28-12-2018 tarihinde eklendi
Özgündüz: “Irak ve Suriye’de Şii-Sünni savaşı yok, Emperyalizmin ve maşalarının savaşı vardır”
Halkalı Zeynebiye Camii'nde 28 Aralık 2018 Cuma hutbesinde binlerce kişiye seslenen Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz güncel konulara değindi.

Halkalı Zeynebiye Camii’ndeki cuma hutbesinde gündemdeki meseleleri değerlendirdi. Özgündüz şunları söyledi: “Cumanız mübarek ve geleceğimiz aydınlık olsun, Allah birliğimizi, dirliğimizi bozmasın. Bozmak isteyenlere fırsat vermesin. Devletimizi, milletimizi, ordularımızı emperyalistlere, Siyonistlere ve maşalarına karşı muzaffer etsin. Şehitlerimizin ruhu şad olsun.
 
 Aziz müminler, bugün Emirül Mümin-in Ali (a.s) Nehcül Belaga’dan 176. Hutbesinden birkaç paragraf sizinle paylaşacağım. Bu bir kasımıdır. Tabi ki diyelim ki Hepsi üç sayfadır; bu tabi konuşma metnidir. Eğer bir sayfası 3-4 dakikadan olsa eder 12 dakika. Tabiri caizse ki caiz değil bu tabir- adeta sihirli kelimeleri seçmiştir. Cümleleri çok güzel yerleştirmiştir. Allah’tan isterim ki size benden daha fazla tesir etsin. Bana müthiş derecede tesir etti. Ama hiçbir tercüme orijinalinin aynısı olamaz. Sözü söyleyen Hz. Ali (a.s), tercüme eden de ben olsam yerden göğe kadar fark olacak. Yani Allah mümkün derecede tercümeyi doğru aktarmaya muvaffak etsin. 
 
 Hz. Ali’nin bu hutbesinde insan okudukça hakikaten dertleniyor. Öyle bir İma ı, öyle bir hücceti neden mazlum ettiler, neden yalnız koydular, neden sözünü dinlemediler? Belki hayatta olsalar bize biz bakmadık siz Hz. Ali’nin sözlerine bakın. Biz bakmadık cezasını çekiyoruz. diyecekler.
 
 Evet… Dördüncü paragraf sizinle paylaşmak istediğim bölümüdür ama önceki kısımları da kıyamadım, onları de tercüme etmeden geçemeyeceğim. İyi dinleyin: -Allah’ın beyanından faydalanın, Allah’ın nasihatini kabul edin. Allah’ı Teâla her şeyi açık seçik beyan ederek özür kapısını kapatmıştır size. Mazeretleriniz olmayacak Mahşer gününde. Allah, hangi amelden hoşlandığını, hangisinden hoşlanmadığını size açıklamış, açıkça beyan etmiştir. Bu yüzden mazeretleriniz olmayacak Mahşer gününde. Peygamber (s.a.v) buyururdu ki: Cennet, hoşlanmadığınız şeylerle kaplanmıştır, cehennem canınızın isteyeceği şeylerle. Diğer bir deyişle cennet kötü paketlenmiştir yani sunumu kötüdür. Hoşuna gitmeyen şeyleri yaptığınızda cennete gideceksiniz. Nefsinizi yonttuğunuzda. Cehennem ise tam tersine canınızın istediği, nefsinizin istediği paketin içindedir. Nefsi duyguları susturabilmek, yontabilmek en zor şeydir. Mümin nasıl olur? Gecesi ile gündüzü nefsiyle mücadele ile geçer müminin.
 
 Bir defa kul-ilah ilişkisi içindesin. Amellerin senin gözünde ne kadar küçükse aslında o kadar büyüktür. Yani günahı küçümsemenin kendisi büyük suçtur. Rabbinin yasağını çiğnemiş, sözünü yere atmışsın, ayetini çiğnemişsin ve bir de onu küçümsemişsin. Müminsen devamlı nefsin ile mücadele edeceksin, onu susturacaksın, onunla kavga edeceksin. Allah bizi ıslah etsin.
 Mümin devamlı iyi şeyler yapıp ve iyiliği ilerletmek, nefsini kemale doğru götürmek derdindedir. Neden kötülük yapsın ki, neden haram işlesin ki, Allah’ın yasakladığı şeyi neden çiğnesin ki? Sizden öncekilere bir bakın sanki bu İslam’ı size getiren; dinini, tanrısını, kültürünü, örfünü ve âdetini atıp aziz İslam’ı yaşatmak üzere Peygamber’in (s.a.v) etrafında toplanıp canından çok onu korumuş olan insanlara bir bakın. Onlar devamlı göçe hazırlanan biri gibi yaşadılar ama sen sanki buradan hiç ayrılmayacakmış gibi yaşamaktasın. Kalacağın asıl yurt seni bekliyor. Orası için ne yaptın ne ettin? Bunlar hiç umurunda değil gibi. Gördüklerinden ibret almamışsın. Dün Resul’ü Ekrem uğruna canını verenler ve Resulüllah’a karşı duranlar, dünya hayatı uğruna ahireti satanlar, neredeler? Hepsi gitti, şimdi ebedi yurtta kim nerededir?
 Dünyevi hesaplar davadan saptırıyor, yapman gereken şeyleri yapmıyorsun, durman gereken yerde durmuyorsun. Sevapla günahı denkleştirecek olsanız onlar imparatorluklara karşı dinlerini savunan insanlardır. Peki, aradan 1400 sene geçmiş sen bu din için ne yaptın, yarın teraziye neyini koyacaksın bunca günahla baş etmek için. 
 
