Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
Kur'an ve hadislerde Hz. Ali sevgisi
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
18-07-2014 11:43 - 3872 Okunma

 Kur'an-ı Kerim'de bütün peygamberlerin Yaptığımıza karşılık insanlardan hiçbir şey beklemiyoruz, bize Allah'ın rızası yeter. buyurduğu söylenmekte, Resulullah'a (s.a.a) ise özel olarak Hak Teala hazretleri şu direktifi vermektedir:

De ki: Sizden, yakın akrabalarımı sevip saymanızdan başka hiçbir karşılık ve mükafat beklemiyorum.(Şûra, 23)

Burada son derece ilginç bir nokta vardır. Diğer peygamberler hiçbir karşılığı istemediği halde Allah Teala neden Resulullah'ın (s.a.a) insanlardan Yakın akrabamı sevip sayın. gibi bir talepte bulunmasını emretmiştir?

Bu sorunun cevabını yine Kur'an veriyor:

De ki: Sizden mükafat ve karşılık olarak istediğim şey de aslında yine sizin içindir, yararı yine sizedir, benim Allah rızasından başka isteğim yoktur. (Sebe, 47)

Ayette açıkça Karşılık olarak istediğim şey aslında bana değil, size yarayacak bir şeydir. buyrulmaktadır. Söylenmek istenen şey şudur: Benim Ehl-i beytime besleyeceğiniz sevgi, sizi kemal ve tekamüle götürecek bir bağdır aslında. İsmini karşılık ve mükafat koysam da gerçekte size benden ulaşacak olan nice hayırlardan biridir bu da! Çünkü Peygamberin Ehl-i beyti her nevi pislik, kötülük ve olumsuzluktan arınmış, tertemiz kılınmışlardır.

Hiç şüphesiz onları sevmek, insanoğluna, Hakka itaat ve faziletli olma gibi kazanımlar getirecektir; böylesine temiz ve günahtan arınmış bir Ehl-i beytin sevgisi elbette ki tıpkı hayat iksiri gibi etki gösterecek ve bireyin kemal bulmasını sağlayacaktır.

Bu ayetteki yakınların en bariz numunesi, hiç şüphesiz İmam Ali'dir, nitekim tanınmış Ehl-i sünnet alimi Fahr-i Râzi şöyle yazar:
Zemahşeri'nin Keşşaf'ında şöyle kayıtlıdır: Şûra suresinin 23. ayeti nazil olduğunda orada bulunan sahabeler Ya Resulullah, yakın akrabalarınız içinde kendilerini sevip saymamızın emrolunduğu bu insanlar kimlerdir, onları isimleriyle tanıtabilir misiniz bize? diye sordular. Resul-i Ekrem (s.a.a) buyurdu: Ali, Fatıma ve onların evlatlarıdır!

Söz konusu ayetten sonra bizzat hadis-i nebeviyle yapılan bu açıklama ayette geçen yakınların kim olduğunu göstermektedir: Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin hazretleri.  Onları sevmek hem Allah'ın emri, hem Resulünün (s.a.a) buyruğudur. Bunu vurgulayan pek çok nokta mevcuttur:
 

1- Şûra 23'te geçen Yakınlarıma sevgi ve saygıdan başka hiçbir şey ibaresi gayet açıktır. Burada şunun altını önemle çizmek gerekir: Resulullah'ın (s.a.a) Fatıma'yla Ali'ye (a.s) ve onların evlatlarına olan sevgisi sırf kan bağından doğan şahsi bir sevgiden ibaret değildir elbet.[1] Resulullah'ın (s.a.a) Fatıma'ya duyduğu ve açıkça beyan etmiş olduğu derin sevgi ve ilginin nedeni Hak Teala'ya olan fevkalade yakınlığı, emsalsiz iman ve takvası idi. Bundan dolayı Peygamberimiz (s.a.a) Fatıma'yı (a.s) pek sevmekte, ona özel bir ilgi ve saygı göstermekteydi. Fatıma benim vücudumun bir parçasıdır; onu seven beni sevmiş, onu inciten beni incitmiş olur. buyurmaktadır. İmam Ali, Hasan ve Hüseyin'e (aleyhim'us selam) duyduğu derin sevgi de yine aynı türdendir ki bu hususta da İslam kaynaklarında sayısız hadis ve mütevatir rivayetler kayıtlıdır. Binaenaleyh onları sevmek, bizzat Allah Teala hazretlerinin emriyle bütün İslam ümmetine farz edilmiştir; Allah Teala hazretleri bunu pekiştirmek için Peygambere uyun, ona itaat edin, umulur ki böylelikle hidayete kavuşursunuz. buyurmaktadır. (A'raf, 158)

Yine bu arada Ahzab suresinin 21. ayet-i kerimesinde şöyle buyrulur:

Andolsun sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için Allah'ın Resulü'nde güzel bir örnek vardır.

