Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
Sinema ve Medyanın Topluma Etkisi
Şirali Bayat
Günümüz dünyasında çoğumuz filmsiz bir günü hayal bile edemiyoruz. İnsanların sinemaya gitmek ve film izlemek gelişmiş ülkelerde daha fazladır. Ülkemizde sinemanın elbette kendi seyircisi var, geçmişe göre ve diğer ülkelere göre çok daha küçük bir izleyici kitlesine sahip olsa da, sinemanın insanların yaşamları ve toplumsal ilişkiler üzerindeki derin etkisi hiçbir şekilde göz ardı edilemez.
 
Etrafımıza biraz dikkat etmemiz yeterli; o zaman medyanın, özellikle sinema ve televizyonun hayatımız ve toplum üzerindeki etkisini göreceğiz. Örneğin birçok moda ve model önce sinemalarda gösteriliyor ve sonra insanlar onlara öykünüyor. Elbette bu konu sadece ülkemizle sınırlı değil ve tüm dünyada bunun etkisi görülüyor.
 
Animasyon filimlerinin çocuklar üzerindeki etkisini biraz düşünün, o zaman bu etkinin derinliğini daha iyi kavrayacaksınız. Örümcek Adam'ın sona ermesinden birkaç yıl sonra, Örümcek Adam kostümleri hala oyuncak mağazalarında satılıyor veya bu filmlerdeki karakterlerin bebekleri en popüler ve en çok satan bebekler arasında yer alıyor.
Şüphesiz sinema eserlerinin kalitesinin artırılması toplumun entelektüel, kültürel, sosyal ve hatta ekonomik ve ticari boyutlarının gelişmesinde önemli bir etkiye sahip olacaktır. Sinema ve diğer görsel araçların kültürel ve sosyal boyutları ve izleyiciler arasında düşünce, davranış, değer ve inançların teşvik edilmesindeki rolü, bir şekilde izleyici sayısı ile değerlendirilebilir. Günümüzde Dünya sinemasında farklı anlatım biçimleri yaşanır ve çoğu izleyici filmlerin anlatım ve hikâye anlatma yöntemlerinden daha çok keyif alır ve taklit etmeye çalışır.
Dizilerdeki bazı diyalogların ve oyuncuların hareketlerinin halk arasında tekrar ediliyor olması ne kadar hassas olunması gerektiğini kanıtlıyor. Aslında toplum idealini şekillendirmek için en iyi seçeneklerden biri, sinema ve filmdir diyebiliriz.
 
Herhangi bir toplumda kültürün oluşumunda sanatın yadsınamaz etkisinin farklı açıları vardır, öyle ki birçok süper güç sinema sanatını kullanarak çok güçlü olduğu imajını yaratarak halklar üzerinde baskı kurmaya çalışmıştır. Gerçek şu ki sinema dünyanın en büyük kültürel süper güçlerinden biridir ve sinemadaki en küçük görünümün etkisi sokak ve çarşı halkı arasında hızla görülmektedir. Bu nedenle, bu modern ama keyifli dünyayı kullanmak, günlük dilde ifade edilmesi zor olabilecek kültürleri ve fikirleri ifade etmenin etkin bir yoludur.
 
Toplumun kültürel kimliğini ve gündelik gerçeklerini dikkate alan giyim tasarımı, uluslararası bir platform olarak sinema aracılığıyla gösterilebilecek unsurlardan biridir. Farklı geçmiş ve kültürlere sahip farklı kişiliklerin katıldığı “Oscar” töreni gibi etkinliklerde müslüman bir aktrisin ülkesinin inancını yansıtan yöresel ve mahalli bir giysi giymesi kesinlikle çok etkilidir.
Sinemanın tüm toplumla etkileşimi vardır. Eleştirmenlerin ve sosyologların tartışmalarının çoğu sinemanın toplum üzerindeki etkisine ilişkin olmasına rağmen bu boyutu ihmal etmektedirler. Toplumların ve ülkelerin sinemasının tartışılmasında filmlerin renkleri, kokuları ve temaları, özelliklerine ve sosyo-kültürel yapılarına göre takip edilebilir. Dolayısıyla sinema, bir toplumun edebiyat, müzik, drama, mimari ve diğer sanatların durumundan ve onun beşeri bilimler felsefesinden ayrı olarak açıklanamaz.
 
Türk Maskeli Siyonist Diziler
Yukarıdaki gerçekleri göz önüne alarak istisnasız bütün TV’lerde gösterilen filmler utanç verici, toplumumuz ve ülkemizin inanç, kültür ve aile dinamiklerini tahrip edecek, toplum ahlakıyla bağdaşmayan, fuhuş ve ahlaksızlığı teşvik eden, hiçbir sanat özelliği taşımayan filmler gösterilmektedir.
 
Özetleyecek olursak:
- Bütün dizilerde toplumdaki sıradan insanlar kolayca cinayet işliyor veya başkalarının hakkını kasbediyor.
- Bütün filmlerde en az evli bir kadın başka erkekten hamile kalıyor.
- Bütün filmlerde bir grup, ahlaksızlığa, soyguna, hırsızlığa, baskına, kanun kaçakçılığına kumara, içkiye ve cinayete meyletmiş oluyor.
- Bütün filmlerde babası belli olmayan bir çocuk karakteri var.
-Bütün filmlerde herkes birbirine yalan söylüyor, sahtekârlık yapıyor. Öyle ki doğru konuşan ve doğru davranan birkişi dahi bulamazsınız.
 
Gerçek nedir???
Türk filmlerinde ve çeşitli dizilerde, neden kutsal ailelerin isimleri kullanılıyor?
Tecavüze uğrayan kızın adı neden Fatmagül konuluyor? (Fatmagül'ün Suçu Ne? dizisi)
Hollandalı bir kadının ilgisiyle ailesini terk eden ve Hollandalı kadınla evlenmeden önce başka ahlaksız davranışlar sergileyen, içki içen kaprisli bir adam neden Ali diye adlandırılıyor? (Öyle
 
Bir Geçer Zaman Ki)
Veya kötü yola düşen bir kadına neden Zeynep adı verilir?
Aynı dizide iyi Polis… ve kötü Polis neden (Hüseyin ve Ali) olarak adlandırılıyor?
 
Gerçek tam olarak nedir?
Halkın çoğunluğu müslüman olan ve bu dizilerin yapıldığı ülkemizde bu isimler dizinin ana karakterleri için binlerce isim arasından neden seçiliyor?
İslami değerlerden batı kültürüne mi geçilmeye çalışılıyor?
Neden başka isimler düşünülmüyor?
Hikâyedeki karakterlerin isimlendirilmesinde, bütün Müslümanların ortak değeri olan Peygamber efendimizin kutsal aile fertlerinin isimleri neden seçiliyor? Bunda bir kasıt, karalama ve hedef yok mu?
 
Gerçek nedir?
Bence Siyonistlerin kirli elleri ülkemizde gizlice çalışıyor sinema ve filmleri kullanarak ülkemiz insanlarını kutsal inanç ve değerlerini erozyona uğratmaya devam ediyor! 
Geç olmadan sorumlular bu durumun önüne geçmelidir!
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
11-01-2022 12:52 - 3109 Okunma
Şirali Bayat yazarın diğer yazıları [ Tümü ]
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ 14-04-2022 tarihinde eklendi
Sinema ve Medyanın Topluma Etkisi 11-01-2022 tarihinde eklendi
GADİR-İ HUM OLAYININ TANITIMI VE ARAŞTIRMASI KİTABI 08-10-2015 tarihinde eklendi
ALEVÎLİK NEDİR? ALEVÎ KİMDİR? 10-03-2015 tarihinde eklendi
Lübnan Gezi Notları -3 - 01-02-2013 tarihinde eklendi
Lübnan Gezi Notları -2- 16-01-2013 tarihinde eklendi
Lübnan Gezi Notları -1- 21-12-2012 tarihinde eklendi
Dimyat'a Pirince Giderken Evdeki Bulgurdan Olmak 22-08-2012 tarihinde eklendi
Suriye Kampanyası Büyük İsrail İçin 30-07-2012 tarihinde eklendi
Suriye ve İran 17-07-2012 tarihinde eklendi
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
24-04-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım