09-03-2020 tarihinde eklendi
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?


Fiziksel bir saldırıyı kastetmiyoruz. Saldırı “itibar” saldırısıdır.

Türkiye Caferileri Lideri olarak tanınan Sayın Selahattin Özgündüz, geçmişte de gündem olduğu zamanlarda saldırıya uğramıştır. Ancak son zamanlarda yapılan saldırıların dozu ve boyutu artmıştır. Bu saldırılar itibar suikastlarıdır.

Kimler neden saldırıyor?

Bu sorunun cevabından önce kısa bir hatırlatma yaparak hafızalarımızı tazeleyelim;

Graham Fuller (CIA’nın eski Ortadoğu Masası Şefi, 1990 )
“Türkiye geçmişte Ortadoğu İçin bir modeldi, bugün de olmaya devam ediyor, hele demokrasi ile İslâmı bir arada yaşatabilecek bir formül bulunursa İran ve Arap dünyasına büyük bir öncülük yapmış olacaktır.”

“Atatürk'ün düşünceleri çağı için son derece güçlü düşüncelerdi. Ama Türkiye artık ulusal kimliğini, yörüngesini, dünyadaki rolünü, hatta İslam'ın günlük yaşamdaki yerini yeniden düşünmelidir. Türkiye, demokrasi ile İslam'ın bir arada yaşatılabileceği modern bir formül bulsa, İran ve Arap dünyasına olağanüstü büyük bir entelektüel öncülük yapmış olur. İslam dünyası için geleceğin modeli olur bu”.

1998 yılında ise Graham Fuller ise şöyle demişti: “Kemalizm’in sonuna gelindi! Bu iyi oldu! Dünyadaki tüm büyük liderler gibi Atatürk’ün fikirleri de ölecektir…”

Paul Henze (CIA Ankara Bürosu Şefi "bizim çocuklar başardı" sözünün sahibi)
"Yeni dünya düzeni ile birlikte Atatürkçülük ölmüştür. Ulus devletler dönemi bitmiştir. Türkiye, Osmanlı gibi çok kültürlü, çok dinli ve çok ırklı bir yapıyı benimsemelidir"

Samuel P. Huntington (CIA görevlisi, CFR üyesi)
“Türkiye Atatürk’ün mirasını bilinçli bir şekilde reddedip kendisini İslam’ın bir lideri olarak yeniden tanımlamadığı sürece” sorunlarını çözemeyecek. (1996 Samuel P. Huntington, Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması, s.237)

Bill Clinton (ABD Başkanı, 1994)
"Batı Dünyası ile İslâm arasnda bir barış ve diyaloğun kurulmasına engel olan şey, bir kanal eksikliğidir. Islâm Dünyası’nın bir “başı” yok. Hristiyanların Papalık gibi bir kuruluşu var. Islâm Dünyası'nın bu eksikliği, aklına esen teşkilatın kendisini İslam Dini’nin temsilcisi olarak ortaya atmasına yol açıyor. İslam Dini’nin gerçek lideri olsa onu Beyaz Saray’a çağırır diyalog başlatırdık.”

James Woolsey (CIA'nın eski direktörü)
“Bu, teröre karşı bir savaş olmanın ötesinde, bizim 20. yüzyıl boyunca inşa edip savunduğumuz liberal uygarlığı tehdit eden Arap ve Müslüman dünyasına demokrasi götürme savaşıdır. Bu savaş, tarihsel nedenlerle demokrasiye geçemeyen Ortadoğu'nun çehresi tamamen değişinceye dek sürecektir” (Özmumcu, 12 Kasım 2007)

Eisenhower (ABD Başkanı) –Mac Millan (İngiltere Başbakanı)
“Suriye’nin işgal edilmesi lazım. Bir an önce bunu yapalım. Arakasından İran gelir. Bu bir CIA MI6 operasyonu olacak.” 1957

