:48 - 575 Okunma |
|
|
|
|
Caferider Web TV |
|
|
|
Video Galeri |
|
|
|
|
Foto Galeri |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|