Binaenaleyh ayet ve hadisle de sabit olduğu üzere Âl-i Muhammed olarak bilinen İmam Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin'in (a.s) sevgisi bütün müslümanlara farz kılınmış bir sevgidir. [2]
   

İmam Ali (a.s) konusunda Resulullah'tan (s.a.a) ulaşan nice hadisler arasında, Ali'nin (a.s) sevgisini vurgulayan ve müminlerin onu sevmesini hatırlatan çok sayıda sahih hadis vardır ki bunlardan birkaçını aktarmanın yeterli olacağı kanaatindeyiz:
  

  1- Tanınmış Ehl-i sünnet hadis ve tarihçisi İbn-i Esir, Resulullah'ın (s.a.a) Ali'ye (a.s) şöyle buyurduğunu yazar:
   

Ya Ali! Allah Teala hazretleri seni öyle şeylerle süsledi ki, Allah kulları nezdinde bunlardan daha güzeli yoktur: Sen dünyadan öylesine uzak duruyorsun ki ne dünya senden faydalanabiliyor, ne de sen dünyadan. Miskinlerle yoksulların dostluğunu bağışladı sana; onlar seni İmam olarak kabul ettiklerinden dolayı pek mutludurlar, ve sen onların bu tutumundan memnun. Ne mutlu seni sevene ve bu sevgide samimi ve sadık olana; yazıklar olsun sana düşman olup senin aleyhinde yalan söyleyene. [3]
   

2- Siyuti, Resulullah'tan (s.a.a) şu hadisi nakleder:
Ali'yi sevmek iman, ona düşmanlık duymak nifaktır. [4]
   

3- Ebu Naim, Resulullah'ın (s.a.a) ensara şöyle buyurduğunu yazar: Size; benden sonra sapmamanız için kime sarılmanızı söyleyeyim mi? (Ensar evet deyince şöyle buyurdular:) Ali'ye sarılın! Bana gösterdiğiniz sevgi ve saygıyı ona da gösterin, Rabb'im, Cebrail vasıtasıyla bunu sizlere böylece duyurmamı emretti! [5]
    Ehl-i sünnet kaynaklarında hz. Ali'nin (a.s) sevgisi hakkında geçen bir diğer rivayette o hazretin çehresini seyredip sesini dinlemenin bile ibadet olduğu kayıtlıdır:
  

  1- Taberi, Ümm'ül müminin Ayşe'den şöyle nakleder:
Babam, sık sık Ali'nin çehresini seyreder, hayranlıkla ona bakardı. Bir gün Baba, Ali'nin yüzüne neden o kadar bakıyor, onu hayranlıkla seyrediyorsun? diye sordum. Kızım, Resululah'ın (s.a.a) Ali'nin simasını seyretmenin ibadet olduğunu buyurduğunu kendi kulağımla duydum. dedi. (Riyaz'un Nezire c:2 s:219) Aynı konuda diğer Ehl-i sünnet eserlerinde 20'ye yakın rivayet vardır).

   2- İbn-i Hacer de yine Ayşe'den şöyle rivayet eder:
Resulullah'ın (s.a.a) şöyle buyurduğunu duydum: Kardeşlerimin en hayırlısı Ali, amcalarımın en hayırlısı Hamza'dır. Ali'yi anıp hatırlamak ve onun hakkında konuşmak bir ibadettir. (Sevâik'ul Muhrika, İbn-i Hacer s:74.) Ayrıca diğer Ehl-i sünnet kaynaklarında da aynı mevzuda 5 hadis vardır.
   

