21-01-2014 tarihinde eklendi
Muharrem İnce'den Tır soruları
İşte o sorular?

 Adana’da durdurulan ve aranmaları engellenen Tır’larla ilgili yazılı bir açıklama yapan Murarrem İnce şunları söyledi;

“Dün Adana’da jandarma tarafından durdurulan ve Suriye’ye silah taşıdığı anlaşılan tırlar hakkında AKP ve Hükümet yetkililerinin açıklamaları, var olan sorunun boyutlarını, olası sonuçlarını anlamaktan uzak, sorumsuz ve tehlikelidir. Çünkü bu olay ve daha önceki olaylar Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin, MİT aracılığıyla Suriye’deki terör örgütlerine  silah taşıdığı iddialarını güçlendirmektedir.

Bu olaylar Türkiye’ye uluslararası alanda terörü destekleyen bir ülke konumuna getirecektir. Ana muhalefet partisi olarak uzun zamandır bu konuda hükümeti uyarmamıza rağmen, gerekli adımları atmadığını görmekteyiz. Bu nedenle Türkiye; uluslararası alanda terörü destekleyen, Suriye’de akıtılan kanda taraf olan bir ülke imajı oluşmuş bulunmaktadır.

Bu tırları, yasal olmayan biçimde Suriye’ye kadar götürebilirsiniz. Ama bu tırların yolculuğu orada bitmez. Bu, hükümeti ve birçok kamu yöneticisini de savaş suçlusu olarak Lahey Adalet Divanına taşır. Böylesi bir durumda yargılanan sadece bu kişiler olmayacaktır, yargılanan Türkiye Cumhuriyeti Devleti olacaktır.

Biz bu hükümetin Türkiye’de yaptıkları yolsuzlardan mutlaka Yüce Divan’da hesap vereceğini, yargılanacağını biliyoruz.

Ancak Lahey Adalet Divanında yargılanma, Türkiye Cumhuriyetinin geleceği açısından onarılamaz bir tarihsel ayıp olacaktır.

Biz Suriye konusunda başından beri uyarıyoruz.

Tezkere getirdiler, Esad diktatör dediler, Esad halkına zulmediyor dediler, TBMM’den yetki istediler, “Türkiye’nin başını belaya sokmayın sayın milletvekilleri.” dedik.

Hatay’da kamplara milletvekillerimiz alınmadı, kamplarda askeri eğitim yapılıyor mu, kamplarda kalanların, gizlice bu kamplardan çıkarak silahlı mücadeleye katıldıkları doğru mu dedik? Yanıt alamadık!

Suriye’de adına Özgür Suriye ordusu denilen ve ne kadarının Suriyeli oluğunu bilmediğimiz orduya destek veriyor musunuz? Silah yardımı yapıyor musunuz? diye sorduk yanıt alamadık. Başbakan lojistik destek veriyoruz dedi, lojistik destek ne dedik, yanıt alamadık.

Yemen’de gemilerde Türkiye menşeili silahlar yakalandı, gümrükleri sorgulamadılar, bu silahların nereye gittiğini, kime gittiğini, Türkiye’den nasıl çıktığını soramadılar, sorgulatmadılar.

Bu olaylar ve ölümler karşısında hükümetin açıklamalarında akılda kalan şehitlerimizin mezhebi ile ilgilenmesi olmuştur. Bomba yüklü araçların nereden geldiği, kullanılan patlayıcıların hangi ülkeden edinildiği araştırılamaz, sorgulanamaz konular arasında yer almıştır.

Reyhanlı’da yurttaşlarımız ölürken, istihbarat teşkilatı ne iş yapıyordu? Kamyonculuk, taşımacılık mı yapıyordu?

8 Kasım 2013 tarihinde Adana’da bomba yüklü araç yakalandı, sorgulamadınız. Bu bombalar nerden geliyor, nereye gidiyor, bu bombalar kimin sorgulamadınız, kamuoyuna açıklama yapmadınız.

10 Mart 2010 tarihinde “Ankara’da bomba yüklü kamyon paniği” haberlerini okuduk, izledik.  TRT canlı yayına bağlandı. TSK’nın kamyonundan polise gösterilen belgelere itibar etmediniz, kamyonu emniyete götürdünüz.

Şimdi ise tırları aratmıyorsunuz.

İnsani yardımı aratmamanın gerekçesi nedir?

Aratmadığınıza göre demek ki bu tırların silah taşıdığı iddiası doğrudur.

AKP’nin genel başkan yardımcısı Hüseyin Çelik “TIR’daki malzemenin ne olduğu hiç kimseyi ilgilendirmez” diye açıklama yapmıştır. Eğer bu malzemeler Hocaoğlu mini marketin malları ise, Van çay bayisinin çayları ise, bir giyim mağazasının kravatları ise elbette kimseyi ilgilendirmez, sadece Hüseyin Çelik’i ilgilendirir!

Ama bizim vergilerimizle El Kaide’ye, Nusra’ya, Özgür Suriye Ordusuna silah gönderiyorsanız, Başbakan’ın ifadesi/itirafıyla lojistik destek veriyorsanız, Türkiye’nin başını belaya sokmayın dediğimiz halde, ülkemizin başını belaya sokuyorsanız bizi, hepimizi o tırlar ve tırlardaki malzeme ilgilendirir.

Resmi belgelerde de görülmüştür ki Suriye’ye Türkiye 47 ton silah satmıştır. Siz bu bilgiler karşısında herkesin aklıyla alay eder gibi onlar spor silahı açıklamasında bulunuyorsunuz.

Siz bizi kendiniz gibi saf, kandırılabilir mi zannediyorsunuz?

Biz Ortadoğu bataklığına Türkiye’yi sokmayın dedik, dinlemediniz.

Biz silah yardımı yapmayın, lojistik destek vermeyin dedik, dinlemediniz.

Şimdi Türkiye’yi terörü destekleyen ülkeler listesine sokma noktasına geldiniz, bunun sorumlusu siz olacaksınız ama bunun faturasını Türkiye Cumhuriyeti ödeyecek.

Son olarak;

Suriye’de rejimi ve yönetimi değiştirmek için yola çıktınız, 3 saatte Şam’a gidecektiniz, Emevi camisinde namaz kılacaktınız.

Ama siz Suriye’yi değil, Türkiye’yi değiştirdiniz.

Türkiye’yi terörü destekleyen bir ülke iddiasıyla karşı karşıya bıraktınız.

Türkiye’nin barış ve medeniyetler kenti olan Hatay’ı, savaşın ve mezhep çatışmalarının üssü haline getirdiniz.

Türkiye’yi terör saldırısında ölen şehitlerini mezhebine göre ayıran bir ülke haline getirdiniz.

Suriye sınırında komşularımızı değiştirdiniz.

Devlet kurumlarını birbiri ile çatışır hale getirdiniz.

Türkiye’yi uluslararası istihbarat örgütlerinin ajandalarının başına yerleştirdiniz.

Aklınızı başınıza alınız ve gerçekleri gizlemeyin. Çünkü gerçek öyle ya da böyle mutlaka ortaya çıkar. Geriye sizin yalanlarınız, ellerinizdeki kan kalır!”
Yukarı Çık.

http://caferider.com.tr/muharrem-ince-den-tir-sorulari_h11035.html