Hilary Clinton (ABD Dışişleri Bakanı )
“Suriye’deki iç savaşın olumlu bir yönü var. Esad devrilirse, İran Ortadoğu’daki müttefikini kaybedecek, tecrit olacak. Esad’ın düşüşü bölgede İran’ı da kapsayacak şekilde Şiilerle Sünniler arasında mezhep savaşını körükleyecek.” 2012

Tarihe tanıklık ediyor, emperyalizmin dile getirdiği hedeflerini adım adım uygulamaya koyduğunu görüyoruz. Coğrafyamız ateşten günler yaşamaktadır. Küçük bir kıvılcımın milli birlik ve beraberliği yok edecek, mezhep savaşlarını başlatacak büyük bir yangına dönüşmesi ihtimal dışı değildir.

Basiretli kişiler, önderler, liderler böyle zamanlar için vardır.

İslam dünyası, bölgemiz ve özelde ülkemiz için tehlikeyi her kesten önce gören Sayın Selahattin Özgündüz, emperyalizmin aradığı fırsatı vermemiştir;

“Suriye’yi bölüp, Türkiye’yi bölüp İsrail hilali oluşturmak istiyorlar. Buna inanmayanların BOP haritalarına baksınlar. Türkiye’nin İslam dünyasıyla Karadeniz’in ve Akdeniz’in doğusuna kadar bölerek bağını kesmek istiyorlar. Bu İsrail hilalinin oluşmaması için hayır diyen tek bir Arap devlet başkanı ayakta kalmıştır. Asıl hedefte Türkiye var! (25 Şubat 2012 Cuma hutbesi)

Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesine, kurucularına bağlılık gösteren Özgündüz, ırkçı olmadığını, Türk Milletinin bir ferdi olmaktan memnuniyet duyduğunu açıkça ifade etmiştir.

“Irkçı değiliz ama hem Türk devleti olacaksın, hem de Türk yurtlarının birer ikişer Türklerin ellerinden alınmasına, Kerkük’ün, Tuzhurmatu’nun, Karabağ’ın, Laçın’ın, Tellafer’in- Türk yurdu olmaktan çıkarılmasına seyirci kalacaksın! O zaman millet senin kanını sorgular. Önce sen 200 milyonluk Türk dünyasına sahip çıkacaksın.” (5 Temmuz 2013 Cuma hutbesi)

“Milli birliğimiz oldukça düşmanın oyunlarını bozma gücüne sahibiz. Biz bir oldukça hiçbir düşmanın gücü bize yetmez. (21 Mart 2019 Halkalı Nevruz Programı)

"Biz genel anlamda Atatürk'ün tarif ettiği gibi Türk milleti, olarak burada varız. Arabı, Türkü, Kürdü bu geminin yolcuları olarak, bu gemiyi batırmamalıyız. Bu gemiyi deldirmemeliyiz. Biz milletçe biriz. Türkiye'de yaşayan diğer inançlara ne kadar saygı gösteriliyorsa, Alevilere de o saygı gösterilmelidir. Bütün insanlar sözde ve özde eşittir.” (Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şubesi Konferansı 23.02.2013)

“Eğer dış tehdit varsa biz içerideki ne kadar nahoş olsa da bütün ihtilafları bir kenara koyarız, on iki imamız bize hayatları boyunca, hayatlarıyla bu dersi vermiştir… ümmet yanılarak ya da isabetli karar vererek birini seçmişse ona karşı fitne çıkarmayız. Savaş açmayız, kılıç kuşanmayız, silahlı mücadele vermeyiz. Yanlışı varsa onu söyleriz, bu da bizim vazifemizdir. Bunu yapmazsak enbiyanın lanetine uğrarız, Kuran böyle söylüyor. (20 Eylül 2018 Halkalı- Evrensel Aşura Matem Merasimleri)

"Türkiye ve İran birleşmeden İslam Ümmeti birleşemez. Emperyalizmin aramıza nifak soktuğunu söylüyoruz ama aramıza nifak sokulmaması için hiçbir çaba göstermiyoruz." (14 Eylül 2019 İstanbul, İSBAM İslam Birliği Kongresi)