Hz. Ali, Allah ve Resulü indinde diğer insanların en sevileni ve en hayırlısıydı. Enes b. Malik şöyle rivayet eder:
  

Her gün, ensardan birinin büyük çocuğu Resululah'a (s.a.a) hizmet ederdi. Benim sıramın olduğu bir gün Ümm-ü Eymen kızarmış bir tavuk getirerek Ya Resulullah, bu tavuğu kendim aldım, kendim pişirdim, sizin için. dedi, bunun üzerine Resulullah (s.a.a) elini kaldırıp Ya Rabbi buyurdu, Bu yemeği benimle birlikte yemesi için kullarının en sevgili olanını bana gönder! Duanın hemen ardından kapı çalındı, hazret Enes, git kapıyı aç! buyurdular. Ben Keşke gelen ensardan biri olsa. diye geçirdim içimden. Kapıyı açtım, gelen Ali'ydi, Peygamberin önemli bir işi var. diyerek onu geri gönderdim, Peygamberin bu duası ve Ali'nin gelişi 3 kez tekrarlandı, üçüncü defasında Resulullah (s.a.a) Ey Enes, buyurdu, Git ve onu içeri al! Sen, kavmini seven ilk insan değilsin. Onun senin kavminden -ensardan- olmadığını biliyorum!
Bunun üzerine mahcubiyetle gidip Ali'yi getirdim, oturup birlikte yemek yediler. [6]
   Şehid Murtaza Mutahhari
--------------------------------------------------
[1] Resulullah'ın (s.a.a) onlara duyduğu sevginin nedeni, bizzat Allah Tealanın onları örnek insanlar olarak görüyor ve seviyor olması ve örnek insanlar olarak diğer müminlere tavsiye buyurmasıdır. Resulullah'ın (s.a.a) Fatıma'dan (a.s) başka evlatları da vardı, ama Allah Teala İslam ümmetini, onları sevmekle mükellef etmemiştir, sevgi ve saygısı farz olan isimler, bizzat Resulullah'ın (s.a.a) da açıklamış olduğu gibi Ali'yle Fatıma ve onların evlatlarıdır.
[2] - Ehl-i sünnetin temel kaynak eserlerinden olan Fahr-i Râzi'nin Tefsir-i Kebir'i c:27 s:166 Mısır basımında konuyla ilgili daha birçok belge aktarılmıştır. Ayrıca Katade, Taberi ve Müstedrek-i Sahiheyn'de de yüzleri bulan belge kaydedilmiştir.
[3] - Usd'ül Gabe c:4 , s:23.
[4] - Kenz'ul Ummal, Siyuti'nin Cem'ul Cevâmi'si 6/156.
[5] - Hilyet-ul Ulyâ 1/63. Bu husustaki hadisler pek çoktur. Kısa bir inceleme sonrası sadece Ehl-i sünnet kaynaklarında hz. Ali'yi sevmenin faziletleri hakkında 90'dan fazla hadis buldum. Şia kaynaklarından Meclisi'nin Bihar'ında 123 rivayet vardır ki yeni baskının Emir'ul müminini sevmek ve ona buğzetmek başlığı altında kayıtlıdır.
[6] - Müstedrek-i Sahiheyn c:3 s:131. Bu olay Ehl-i sünnetin diğer sahih kaynaklarında 18'den fazla yerde ve değişik şahıslarca rivayet edilmiştir.

  HZ. ALİ'NİN SEVGİSİ 

     . Hz.Ali'den naklen, Resulullah (s.a.a.) şöyle buyurdu :         

     Ey Ali, seni ancak mümin sever ve ancak sana münafık buğzeder

     (Sünen-i Nisai c.8, s.117 / Müsned-i Ahmet bin Hanbel c.1, s.95 / Ebu Naim el-Asbahani'nin Hilyet'ül Evliya c.4, s.185 / el-Müttaki el-Hindi'nin Kenz'ul Ummal c.2, s.598 ve Muntahab'ul Kenz c.5, s.30 / İbn'ül Cevzi'nin Tezkiret'ül Huffaz c.1, s.10)

      . Resulullah (s.a.a.) şöyle buyurdu :     

     Ali'yi sevmek iman, onu buğzetmek nifaktır

     (Sahih-i Müslim c.1, s.61 / Sünen-i Tirmizi c.8, s.306 / Sünen-i Nisai c.6, s.117 / el-Kunduzi el-Hanefi'nin Yenabi'ül Mevedde s.55)

    . Resulullah (s.a.a.) şöyle buyurdu :

