Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, gündeme ilişkin olarak gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin menfaatini korumak istiyorsa Soçi ve Astana süreçlerini devam ettirmeye mecbur olduğunu belirten Karamollaoğlu, "Bu bölgede Türkiye'nin de, Rusya'nın da, İran'ın da ve elbette Suriye yönetiminin de bir araya gelerek bu problemi çözme azmi olmalı. Mecburiyeti var. ABD'nin gazına gelirsek yarın karşımıza hiç tahmin etmediğimiz problemler çıkar" dedi.
"Bu hükümet yanlış yaptığı zaman biz tenkit ederiz, ama burada Allah rızası için yeniden düşünmeye davet ediyorum. Aldıkları doğru kararlarda her zaman yanlarında olduk. 'Patriot değil S-400' dediler, 'Doğru yaptınız' dedik, sonuna kadar da destekledik. ABD karşı çıktı, NATO karşı çıktı. Başkaları karşı çıktı. Ama biz alınan isabetli karardan dolayı desteğimizi söyledik" ifadesini kullanan Karamollaoğlu, devamla şunları kaydetti:
"Bugün de tekrar istirham ediyorum, lütfen gaza gelip yapmamamız icap eden noktada yanlış bir karar almayalım. Suriye'yi vurmak, Suriye'yi yok etmek bize bir fayda sağlamaz. Suriye'nin bu hale düşmesinde büyük paylardan bizim bunu unutmayalım. Ama en büyük faydayı kim sağladı? İsrail sağladı. Karşısındaki bir gücü bütünüyle ortadan kaldırdı. Yok şimdi. Biz Suriye'ye girip birçok yeri darmadağın edebiliriz. Bu güç bizde var. Ama bu gücün kullanılmasının arkasından ne gelecek, onu görmeliyiz. Üzüntümüz burada. Oturup da kendi oturdukları yerlerden Türkiye'yi gaza getirenlere güvenilmez.
'Barışı tesis ederken fedakarlıkta bile bulunmak gerekir'
Şu anda aklıselime ihtiyacımız var. Şiddete değil, barışa ihtiyacımız var bizim. Ortadoğuyu kim karıştırdı? ABD'nin kendisidir. Ortadoğu'da yoktu düne kadar. Irak'ı bahane etti, girdi. Suriye'yi karıştırdı. Sınırda güya bir şeyler yapacaktı ne oldu? Kendisine göre bir güvenli bölge oluşturup Türkiye'nin geleceğini tehlikeye soktu. Rusya'yla karşı karşıya gelmemek için biraz kendisini geri çekmiş gibi görünse de ABD artık Ortadoğu'nun bir parçası. Ben bugün iktidarı, adımlarını atarken bir kere değil 40 kere düşünmesi gerektiğine düşünüyorum. Heyecanla ayağa kalkan zararla oturur. Bunu görmek mecburiyetindeyiz. Bundan solayı biz büyük Ortadoğu projesini, Suriye'yi kendimize göre bölmüşüz.
İdlib demişiz, bilmem neresi demişiz. 1990'larda ABD'nin çizdiği büyük Ortadoğu projesini alıp bir daha bakın lütfen ya. Zarar görmez. Bakın Türkiye bölünmüş, Ortadoğu nasıl bölünmüş bir görün Allah rızası için. Maksat o projeyi tatbikata koymak. Türkiye-Suriye krizi ABD'nin umurunda bile değil. Bu krizi kullanarak kendi menfaatini gerçekleştirmek istiyor. Onun için tekrar tekrar söylemek istiyorum. Bu bölgede barışı tesis etmek zorundayız. Barışı tesis ederken fedakarlıkta bile bulunmak gerekir. Ama sonunda bu bize fayda sağlar. Bu ülkenin bütünlüğünü korumamız şart. Biz eğer bunu yapamazsak Allah yardımcımız olsun. Yarın hangi problemlerle karşı karşıya kalacağımızı tahmin edemeyiz."
'Akıncı pişman olduğunu ifade etsin'
Karamollaoğlu, Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'yı da eleştirdi. Akıncı'nın kendine göre birtakım fikirleri ortaya attığını ve daha önce de benzer açıklamalarda bulunduğunu belirten Karamollaoğlu, şöyle devam etti:
Guardian'a konuşan Akıncı, Kıbrıs'ta kalıcı bölünme ikazı yaptı, Türkiye'ye bağlanma ihtimalini 'korkunç' diye niteledi
"Bizi hem üzdü hem de ziyadesiyle şaşırttı. Mustafa Akıncı bu tavrıyla aziz Kıbrıs şehitlerimizin hatıralarını incitti. Akıncı başta olmak üzere herkes şunu bilmedilir ki Kıbrıs Türkiye'nin vazgeçmeyeceği bir davasıdır. KKTC ayrı bir cumhuriyettir ama Türkiye ile bağları kadimdir. Akıncı şimdi hikaye anlatıyor. 46 sene öncesine dönsün. 74 harekatı kendiliğinden olmadı, Kıbrıs'ta Rumlar iki kere kan döktü ondan önce. Kendisi doğmuş muydu doğmamış mıydı bilmem. Şimdi çıkıp mangalda kül bırakmadan Türkiye aleyhine ifadeler kullanması, ihanetin işaretidir. Niye Kıbrıs Cumhuriyeti doğdu? Biz niye Kıbrıs'a girdik? Çünkü Kıbrıs'ta cinayet işleniyor, Türkler katlediliyor... Ümit ederim ki Akıncı en azından şimdiye kadar ifade ettiği açıklamalardan pişman olduğunu ifade etsin" (Ajanslar)