05-11-2022 tarihinde eklendi
Özgündüz: “Rehber Adına Saldıranlar Münafıktır”
4 Kasım Cuma günü Zeynebiye Camii ve Kültür Merkezinde binlerce kişiye seslenen Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, gündeme ilişkin konulara değindi.

Özgündüz Cuma Hutbesi’nde; “İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu, İBB’nin bütçesinden külliyemize destek olmak için epey bir gayret sarf etmektedir. Kendisi bütçe talebiyle belediye meclisinden destek istemiştir. İnşallah en kısa zamanda meclisten de geçer. Ak Partili kardeşlerimize de bu konuda ricamızı bildirdik. Onlar da engel olmayacak inşallah. Biran önce hayırlı haber çıkar ve en kısa zamanda külliyemizi bitiririz. Bu konuda ayrıca İstanbul Valimiz Sayın Ali Yerlikaya’da inanın ki, bizim kadar himmet gösteriyor. Bunun için de Sevgili Kaymakamımız Turan Bedirhanoğlu’nu da bizatihi görevlendirmiş, buradaki prosedürleri bir an önce bitirmelerini istemiştir. Kaymakamımız da o işleri en kısa zamanda bitireceğini tarafımıza bildirmiştir. Üçüne de sıhhat, afiyet ve başarılar diliyorum. 
 
Geçen hafta Cuma günü camiamızı hoşnut eden bir gelişme gerçekleşmişti. Aramızdaki cahillerin ve münafıkların oluşturduğu gerginliği gidermek için Hüccetül İslam Vel Müslimin Dr. Ekber Fellahnejad aramızdaydı. Kendisi İran İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei'nin Ofis Müdürü Ayetullah Muhsin Kummi’nin özel selamını sizlere getirmişti. Geçen hafta bunu sizlere söylemeyi unutmuştum, o yüzden de sizlere şimdi iletiyorum. Allah O’na da sıhhat ve afiyet versin. Ben de sizlerin adına ve kendi adıma selamlarımızı gönderdim. 
 
Biz İran düşmanı değiliz. Bunu konuşmak bile çok ayıptır. Bu ülkede ihtilal korkusundan kimse adım atmazken inkılabı ve mektebi anlayışı bu ülkeye kim anlatıp ve tanıttı? Türkiye’de inkılapçı olarak geçinen böyle namertler olunca bunların hepsi unutuluyor tabi. Ama hiçbir şekilde muvaffak olamıyorlar. Gerçekten emeğe ve hizmete yazıktır. Orada ve burada da inkılabı yıkmak isteyenler var ve olmaya da devam edecekler.
 
Bana ve benim üzerimden milli değerlerime sövülürse ben de susmam. Fakat durup dururken de kimseye çatmam. Benim üzerimden milli değerlerime sövmeyeceksiniz. Bizler böyle bir hakkı kimseye vermeyiz. Onlar da izin ver de sövelim, sen de ses çıkarma demiyorlar. Onlar da aynı görüşteler. Türkiye Şia’sı da her namuslu vatandaş gibi vatanına, devletine ve milletine sahip çıkma durumundadır. Bizden yana da aramızdan kendi beyanlarına göre mutlu, huzurlu ve istedikleri sonuçla döndüler. Bize mantıkla ve ölçüyle gelen herkesle mutabık ve muvaffak oluruz. Bizim bütün davamız Kuran ve Ehl-i Beyt’in gösterdiği yoldan gitmeye çalışmaktır. Bizler bütün ömrümüzü ve derdimizi buna vakfetmişiz. Biz de kendisinden mantıklı ve ölçülü tavrından dolayı razıyız. O’nu gönderen Rehberiyet’e bağlı kurumlara da teşekkür diyorum. Doğru kişiyi seçtiler. Bundan sonra da Rehber’i bahane ederek buraya muhalefet edenler kendi münafıklıklarını tescillemiş olurlar.
 
Bugün Amerika’nın finanse ettiği bir televizyon kanalında bir şeye rastladım. Bu kanal İran’da yaşanan son hadiselerle ilgili çok çaba sarf etmektedir. Kanal İran halkına müjdeler veriyor, müjdesi de ABD Başkanı Biden’ın İran’ı özgürleştireceği haberiydi. Bunak Biden’ın haberini müjde olarak veriyorlar… Peki, nasıl azat edeceksiniz İran’ı? Somali’yi, Afganistan’ı ve Irak’ı azat ettiğiniz gibi mi? Kimse de bunu çıkıp sormuyor? Irak’ı baştan sona yıkıp harabeye çevirdi. Somali hala iç savaşla uğraşıyor. Amerika’nın azatlık anlayışı bu. O özgürlük kendi başlarına olsun. Ama İran halkının gençlerinin bir kısmı demek ki inanıyorlar bu sözlere. Bizler Türk milletinin vatandaşı olarak İran’ın bu şekilde yıkılmasını istemeyiz. Başındaki kim olursa olsun. İnanın ki gençlerin çoğu ne yaptığını bilmiyor. İran’daki devlet boşluğu Irak ve Suriye’den çok kötü sonuçlara götürür ve bunun bize çok zararı olur. Lideri, hükümeti ve alternatifi olmayan, sadece derdi yıkmak olan bir düşünce bizim hayrımıza ve lehimize değildir. Bir otorite boşluğu olursa, bizim sınırlarımızda başımız çok ağrır. Hiç planımızda olmayan bir savaşın içerisinde oluruz. Türkiye devleti ve milleti de bunu istemiyor. 
 
Azerbaycan ve İran’ı birbirine düşürmek için de çok şeytanca oyunlar oynanıyor. Ne yazık ki, oradaki bazı kurumlar da bu oyunlara geliyor. Bu ülkelerin dostluktan başka çaresi yok. Bu ülkelerin kaderi dost olmaktır. Çünkü kardeştirler, kardeşlerin düşmanlığı da acı olur. Allah göstermesin. Azerbaycan’ın, Türkiye’nin, İran’ın ve diğer İslam ülkelerinin birbiriyle dost olma zorunluluğu var. Aralarında ki sorunları giderip, güvenlerini birbirine tazelemelidirler. 
 
Allah bu ülkeler ve diğer İslam ülkelerini âbâd etsin, düşmanların entrikalarından muhafaza buyursun.” dedi.
http://caferider.com.tr/ozgunduz--rehber-adina-saldiranlar-munafiktir_h24972.html