      Mümin sahifesinin (amel defterinin) unvanı Ali'ye olan sevgisidir

     (el-Müttaki el-Hindi'nin Muntahab'ul Kenz c.5, s.30 Kenz'ul Ummal c.11, s.601 / el-Suyuti'nin Cami us-Sağir c.2, s.45 / el-Bağdadi'nin Tarih-i Bağdat c.4, s.410 / İbn-i  İbn-i  Hacer'in Lisan'ül Mizan c.4, s.471 / Nezhet'ül Mecalis c.2, s.208)

  Ümmü Seleme'den naklen, Resulullah (s.a.a.) şöyle buyurdu :

  Ali'yi seven beni sevmiş olur, beni seven de Allah’ı sevmiş olur, Ali'ye buğzeden bana buğzetmiş olur, bana buğzeden de Allah’a buğzetmiş olur

      (eş-Şeblenci'nin Nur'ül Absar s.72 / Tabari'nin Zehair'ul Ukba s. 65 / el-Müttaki el-Hindi'nin Kenz'ul Ummal c.12, Hadis no : 1264 / İbn'ül Cevzi'nin Tezkiret'ül Havas s.28)

Bir adam Selman-ı Farisi'ye sordu ki : Ali'yi neden aşırı derecede seversin? Selman dedi ki : Resulullah (s.a.a.) şöyle buyurduğunu duydum :

      “Her kim Ali'yi severse beni sevmiş olur ve kim Ali'yi buğzederse bana buğzetmiş olur'

      (el-Hakim Nişaburi'nin Müstedrek es-Sahihayn c.3, s.130 / Menakıb-ı Hüvarezmi s.30 / el-Müttaki el-Hindi'nin Kenz'ul Ummal c.6, s.157-158 / el-Münavi'nin Künüz el-Hakaik s.188 / el-Heysemi'nin Mecma'üz Zevaid c.9, s.132 / Tabari'nin Riyad'ul Nadara c.2, s.2, s.166 )

 . Abdullah bin Abbas'tan naklen, Resulullah (s.a.a.) şöyle buyurdu :             

     Ali'ye olan sevgi  günahları, ateşin odunu yediği gibi yer

     (İbn-i Asakir'in Tarih-i Dimaşk c.2, s.103 Hadis no: 610 / el-Künci eş-Şafii'nin Kifayet üt-Talip s. 184 / el-Bağdadi'nin Tarih-i Bağdat c.4, s.194 / Tabari'nin Zehair'ul Ukba s.91-92 ve Riyad'ul Nadara c.2, s.215 / Nezhet'ül Mecalis c.2, s.207 / el-Münavi'nin Künüz el-Hakaik c.1, s.17 / el-Müttaki el-Hindi'nin Kenz'ul Ummal c.11, s.621 ve Muntahab'ul Kenz c.5, s.34 / el-Kunduzi el-Hanefi'nin Yenabi'ül Mevedde s. 180,236,251)

Abdullah bin Abbas ve Ömer bin Hattab'tan naklen, Resulullah (s.a.a.) şöyle buyurdu :                   

     İnsanlar, Ali bin Ebi Tâlib'in sevgisi üzerine toplansaydılar, Allah  Cehennemi yaratmazdı

    (Hatiplerin Hatibi Hüvarezmi'nin Maktel-i Hüseyin c.2, s.38 / el-Kunduzi el-Hanefi'nin Yenabi'ül Mevedde s. 91,125,237,251 / Muhammed bin Salih et-Tirmizi'nin el-Kevkeb ed-Dürri s.122 / el-Askeri'nin Makam Emir'ül Müminin İnd'ül Hulefa s.45 / Menakıb-ı Hüvarezmi s.28 / ed-Deylemi'nin Firdevs'il Ahbar)

 Abdullah bin Abbas'tan naklen, Resulullah (s.a.a.) şöyle buyurdu :               

     Ey Ali, seni sevip doğrulayana ne mutlu ve seni yalanlayıp sana buğzedenin vay haline

     (el-Hakim'in Müstedrek es-Sahihayn c.3, s.145 Hadis no: 4657 /

İbn'ül Esir'in Üsd'ül Gabe c.4, s.101 Hadis no : 3783 / İbn-i  Sabbağ el-Maliki'nin Füsul el-Mühimme s.127)

     ALLAH, ALİ'NİN GAZABINA GAZAP GÖSTERİR

 Resulullah (s.a.a.) şöyle buyurdu :   

