Gazze'deki İsrail ablukasına tepki amaçlı İsveç'ten yola çıkan "Ship to Gaza" Gemisi'nin İkinci Kaptanı Charlie Andreasson, gemilerinin Gazze'ye yardım ulaştırma ihtimalinin bir önceki projelere göre daha yüksek olduğunu belirterek, İsrail'in yeni bir Mavi Marmara saldırısını göze alamayacağını söyledi.
İsveç'ten ayrıldıktan sonra en son Fransa'daki durağı Brest kentinde demirleyen "Ship to Gaza" Özgürlük Filosu gemisinin ikinci kaptanı Andreasson, geminin yola çıkış amacı ve İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere karşı takındığı tutumla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Daha önce yine 2012'de İsveç'ten yola çıkan Estelle adlı gemide ve 2013-2014 yılları arasında Gaza's Ark (Gazze'nin Gemisi) projesinde yer aldığını belirten Andreasson, "Ship to Gaza" ile ilgili, "Amacımız bir önceki yolculuklarla aynı, İsrail'in Gazze'de uyguladığı yasa dışı ve insanlık dışı ablukayı kırmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Ablukanın Gazze'ye mal girişini engellemenin yanı sıra Gazze'den ihracatı da ciddi anlamda sekteye uğrattığının altını çizen Andreasson, "İhraç yasağı Gazze ekonomisine daha büyük bir darbe vuruyor, Gazze'de üretilenlerin yalnızca yüzde 3'ü dışarı çıkartılabiliyor" dedi.
"Yerel yetkililer gemimize baskı uyguluyor"
"Ship to Gaza" projesine sivil toplum kuruluşlarından ve bazı yerel siyasetçilerden destek geldiğini belirten Andreasson, üst düzey yetkililerin "belli sebeplerle" sessiz kalmayı tercih ettiğini söyledi.
Gemide bulunan aktivistlerin Avrupa'da uğradığı bazı noktalarda yerel yetkililerden baskı gördüğünü vurgulayan Andreasson, "Fransa ve Almanya'da sahil güvenlik görevlileri mesleklerimizi, telefon numaralarımızı ve işlerine yaramayacak birçok bilgiyi istediler. Bu bilgilerin başkaları tarafından talep edildiği çok belli" dedi.
Andreasson, İsrail'in daha önce uluslararası sularda el koyduğu Estelle gemisine uygulandığı gibi "Ship to Gaza" için de Cebelitarık Boğazı aşıldıktan sonra baskının daha da artabileceğine işaret etti.
"Dünya İsrail'in işgalci güç olduğunu gördü"
Mavi Marmara, Estelle ve Gaza's Ark gibi gemilere göre "Ship to Gaza" projesinin Gazze'ye ulaşma ve yardım götürme ihtimaliyle ilgili daha iyimser olduğunu ifade eden Andreasson, "Bu gemi projesiyle ilgili daha ümitliyim çünkü geçtiğimiz yaz yaşanan Gazze saldırılarından sonra dünya kamuoyu İsrail'in mağdur olmadığını, işgalci ve sömürgeci güç olduğunu gördü" dedi.
İsrail askerlerinin Mavi Marmara'da yer alan 9 Türk aktivisti öldürmesinden sonra "Ship to Gaza" gemisindeki yolcuların yeni saldırı ihtimalinden şimdilik endişe duymadığını söyleyen Andreasson, "İsrail bizim gemimize saldırmayı göze alamaz. Mavi Marmara'daki kişileri öldürdükten sonra bu denli bir uluslararası tepki beklemiyorlardı. Şimdi çok daha dikkatliler. İsrail yeni bir Mavi Marmara'yı göze alamaz" şeklinde konuştu.
Gemideki aktivistlerin yine de hareketlerine çok dikkat etmesi gerektiğine dikkati çeken Andreasson, İsrail'e gemiye saldırı veya el koyma konusunda hiçbir bahane vermemeye çalışacaklarını dile getirdi.
"Ship to Gaza" projesi ortaya atıldığından beri hem kendisinin hem de gemideki diğer yolcuların internet aracılığıyla tehditler aldığını belirten Andreasson, bunların arkasında şimdilik İsrail hükümeti veya askerinin olmadığını düşündüğünü ifade etti.
Andreasson, "Gazze ablukası kendi kendine ortadan kalkmayacak. Herkesin elinden geldiğince katkı sağlaması lazım. İsrail benim gibi basit bir denizciden bile kuşkulanıp takibe alıyorsa herkes Gazze'ye yardım edebilir" dedi.