11-06-2019 tarihinde eklendi
Trump'ın Kudüs ve Golan'ın Ardından Batı Şeria Girişimi
Amerika'nın işgal topraklardaki büyükelçisi David Friedman Siyonist İsrail'in Batı Yaka'nın en azından bazı kısımlarını işgal altındaki topraklara katabileceği hakkına sahip olduğunu iddia etti.

Aralık 2017'den beri Trump hükümeti Siyonist İsrail ve Filistin sorunu hakkındaki görüşü özellikle de coğrafi anlamdaki yaklaşımı alenileşmiştir. Amerika Başkanı Donald Trump 6 Aralık 2017'de yasa dışı  bir karar alarak Kudüs'ü Korsan İsrail'in yeni başkenti olarak tanıdığını ve Amerika büyükelçiliğinin Tel Aviv'den Kudüs'e taşınmasını istedi. Böylece bu karar Mayıs 2018'de hayata geçirildi.
 
Trump bir sonraki adımında Suriye'ye ait ancak Siyonist İsrail işgalinde bulunan Golan tepeliklerini Siyonist İsrail'e ait olarak hakimiyetini de tanımış oldu. Suriye ise Trump'ın bu girişimine tepki olarak bu kararı Golan bölgesine olan egemenlik hakkına açık bir saldırı olarak değerlendirdi.
 
Donald Trump hükümeti şimdi de başka ülkelerin topraklarının Siyonistlere hibe edilmesi çerçevesindeki üçüncü adımında Filistin'in Batı Şeria bölgesini hedef almıştır.
Lübnan Hizbullah Hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah ise daha önce Trump'ın İsrail rejiminin Golan tepelerine olan hakimiyetini tanımasının konusunda yaptığı açıklamada, " Arap dünyası ve İslam aleminin suskunluğu ile gelecekte Trump'ın gelip de Batı Şeria'yı da İsrail'e katmasını beklemek doğaldır. Bu da Yüzyılın Anlaşmasının bir parçasıdır." demişti.
Lübnan Hizbullah genel sekreterinin bu tahmininden yaklaşık iki ay sonra, şimdi de Amerika'nın işgal altında olan topraklardaki büyükelçisinin, İsrail'in Batı Şeria'nın bazı kısımlarına hâkimiyet hakkına sahip olduğu açıklamalarına tanıklık ediyoruz.
 
Siyonist İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu iki ay önce yandaşlarına ve destekçilerine Batı Şeria'daki Yahudi Yerleşim Yerlerini de işgal altındaki topraklara katacağı sözünü vermişti.
 
Netanyahu geçen hafta 6 Günlük Savaş'ın 52'inci yıldönümünde " İsrail'in kurtarılan toprakları daimi olarak koruyacağını" söyleyerek, özellikle Batı Şeria'dan da söz etti.
Böylece, resmi bir Amerikan makamı, ilk kez korsan rejim İsrail'in Batı Şeria'daki Yahudi Yerleşim yerlerine olan hakimiyeti ile konuştu. Amerika'nın bu girişimi ve Netanyahu'nun açıklamaları,  Amerika'nın içinden, İsrail grupları arasında ve Filistinli gruplarından tepkilerin gelmesine yol açmıştır.
 
Kimi Amerikan senatörleri, geçen hafta Amerikan hükümetinin Batı Şeria'daki bazı bölgeleri korsan rejim İsrail'e devretmesine karşı çıkan bir kararın ön taslağını sundular. 
Bu arada İsrail'in Solcu hareketlerinden "Şimdi Barış" hareketi de Donald Trump'tan Amerika Büyükelçisi David Friedman'ın açıklamalarından dolayı azledilmesini istedi. Bu siyasi hareket şöyle bir bilgilendirmede bulundu:" Her akıllı insan Batı Şeria'nın İsrail kontrolü altındaki topraklara katılmasının tüm bölgeyi felakete doğru sürükleyeceğini, Amerika'nın da bunun bedelini ödeyeceğini biliyor."
Filistinli gruplar ise Friedman'ın açıklamalarına karşı çıkarak bu girişimi yayılmacılık ve sömürgeciliğin açık örnekleri olarak niteledi.
 
İslam Cihat Hareketi Sözcüsü Davud Şehabi bu hususta şöyle bir açıklamada bulundu:" Sömürgecilik ve yayılmacılık devri kapanmıştır. Filistin milleti artık hiçbir zaman teslim olmayacaktır."
Uluslararası kararlara göre 1967 yılında işgal altındaki bölgeler sayılan Batı Şeria ve Kudüs'te Siyonist İsraillilerin yerleşim yeri inşa etmemesi ve hiçbir şekilde değişiklik yapmaması gerekir. Buna rağmen Friedman'ın Batı Şeria ile ilgili açıklamaları düşündürücüdür.
http://caferider.com.tr/trump-in-kudus-ve-golan-in-ardindan-bati-seria-girisimi_h23323.html