     Ey Ali, Allah  senin rızana rıza, gazabına da gazap gösterir

     (el-Münavi'nin Künüz el-Hakaik c.1, s.61 / el-Kunduzi el-Hane-fi'nin Yenabi'ül Mevedde s. 179)

Resulullah (s.a.a.) bir gün Ebu Bekir, Osman ve İmam Ali ile beraber otururken şöyle buyurdu :

       Ey Ebu Bekir, bu gördüğün Ali, benim gökte ve yeryüzünde vezirimdir, senden razı olduğu halde Allah’a kavuşmak istiyorsan Ali'nin senden razı olmasına bak, zira Ali'nin rızası Allah’ın rızasıdır, Ali'nin gazabı da Allah’ın gazabıdır

    (el-Kunduzi el-Hanefi'nin Yenabi'ül Mevedde s. 251)

        HZ.ALİ İNSANLARIN EN HAYIRLISIDIR

Cabir bin Abdullah el-Ansari'den naklen, Resulullah (s.a.a.) şöyle buyurdu :

      Ali insanların en hayırlısıdır, bundan şüphe eden kafir olur

      (el-Müttaki el-Hindi'nin Kenz'ul Ummal c.11, s.625, Hadis no : 33045 / el-Münavi'nin Künüz el-Hakaik s.92 / el-Kunduzi el-Hanefi'nin Yenabi'ül Mevedde s.180,247 / el-Bağdadi'nin Ta-rih-i Bağdat c.7, s.421)

 Cabir bin Abdullah el-Ansari ve Hüzeyfe'den naklen, Resulullah (s.a.a.) şöyle buyurdu :    

       Ali insanların en hayırlısıdır, her kim bunu kabul etmezse kafir olur

      (Hanbeli mezhebinin imamı Ahmet bin Hanbel’ in “el-Fadail” s.46, Hadis No: 72 /el-Hamvini eş-Şafii'nin Feraid es-Simtayn c.1, s.154 Hadis No: 116 / el-Askalani'nin Tehzib et-Tehzib c.9, s.419 / ed-Deylemi'nin Firdevs c.3, s.62 / İbn-i Asakir'in Tarih-i Dimaşk c.2, s.445 / el-Müttaki el-Hindi'nin Kenz'ul Ummal c.6, s.159, c.12, s.221 Hadis No: 1286 ve Muntahab'ul Kenz c.5, s.35/ el-Bağdadi'nin Tarih-i Bağdat c.3, s.192 , c.7, s.421 / el-Münavi'nin Künüz el-Hakaik c.2, s.16 / el-Künci eş-Şafii'nin Kifayet üt-Talip s.119 / el-Kunduzi el-Hanefi'nin Yenabi'ül Mevedde s.180,246  / el-Suyuti'nin Leali c.1, s.170 / el-Tabari’nin “Riyad’ul Nadara” c.2, s.220, “Zehair’ul Ukba” s.96, “Beşaret’ ül Mustafa” s.246 ve “Tefsir-i Tabari” c.30, s.171 / eş-Şeblenci’ nin “Nur’ul Absar” s.70, 101 / Abdullah eş-Şafii “el-Menakib” s.30 / Fahrettin Razi’ nin “Nihayet’il Ukul” s.114 / “Ramuz’ ül Ahadis” s.442 / el-Kaşifi el-Hanefi et-Termezi’ nin “el-Menakib el-Murtadaviyye” s.106 /el-Askalani’ nin “Lisan’ ul Mizan” c.3, s.166)

 Hz.Ali ve Abdullah bin Mesud'tan naklen, Resulullah (s.a.a.) şöyle buyurdu :

      Her kim Ali insanların en hayırlısıdır demezse kafir olur

      (İbn-i Asakir'in Tarih-i Dimaşk c.2, s.444 Hadis no : 954 / el-Künci eş-Şafii'nin Kifayet üt-Talip s.119 / el-Müttaki el-Hindi'nin Muntahab'ul Kenz c.5, s.35 ve Kenz'ul Ummal c.11, s.625 Hadis no : 33046 / el-Bağdadi'nin Tarih-i Bağdat c.3, s.194 Hadis no : 1234 / el-Askalani'nin Tehzip et-Tehzip c.9, s.419 Hadis no : 687)
     
     
 

Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
18-07-2014 11:43 - 3872 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
29-03-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım