22-10-2012 tarihinde eklendi
İmam Hüseyin (as) Camii İbadete Açıldı
Birlik ve beraberliğin, barış ve kardeşliğin merkezi olacak

Çorlu İmam Hüseyin Camii Büyük bir Coşkuyla İbadete Açıldı.

Çorlu’da ibadete açılan İmam Hüseyin Camiinin açılış törenine, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz,  Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysal, Tekirdağ İl Müftüsü Mahmut Gürlen, Dünya Caferi Âlimler Birliği (CABİR) başkanı H.Ş. Hasan Karabulut,  Zeynebiye Camii İmamı Hamit Turan, CAFERİDER başkanı Av. Sinan Kılıç, dernek yönetim kurulu üyeleri, Caferide Alimler Yüksek İstişare kurulu başkanı H.Ş. Abdullah Turan, Prof. Dr. Hüseyin Hatemi,  İkitelli Hz. Ebu Talip Camii İmamı H. Ş. Ali Salmanlı, Zeynebiye Derneği yöteticileri, Alulbeyt Türkiye Temsilcisi H. Ş. Rahman Onurşan, ATADER başkanı Suca Kaçan, Zehra Ana derneği yöneticileri, İfa Spor Külübü yeniticilerinin yanı görkemli bir kitle katıldı.   

Kur’anı kerim okunmasıyla başlayan törede konuşmacılar birlik ve beraberlik mesajı verdi.  

Birlik ve Kardeşliğin Merkezi Olacak

Törene katılan CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, bu topraklarda yaşayan herkes, Alevisi, Caferisi, Sünnisi hepsi kardeştir.  İbadete açacağımız bu Cami bu bölgede yaşayan her inanç kesimi için barış ve kardeşliğin merkezi olacaktır. Öncelikle buraya katkı sunan herkese teşükkürlerimi sunuyorum.

Burada üzerinde durmak istediğim bir diğer konu, biliyorsunuz yeni bir anayasa çalışması vardır. Bizim Cumhuriyet halk partisi olarak amacımız ve önceliğimiz, bu anayasa da din ve vicdan özgürlüğünü,  tüm inançların Diyanetişleri başkanlığında eşit ve adil bir şekilde temsil edilmesini sağlamaya yöneliktir. Bu bizim için yeni anayasada vazgeçilmez bir kuralımızdır.

Çünkü şu andaki Diyanet İşleri başkanlığı bildiğiniz gibi tek bir inanca hizmet etmektedir ve herkesten toplanan vergilerle diyanet sübvanse edilmektedir. Diyanet İşleri başkanlığına yaklaşık 5 milyon gibi bir bütçe ayrılmaktadır. Bir okadar da Diyanet İşleri başkanlığının bütçesi vardır bu paralar hepimizin ortak bütçesidir. Ancak tek bir inanca hizmet etmektedir. Biz bu vesileyle bu yeni anayasada bunu ortadan kaldırmanın mücadelesini vereceğiz.

 Bu konu iktidar partisi içinde bir sınav niteliği taşıyacaktır. Ben ve partim bu süreçte Diyanet İşleri başkanlığının bütün inaçlara eşit ve adil bir yapıda hizmet vermesi için çapa gestereceğiz. Bu konuda geri adım atmamız da sözkonusu değildir. Ben burada hizmet veren kardeşlerime teşekür ediyorum. Birlik ve beraberliğin merkezi olacağına yürekten inandığım bu ibadhaneyi yapanlardan ve burada yaşayan halkımızdan, bu bölgede birlik ve beraberliklerini korumalarını ve kardeşce barış ve huzur içinde yaşamalarını ve buna özen göstermelerini bekliyor ve buna inanıyorum diye konuştu.

Tekirdağ Müftüsü: Ehli Beyti sevmeyen Müslüman değildir

Törende konuşan Tekirdağ İl Müftüsü Mahmut Gürlen, Şii ile Sünni arasındaki farkın, Sünniliğin kendi içindeki farklar kadar olduğunu, bu farkların ayrım noktası olamayacağını söyledi. Gürlen: "Anadoluyu cennet vatan yapan Ehlibeyt Ruhu'dur, bunda kimsenin şüphesi yok. İmam Zeynel Abidin'in nuruyla önce Türkistan diyarları aydınlanmış, sanki İlahi Nur huzmesi gibi Ehlibeyt nuru Anadolu'nun yaylalarına, ovalarına daha askerler kılıçlarla girmeden önce gönüllerle girmiştir. Bu vatan böylece sadece toprak değil, cennet vatan haline gelmiştir. Dağın tepesindeki köyümüz, okur yazar bilmeyenler bile evlatlarına Kan Kalesi'ni okuturlar, Hayber'in Fethi'ni okuturlar, Hz. Hüseyin ve Kerbela'yı anlatırlar ve hüngür hüngür ağlarlar, zaten Ehlibeyt'i sevmeyen kafirdir, Ehlibeyt'i sevmeyen bir adam din sınırının dışına çıkmıştır." dedi.

Kurdela kesiminin ardından Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, İmam Hüseyin (as)'in hareminden getirilen bayrağı hediye etti.

Çorlu Belediye Başkanı: İyiki varsınız

Çorlu Belediye başkanı Ünal Baysan ise törende yaptığı konuşmada:  Türkiyenin 81 ilinden kopup gelen ve Çorlu’ya yerleşen bu kadar çeşitlilik içinde birbirine sevgiyle bakan, belkide başka bir ilçemiz yoktur.  O bakımdan ben sizinle ne kadar gurur duysam azdır. Bizim iki sloganımız var birincisi burası Çorlu burası bizim evimiz, ikincisi de adımız Çorlu soyadımız Türkiye. Burası Türkiye’dir.  

 Üç yıl öncesinde seçimlere sayılı günler kala buraya davet ettiler. O zaman buralar çamurdan zor yürüdüğümüz bir yerdi. Burada bir evin alt katında sizlerle bir araya geldim. Ben o zamanda hiçbir kaygı taşımadan, oy kaykısı taşımadan, onlara destek verdim. Bir inanç uğruna, bir amaç uğruna buraya hizmet vermek durumdaydım. Herkesin düşüncesi farklı olabilir, inancı farklı olabilir ama herkes inancını özgürce yaşamalıdır. Vergisini veriyorsa vatandaşlık görevini yapıyorsa özgürce yaşamalıdır.  Alınteriyle yapılan yardımlarla bu gün bu caminin açılışını yapmak üzere buradayız Bu güzel ibadethanenin yapımına destek veren herkese teşekür ediyorum. İyiki sizler varsınız. Hepinizden Allah razı olsun. Buranın, güzel duyguların, güzel duaların, güzel ufukların açılacağı bir merkez olacağına inanıyor bu duygu ve düşüncelerle hepinize sevgi ve saygılar sunuyorum.

Baysan bir talep üzerine, bu camiye yakın bir cadedeye İmam Hüseyin isminin verilmesi konusunu da araştıracağını bundan mutluluk duyacağını söyleyerek konuşmasını bitirdi.   

Özgündüz burası Kufelilerin değil, Hüseynilerin mabedi olacaktır

Törende konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz:  Bu güne kadar Otuz yılı aşkın bir zamandır zahmet çekilmiştir ve bu bir asrın üçte biridir. Buradaki hemşerilerimizde gayret ve himmetle, inaçlarını, kültürlerini yaşatmak, o inançla yaşayıp o inaçla rablerine kavuşmak arzusunu taşıdıklarını görüyorsunuz.

Şükür bu gün kendilerine ait,  Allah ve Peygamber sevgilisi bu dine ençok sermaye koyan ve en büyük bedeli ödeyen şehitlerin şahı Hz. Hüseyin’in adıyla süsledikleri mabedlerini yaptılar ve İbadete açıyorlar. Allah katkıda bulanan herkesten razı olsun.  

 Peygamberimiz rüyasında görüp üzüldüğü şey neydi? Rüyasında gördüki onun döneminde onun ailesini çevresini dostalrını Caferi Tayyarını feda ederek inşa ettiği bu en mükemmel dini, o uygarlığı, o temeddünü kendisinden sonra birileri dünya ve makam itirasıyla, onun minberini işgal edecekler. Onun minberlerinde maskara maymunların dolaştığını gördü.

Peygamber bunu ümmetine bildirdi. Fakat ne yazık kimilerine para, makam, kimilerini tehditle susturdular. Ümmet susturuldu. Ne yazık ki eşref-i mahlûkatın tayin ettiği kişilerin değil, Emevilerin maskara maymunları ve yıllarca bu harekete karşı duranlar, peygambere eziyet edenler, peygamberin minberine çıktılar.

Oysa peygamberimiz eğer Emevilerin birinci sultanı olan Muaviye’yi benim bu minberinde görürseniz karnını deşin buyurmuştu. Ne yazık ki ümmet bu vasiyete uymadı. Ve buna uymak yerine paraya, çıkara hizmet edenlerin yüzünden, o gün gösterilen vefasızlık yüzünden halen dünyanın birçok yerinde peygamberin minberleri, peygamerin arzu etmediği şekilde kullanılmaktadır.

Şekur ve Ululelbab içerisinde olma gayreti gösterdik

 Kur’anın buyurduğu gibi bu ümmet içerisinde, sayıları az olsada dünyanın nimetlerini, dolarlarını, çıkarlarını, menfaatlerini elinin tersiyle itip, canı pahasına hak yolunda ısrarla dimdik duran bir gurupta vardır. Allah yeryüzündeki nimetini işte o şekur azınlığın duası bereketine, yüzüsuyu hürmetine lutfetmektedir. Biz bütün gayretimiz hep Kur’ani tabirle o azınlık şekurun içerisinde ulul elbabın içerisinde olmaya gayret gösterdik.

Bizim için öncelikler, en önemli öncelikler dinimizdir. Dinimiz bizim en önemli önceliğimizdir. Peygamberimizin hadislerine baktığınızda bunu anlarsınız, biri dinimiz, biri o dinin orjinlerini milyonlarla şehit vererek koruma gayretini gösteren mektebimiz ve mektebin önderliğidir. O mektebin oluşturduğu Kurani fıkıhtır. En önemli önceliğimiz genelde Müslümanların ve özelde bu necip milletimizin birliği ve dirliğidir. Vatanın bölünmez bütünlüğü ve devletin bekaıdır.  Hz. Ali (as)’ın buyurduğu gibi, siz devletsiz kalmamalısınız önceliğiniz adil, düzgün iyi yöneticilerle yönetilsin.

Müminlere karşı mütevazı, küffara karşı dimdik durmak

Ama devletsizliktense, avare olmaktansa, müstekbirlerin işgali altında esir yaşamaktansa yine de sizden olan kötüler de olsa kendi devletiniz olsun. Onun için en önemli önceliklerimizden biri de devletimizin bekaıdır. Arzumuz tüm Müslümünların Kur’anın buyurduğu gibi, bu dokunulmazlar konusunda dimdik durmak durumundayız.  Küffara karşı dimdik ve sert, duruşunla yıkılmaz kaleler gibi sarsılmaz durmak ve müminlere karşı mütevazı durmaktır. Ama ne yazık ki bazen çıkar, bazen bir avuç dolar uğruna, ehli kitapla, nübuvveti, islamı inkâr edenlere karşı, evrenin övüncü kâinatın Mustafa’sı, Ahmed-i Muhtara karşı cüretkâr olan küstahlara ve küstahlıklara karşı bir olmamızı peygamberimiz ve Kur’anımız bize öğütlemiştir.

Bu mektep konjoktürel değildir evrenseldir

Başladığı gündenbu güne kadar, dimdik, eğilip bükülmeden bu dediğim esaslar üzere hareket eden, bu ülkenin batısında bunun gibi onlarca mescid inşa eden bu topluluk ve bu hareketle uzlaşamayanlar onurla, izzetli duruşla doğru yolla, dürüstlükle uzlaşamıyor olması gerekir. Bizim mektebimiz konjoktürel değildir evrenseldir. Günlük oyunlar, partiler değildir. Kendi çizgisi ve sıratı müstakimi vardır. Bugün neredeyse, yarında orada olacaktır.

Birliğimiz namusumuzdur

Siz aile içinde, kabilenizde birliğinizi oluşturamazsanız, birliğinizi sağlayamazsınız. Kabilenizde birliğinizi oluştaramazsanız diğer kabilelerle birlik oluşturamazsınız. Yöresel, bölgesel birliğinizi oluşturamazsanız, ülkesel birliğinizi oluşturamazsınız. Ülke birliğiniz yoksa ümmet birliğini oluşturamazsınız. Kendi ailenizde sorun varsa, kendi ülkenizde birbirinizle sorunluysanız diğer diyarlarda birlik davası, birlik iddiası yapamazsınız.