“Şia'da Sünni'de öldürüldüğünde aynı şekilde üzülüyoruz. (24 Mart 2015 Cuma Hutbesi)

“Mezhep savaşı çıkarmak isteyenlerin Amerikan düşmanlığı sahtedir" (3 Ağustos 2014 Cuma Hutbesi)

“Bu millet bütün ibadethanelerini Muhammed, Ali, Hasan ve Hüseyin isimleriyle süslemiş ve en çok kullandığı isim Ehl-i Beyt'in isim ve lakapları olmuştur. Bu isimler ve bu sevgi bu milletin ve bu ülkenin bereketi, birlik ve beraberliğinin de sigortası olmuştur.”

“Bize kırk yıl hain dediler, öteki dediler, ama bizi ötekileştiremediler, biz buranın asli unsuruyuz, yabancılık hisseden istediği yere gidebilir. Biz muhacir ve misafir gelmedik, toprağımızla birlikte iltihak ettik, iyi ki öyle ettik. Yüz yıldır biz bu vatana canımızı siper etmekten başka bir şey göstermedik, hıyanet ve ihanet göstermedik, biz öteki değiliz, biz biziz.” (21 Mart 2019 Nevruz Programı)

“Bizim müçtehitlerimiz Sünni’nin de malı, canı, ırzı en az Şia kadar muhteremdir, hürmetlidir diyor. İftihar ederek diyorum ki Şia müçtehitleri bu güne kadar mezhep bağnazlığı yapıp kardeş katline ferman vermemiştir. Şia fıkhına kardeş kanı bulaşmamıştır. Kardeşin namusuna fetva veren yobazlıkta olmamıştır. (23.Ocak 2019 Kanal D Tv.)

Bu düşünce, duruş, eylem küresel işgalcilerin düşünce ve planlarıyla örtüşmediği için olsa gerek, dışarıdan empeyalist güçler, içeriden işbirlikçileri engel görünen Özgündüz’e “itibar” suikastı yapmaktadırlar.

Saldırılar, mezhebi kaygıları öne sürerek vahdetten yana gönülsüz olanlar, genetik kodlarının doğal sonucu olarak hasım olanlar, güç odaklarının emrinde görev icra edenler, dünyevi menfaalerini sağlamlaştırmak, arttırmak isteyenler, kişisel haset ve kıskançlık taşıyanlar, en masum haliyle de kendisini daha kâmil gören muhterisler gibi birçok cepheden gelmektedir.

Sayın Selahattin Özgündüz hatasız, kabahatsiz, kusursuz, ‘masum’ bir kişi midir? İnsan olması hasebiyle cevap elbette hayırdır. Ancak kişilerin ‘şahsi’ hesabı, özel yaşamları kendilerine aittir. ‘Kişisel’liğin ve ‘özel’liğin tartışılması başkaları için bir hak değildir. Toplumu ilgilendiren, bir din âlimi, bir kanaat önderi, bir rehber, bir lider olarak toplumla, kamuyla olan ilişkisidir. Liderlik ettiği camiaya gösterdiği hedeftir. Bu hedefin sağlık ve selametidir.

Dün olduğu gibi bugün de fitne zamanlarında Alevi/Caferiler sokaklara dökülmemiş ise, mezhebi, siyasi, politik saiklerle kardeş kavgaları yaşanmamış ise lider Sayın Selahattin Özgündüz’ün hakkını teslim etmek gerekir.

Söylenecek çok söze rağmen sözü, Caferider’i Cumhurbaşkanlığı makamına davet ederek teşekkür eden eski Cumhurbaşkanı Gül’ün sözleriyle noktalayalım;

“Sizin çalışmalarınız sayesinde bu ülkede Ehlibeyt daha iyi tanınmış ve Ehlibeyt sevgisi çoğalmıştır. (13 Kasım 2012 Çankaya-Cumhurbaşkanlığı Köşkü)

http://caferider.com.tr/selahattin-ozgunduze-neden-saldiriyorlar-_m3449.html