 Bir teknoloji ürünü piyasaya sürüldüğünde onu üreten kişiden daha iyi kim bilebilir ki. Bu bedeni, ruhu yaratan seni yaratandan daha iyi kim kılavuz olacak. Kullanma kılavuzun Allah’ın sana gönderdiği mektuplardır. Bunu bulmuşsan daha sen neyi kaybetmişsin ki? Kur’an-ı kaybetmişsen senden dertlisi kimdir ki, senden fakiri kimdir ki, senden zavallısı kimdir ki? Kuran’a sahip olan zavallı değil ki, dertlerinizin dermanını, şifasını bu Kur’an’da bulacaksınız. Problemlerinizi çözmekte de Kur’an’dan yardım alın. Diş ağrısına muska yazdırmayın. Çocuğunuz olmuyorsa muska yazdırmayın. Eşini kaybediyor muskaya gidiyor. Sömürülmeye hazır bir insan topluluğu. En büyük dertten en küçüğüne hepsinin çözümü Kur’an’dadır. Kuran’ın üstünde söz yoktur. Ne isteyecekseniz Kur’an ile isteyin. Kur’an aşkı ile Allah’a yönelin. Allah’a yöneleceğiniz ve karşılık bulacağınız bir yol arıyorsanız Kur’an’dan daha geçerli bir yol yoktur. Hz. Ali söylüyor bunu.
 
 Jandarmamız, Hatay dan kaçak yollardan ülkemize girmeye çalışan Suriyeli çocukları donmaktan kurtardı. Bu jandarmalarımızın da Allah yardımcısı ve yüzleri ak olsun. Ama bir cümle daha diyorlar ki, Suriye’nin zalim rejiminden kaçan Suriyeliler… Hatay’ın arkası İdlib’dir. İdlib, Suriye rejiminin elinde midir şuan? Hayır. Neden insanları kandırıyorsunuz, size inanan, güvenen insanları neden yalan yanlış bilgilerle dolduruyorsunuz, utanmıyor musunuz? Suriye rejimi düşse sen de düşeceksin. Çünkü Suriye bölünürse sen ölmekten kurtulamazsın. Ne yapmaya çalışıyorsunuz. Sonra bir terör olayı olur bir bölgesel sıkıntı olur. Bu dedikleriniz yüzünden, kavmi ağızdan konuştuğunuz için bütün Kürtler öcü sanılıyor. Bu ağız vatan ve İslam düşmanlarının işine yarar. Fethi Sekin’in yerinde olmak isteyen, onun aldığı mükâfatı almak isteyen az mı mümin var? O da Kürt’tü. Bütün Kürtler kötüdür, bütün Türkler iyidir böyle bir kanaat mı var sizde? Kardeşliğinizi bu ağızlarla yaralamayın. Bu vatan için sen ne kadar can veriyorsan o da o kadar can veriyor. Senin annenin gözyaşı ne kadar mukaddes ise, onun da annesinin gözyaşı o kadar mukaddestir. Bu vatan için sen ne kadar can veriyorsan. O da o kadar can vermeye hazırdır. Allah göstermesin. Vatanı işgal edilirse Az mı kürt asker akadaşınız vardı. Yarın bir durum olsa o da seninle beraber bu vatanı savunmayacak mı? Şii ve Sünni ağzını boş verin. Irak’ta, Suriye’de Şii, Sünni savaşı yok, Emperyalizmin ve maşalarının savaşı, direniş cephesi iledir. Dize getirmek istiyor Haydar ı Kerrar ın evlatları da emperyalizmin karşısında pes etmedi ve mağlup etti. Trump yenildi kuyruğunu kıstıra kıstıra gitti.” dedi.
http://caferider.com.tr/ozgunduz--irak-ve-suriyede-sii-sunni-savasi-yok-emperyalizmin-ve-masalarinin-savasi-vardir_h22477.html