Herkes derki bu yola onurum hariç herşeyim feda ama ben diyorum ki bu yola onurumda dahil herşeyim feda. Aile birliğine birçok olumsuzlukları küstahlıkları iki atın arpasını bölemeyen soğan yemiş ağızların kokusunuda o aile birliğinin sayesinde ona verdiğim emeğe binaen diyorum ki amman birliğimizi bozmayın. Bozulmasın ki genişlesin. Bütün ülkeye, dünyaya yayılsın. Bu birlik kendi ailenden, kendi camiandan başlayarak gitsin.

Bu hareket ülkemize ve dünyüya güzel örnekler sunmuştur

Bayramlarımızda ve yasımızda Türkiye Caferileri olarak dünyaya örnekler sunduk. Bunu başka ülkelerin gayretlerine rağmen Unesco bizim böyle bir müracaatımız olmamasına rağmen, Halkalı’da bu camianın yaptığı Aşura merasimi dünya örnek olarak gösterildi. Bu hareket dünyaya etkinlikleriyle, doğru çizgisiyle, dik duruşuyla önrek sunan bir haraket olmuştur.

Çok şükür ülkemizde de birleşme noktası oldu. Alevi canların da, Sünni kardeşlerimizin de gözü Zeynebiye’de dir ve iki tarafında sevip saydığı bir camia olmuştur.

Kavmi anlamda da Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi bu ülkede yaşayan bütün vatandaşların müsbet bakıp saygı duyduğu, beraberliğinden onur duyduğu bir toplum haline geldi.

 Her toplumda çürük cevizler olur

 Evet, her toplumda olduğu gibi, peygamber ashabı içinde de yüzde otuza ulaşan münafık zümre vardı. Ali ashabı içerisinde vardı, Hasan ashabı içerisinde vardı, Hüseyin ashabı içerisinde vardı. Biliyosunuz Kerbelaya binlerce kişiyle haraket etmişlerdi ama yetmiş iki kişiyle kaldı. Bu toplumun içerisinde de bırakın üçbeş nazar boncuğu olsun, ağaç kurdu olsun. Birkaç çürük cevizimiz olsun. Olabilir sorun değil. Biz kâle almayız. 

 Bu topluluğa yakışan çürüksüz  dimdik duruş birlikte oluştur. Diğer kardeşleriylede elele birinci derecede ülkesini, ikinci derecede tarihten gelen misyonuyla, tarihteki misyonu gereği islam dünyasını birlik içerisinde küffara karşı dimdik ayakta tutmak olmalı. Çürük ceviz olmak bir fazilet değildir. Yalan dolanla milletin içine fitne fesat sokmak doğru bir davranış değildir.

Gerekirse çürük cevizimizi atarız

Medine’de yalan haberleriyle milleti demoralize etmek isteyenlere karşı yüce Allah “Resulüm onlara de ki sizi Medine’den çıkarırız.”  Biz de gerekir çürük cevizimizi atarız.

Herkes aklını başına toplasın Türkiye biliyor, dünya biliyor bu ülkede âli Muhammed’in ve bu Hüseynin bayrağını bu omuzlarda dikeldiğini. Yarasa güneşi görmüyorsa, güneşten hoşlanmıyorsa ben ne edeyim.

Bu ülkede velayet-i fakihin dersini veren, yaşayan ve yaşatan bir camiaya velayeti vakih dersi vermeye kalkışmak, hiçkimsenin haddi değildir. Bu toplum, bu camia canını, evladını bu uğurda koyarak top yekün hapislere girdi, 12 Eylülün, 28 Şubatın sillesini yeddi ama yine de Ya Hüseyin sedasını bütün dünyada duyulacak kadar haykırdı.

Sizler safları kandırabilirsiniz ama bu camiayı kandıramıyacaksınız.

Allah’ın kulluğundan çıkıp, dolara kulluk edenlerde ar damarı kalmaz ki!

Buranın temeli atılırken demiştim. Burası Kufelilerin yeri değildir, Hüseynilerin yeridir ve öyle de kalacaktır diye konuştu.

Kurdela kesiminin ardından Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Kerbela’dan İmam Hüseyin (as)'in hareminden getirilen “Ya Hüseyin” yazılı bayrağı dernek yönetimine hediye etti.Tören bağışların toplanmasıyla sona erdi.

http://caferider.com.tr/imam-huseyin-as-camii-ibadete-acildi_h7650.html