Rahmet kapılarının bir ay boyunca açık olduğu bir Ramazan ayını daha geride bıraktık. Dünyada  1.5 milyar Müslüman  Allah rızası için oruç tutu, ibadet etti,  barış ve esenlik için Allah’a dua etti.  Şimdi Müslümanlar bayram edecekler.  Biri birlerini ziyaret edecek, ikramlarda bulunacaklar.

Anca hiç düşündünüz mü, 1,5 milyar Müslüman bu bayramı aynı şekilde mi geçirecek?

Emperyalist Batı’nın işgal edip parçalamak istediği Suriye’de, şu ana kadar 300 bin kişi öldürüldü, 7.5 milyon insan mülteci durumunda. Neredeyse bütün şehirlerde, dünyanın 80 ülkesinden gelen teröristler vahşet sergiliyor. Kentler yıkılmış ve harap. Gıda, su gibi temel ihtiyaçlara ulaşmak mümkün değil.

Yemen’de, başını Suud  Krallığının çektiği on Müslüman ülkenin desteği ile  sürdürülen bombalama devam ediyor. Binlerce Yemen’li öldü, binlercesi yaralı. Ölenlerin çoğu masum çocuk ve kadınlar.

Irak’da uluslararası terör guruplarının vahşeti uzun yıllardır aralıksız sürüyor. Pazar yerlerine konan bombalar her gün onlarca masum sivilin ölmesine yol açıyor. Camiler bile bu vahşetten muaf değil, kendini patlatan canlı bombacılarla patlatılıyor. Namaz kılan, ibadet eden Müslümanlar hunharca katlediliyor.

Siyonist emellerini  hayat geçirmek için bölgenin kanını vampir gibi emen İsrail, yarım asırdır mazlum Filistin halkını katletmekte, Müslümanların kutsal mekanı Kudüs’ün işgalini tahkim ederek sürdürmektedir.

Bahreyn, Somali, Katar, Myanmar, Doğu Türkistan’da manzara  hiç farklı değil. Afganistan, Pakistan ölümün mola vermediği bir coğrafya. Mısır, Libya hatta neredeyse Afrika’nın Müslüman olan bütün bölgeleri  sömürü, işgal, savaş ve vahşet arenası olmuş durumda. Bütün Müslüman ülkelerin yer üstü ve yer altı kaynakları emperyalizme peşkeş çekiliyor, sömürülüyor. Tarihi, kültürü, kültür varlıkları tahrip ediyor. En acısı da, bir çok Müslüman ülkesi bu vahşet tablosunun ortaya çıkışında yardımcı ve destekçi konumunda bulunuyor.

Ve 1.5 milyar nüfuslu Müslüman dünyası bayram yapıyor, Alla’a verdiği nimetler için, sağlık ve afiyet için, huzur ve refahı için şükrediyor!

Sizce bu işte bir gariplik yok mu? Bu tabloda bir yanlışlık yok mu?

“Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir” diyen bir dinin mensupları, satılmışlık, tekfircilik, ötekileştirme, sömürü,  kan içicilik,  yok edicilik bataklığına saplanmışsa; Müslümanların bir sorunu  var demektir!

Bu bayramın, Müslümanların kendini esaslı bir şekilde sorguladığı ve Müslüman coğrafyaya tasallut etmiş zulmü sona erdirmek için uyanışa sebep olmasını, farklılıkları zenginlik kabul ederek birlik ve beraberliğe, dinde ve yaratılışta kardeşliğe vesile olmasını diliyoruz.